Güneşin sıcak nefesiyle aydınlanan taş yollar, zamanın derin izlerini taşıyan Antiocheia ad Cragum Antik Kenti'ne doğru yol alırken, bu yolculuk tarihin esrarengiz gizemlerine adım atmak gibi hissettirir. Rüzgarın hafif esintisiyle taşların arasında yankılanan geçmişin fısıltıları, buram buram tarih kokan bu antik kenti hayal etmeme yardımcı olur.

TAŞLARIN ANLATISI

Kent, deniz seviyesinden 300 metre yükseklikte, cesurca yükselen tepelerin üzerine kurulmuş. Her bir taş, bir zamanlar burada yaşamış insanların hayatlarını, inançlarını ve mücadelelerini anlatıyor ziyaretçilerine. Zaferin anıtı, sütunların gölgesinde uzanan cadde, sıcak hamamın yankıları, agora ve sessiz kilise kalıntıları... Her biri, geçmişin sayfalarını aralamamıza olanak tanıyan birer kapı.

ANTİK KENTİN DOĞUŞU

Roma ve Bizans Dönemleri'nin hüküm sürdüğü bu topraklarda, zamanla kaybolmuş bir şehir yükseliyor: Antiocheia ad Cragum. Adını, Kommegene Kralı IV. Antiochos'tan alan bu kent, tarihinin derinliklerinde kök salmış bir medeniyetin izlerini taşıyor. Akdeniz'in mavi sularına nazır, yüzyıllar boyunca ticaretin ve kültürel alışverişin merkezi olmuş bu antik kent vakti zamanında...

MİTOLOJİNİN BÜYÜSÜ: MEDUSA BAŞI

Arkeolojik kazılar sırasında keşfedilen ve M.S. 2. veya 3. yüzyıla ait olduğu düşünülen Medusa Başının hikayesi, Antiocheia ad Cragum'un gizemlerinden sadece biri. Prof. Dr. Michael HOFF başkanlığında gerçekleştirilen 2015 yılı kazı çalışmalarında, tapınak alınlığının bir parçası olarak bulunan bu baş, yıllara meydan okuyan bir mitoloji parçası. Medusa'nın yüzünde, hala canlılığını koruyan yılanların figürleri, zamanın dondurduğu bir anı.

DOĞANIN SIRRI

Antiocheia ad Cragum, tarih ve mitolojiyle olduğu kadar doğanın eşsiz güzellikleriyle de bezeli. Delik Deniz ve Kral Koyu gibi doğal harikalar, ziyaretçilere unutulmaz bir serüven vadederken, antik kentin tarihini ve doğasını bir arada keşfetme fırsatı sunuyor. Burası, zamanın durduğu ve geçmişin modern dünyayla buluştuğu bir nokta.

Bugün, Antiocheia ad Cragum Antik Kenti, tarihle doğanın kusursuz bir birlikteliğini sunmaya devam ediyor. Her bir taş parçası, her bir eski yapı, ziyaretçilere geçmişin derinliklerinde unutulmaz bir yolculuk vaat ediyor. Antik kentin surları içinde dolaşırken, geçmişin gizemli dokusunu hissetmek ve tarihle doğanın kucaklaştığı bu eşsiz noktada ruhunuzu dinlendirmek mümkün.