ASSİM bünyesindeki 22 STK'nın da Müze Çalışma Grubu'na katılmasıyla birlikte, Antalya’nın en geniş katılımlı topluluklarından biri oluşmuş oldu. Müze önünde düzenlenen basın açıklamasına çok sayıda akademisyen, hukukçu ve yerel yönetici katıldı.

Whatsapp Image 2025 08 07 At 08.26.46

‘MÜZELER SADECE TARİH DEĞİL, EĞİTİM ALANIDIR’
Etkinliğin ilk konuşmasını Eğitim Psikoloğu Prof. Dr. Günseli Orhan yaptı. Müzelerin yalnızca sosyal bilimler için değil; fen, kimya, matematik gibi alanlar için de birer eğitim mekanı olduğuna dikkat çeken Orhan, “Bir çocuğun elementleri ezberlemek yerine dokunarak öğrenmesiyle ezberci eğitim arasındaki farkı düşünün. Müzeler bu farkı yaratır. Yaratıcı yazarlık derslerimi dahi burada yapıyorum. Bu müzenin yıkılması eğitim açısından ciddi bir kayıptır” dedi

Whatsapp Image 2025 08 07 At 08.31.38
‘BİZ VAR OLANI YIKMADIK, ÜSTÜNE YENİ DEĞERLER KOYDUK’
Antalya Büyükşehir Belediyesi eski başkanlarından Bekir Kumbul, konuşmasında müzenin geçmişine ve kent kimliği açısından önemine vurgu yaptı. Kumbul, “1964 yılında Serik’ten okumaya gelen bir Yörük çocuğuydum. O dönemde Antalya Lisesi vardı ve kentin nüfusu 51 bindi” dedi. Antalya Müzesi’nin de bu dönemin idealist insanları tarafından bir yarışma sonucu yapıldığını hatırlattı.
Kumbul, “Bugünün insanları, en azından o emeğe saygı duymalıydı” dedi ve bu müze ile birlikte gelişen kent belleğine değindi. Metin Sözen’i anarak, onunla birlikte Tarihi Kentler Birliği’ni kurduklarını ve ilk toplantının da bu müzede yapıldığını söyledi.
Antalya’ya adını veren Attalos’un heykelinin yapılmasını da yine kendi dönemlerinde bir yarışmayla gerçekleştirdiklerini belirten Kumbul, “Biz var olanı yıkmadık, yerine yeni kimlikler oluşturmaya çalıştık” dedi.
Turizm Bakanı’na da doğrudan çağrıda bulunan Kumbul, “Sayın Bakan da Antalyalı. Bizler görevimizi bıraktığımızda yaptıklarımızla anılıyoruz. Bir şey yaptıysak onunla anılıyoruz. Bu yapıları koruyalım” diyerek çağrısını yineledi.

Whatsapp Image 2025 08 07 At 08.32.40
‘MÜZE HALKINDIR AMA HALKIN MI GERÇEKTEN?’
Doç. Dr. Şükrü Erdem konuşmasına “Müze halkındır diye bağırıyoruz ama gerçekten halkın mı?” sorusuyla başladı. Müzenin mülkiyetinin Kültür Bakanlığı’nda olduğunu hatırlatarak, asıl olması gerekenin halkın olması gerektiğini ifade etti.
Antalyalı olma kavramı üzerine de konuşan Erdem, “Eğer Herkül bizim akrabamızdır, bizimdir demiyorsanız Antalyalı değilsiniz. Eğer Pergeliyiz demiyorsanız yine Antalyalı değilsiniz” dedi. Müze önünde kullanılan “Herkül yardım istiyor” sloganını başlangıçta sorguladığını, ancak şimdi bu sözün ne kadar yerinde olduğunu düşündüğünü dile getirdi.
Bilbao etkisinden bahseden Erdem, Kültür Bakanlığı’nın bu etkiyle hareket etmemesi gerektiğini ifade etti. “Dünyada turizm bakanlıkları o ülkenin halkı tatil yapsın diye kurulur. Bizim bakanlık son yıllarda sadece yabancı turistlerle ilgileniyor” dedi.
Turist sayısı konusundaki saplantılı yaklaşımı da eleştiren Erdem, “90’lı yıllarda turist sayısı 3 milyondu, bu rakam 20 milyona çıkarsa ‘Antalya uçacak’ dendi. Bugün turist sayısı 18 milyon ama Antalya uçtu mu? Daha yaşanabilir bir kent oldu mu?” diye sorarak konuşmasını bitirdi.

Whatsapp Image 2025 08 07 At 08.33.34
HUKUKİ MÜCADELE SÜRÜYOR
Antalya Barosu avukatlarından Duygu Kozanoğlu, Müze Çalışma Grubu’nun yürüttüğü hukuki süreci özetledi. “Mayıs ayından itibaren grubun hukuki süreçte yaptığı girişimler oldu” diyen Kozanoğlu, Mimarlar Odası Genel Merkezi’nin müzenin kültürel miras olarak tescil edilmesi için mahkeme sürecini başlattığını belirtti.
Bu başvurunun ardından Ankara’da bir dava açıldığını söyleyen Kozanoğlu, müzenin kapatıldığı gün alınan karara karşı Antalya’da da yürütmeyi durdurma davası açıldığını aktardı. Ayrıca Kültürel Miras Derneği'nin de müzenin korunması için konuyu yargıya taşıdığını ifade etti.

Whatsapp Image 2025 08 07 At 08.34.26
ASSİM'den Ortak Akıl Çağrısı
Son konuşmayı, ASSİM adına Hak Hukuk Derneği Başkanı ve Antalya Barosu eski başkanı Polat Balkan yaptı. Balkan, farklı disiplinlerden oluşan bir komisyon kurularak müzenin geleceğinin birlikte belirlenmesi gerektiğini söyledi.
ASSİM, yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
"Antalya Müzesi, ulusal mimari yarışmayla kazanılmış, 20. yüzyıl modern Türk mimarisinin öncülerinden biridir. Avrupa Konseyi Özel Ödülü’ne layık görülmüş bir yapı yıkılmak isteniyor. Deprem riski ve kapasite gerekçesiyle alınan yıkım kararı yeterince şeffaf değildir. Yeni müze binası, mevcut yapı korunarak komşu kamu arazilerine yapılmalıdır. Proje uluslararası bir yarışmayla belirlenmeli, süreç kamuoyuyla paylaşılmalıdır. Bu müze Antalya’nın kültürel belleğidir; yıkılmamalı, güçlendirilerek korunmalıdır."

Whatsapp Image 2025 08 07 At 08.35.32
Talepler Şu Şekilde Sıralandı:
Antalya Müzesi yıkılmamalı, depreme karşı güçlendirilerek korunmalı.
Yeni müze yapısı, mevcut yapının yanında yer almalı.
Müzenin geleceği ulusal ya da uluslararası mimari yarışma ile belirlenmeli.
Müze adası; Karayolları ve Meteoroloji arazileri dahil edilerek genişletilmeli.
Tüm süreçler kamuoyu ile şeffaf biçimde paylaşılmalı.
Kültürel miras, yerinde korunmalı ve yeni nesillere aktarılmalıdır.

Muhabir: ÖZLEM SOYDAN/ÖZEL HABER