Antalya Arkeoloji Müzesi’nin yıkımına karşı bir araya gelen Müze Çalışma Grubu, bugüne kadar yaptıkları basın açıklamaları ve etkinliklerle Müze’nin yıkılmaması için mücadele etmişti. İlk eylemlerini 5 Temmuz’da gerçekleştiren, müzenin kapılarına 16 Temmuz’da kilit vurulmasının ardından her akşam müze önünde nöbet tutan grup, şimdi bu mücadeleyi ekranlara taşıyor. Geçtiğimiz hafta yıkılan müze için kısa film projesi başladı.
Antalya Arkeoloji Müzesi, 1972’de ödüllü bir yarışma projesiyle inşa edilmiş, kökleri 1919’daki İtalyan işgaline kadar uzanan köklü bir geçmişe sahipti. 1988’de Avrupa Konseyi Yılın Müzesi Özel Ödülüne layık görülen yapı, “depreme dayanıksız” gerekçesiyle 16 Temmuz’da kapatıldı. Uzun süre kamuoyuyla paylaşılmayan deprem performans raporunun, müze kapatıldıktan sonra hazırlandığı ortaya çıktı. Raporda ciddi eksiklik ve hataların bulunması tartışmaları daha da alevlendirdi. Kentin belleğini taşıyan müze binası geçtiğimiz hafta gece yarısı başlayan çalışmalarla yerle bir edildi. Şu anda alanda moloz kaldırma çalışmaları aralıksız sürüyor.
MÜZE NÖBETİNDEN BEYAZPERDEYE
İlk eylemlerini 5 Temmuz’da gerçekleştiren ve müzenin kapatılmasının ardından her akşam Müze önünde nöbet tutan Müze Çalışma Grubu, mücadelelerini ekranlara taşımak için harekete geçti. Daha önce yaşananları kitaplaştıran grup, şimdi de aynı mücadeleyi kısa filmle ölümsüzleştirmeyi hedefliyor.
ALTIN PORTAKAL’A HAZIRLANIYOR
Antalya Sanatçılar Derneği (ANSAN) üyesi tiyatro sanatçısı Ali Aytuğ, müze mücadelesini kısa film olarak çekmeye başladıklarını açıkladı. Senaryosunu da kaleme alan Aytuğ, “Arif” adlı arkeolog karakterini kendisi canlandıracak. Yaklaşık 14 dakika sürecek filmin, Antalya Altın Portakal Film Festivali’ne yetiştirilmesi planlanıyor.
OYUNCULAR MÜZE SAVUNUCULARINDAN
Filmde yer alacak isimler, müze önünde günlerce nöbet tutan Müze Çalışma Grubu üyelerinden oluşuyor. Kadroda Ali Aytuğ’un yanı sıra Sacit Tayfun, Rifat Ses, Behçet Özceylan, Cahit Çakcıl, Musa Fırat, Kadir Öztürk, Hürriyet Önder Özerkan ve Coşkun Alıçlı gibi isimler bulunuyor.
SENARYO
Film, uzun yıllar sonra Antalya’ya dönen arkeolog Arif’in ‘yuvaya dönüş’ hikayesini konu alıyor. Senaryoda sadece müze değil, kentin belleğini oluşturan farklı mekanlara da yer veriliyor. Bu yapılar, birer bina olmanın ötesinde; şehrin kimliği, hafızası ve geçmişle gelecek arasında kurulan köprüler olarak anlatılıyor. Değişim ve yıkımların yarattığı duygular, Arif’in gözünden izleyiciye aktarılacak.
Ali Aytuğ, filmin ana fikrini şu sözlerle özetliyor:
“Bir şehir yıkılıp yeniden inşa edilebilir. Ama kimliği bir kez kaybolursa, bir daha asla geri gelmez. Hafızamızın ve kimliğimizin bir parçası olan kültürel varlıklarımıza sahip çıkalım.”