Açıklamalarda bulunan Antalya’nın duayen mimarlarından Müzeyyen Gülşen Can, Arkeologlar Derneği Başkanı Bülent Türkmen ve derneğin Antalya Şube Başkanı Dr. Sevgi Temiz, açıklamalarda bulundu.

Whatsapp Image 2025 08 06 At 10.21.55

“BÜYÜKŞEHİR PLAN DEĞİŞİKLİĞİ YAPABİLİR”
Antalya’da şehir planlaması alanında uzun yıllar görev yapan mimar Müzeyyen Gülşen Can, Antalya Müzesi’nin korunması için yerel yönetimlerin yetkisine dikkat çekti. 1980’li yıllarda müze binasının imar planında ‘korunacak bina’ olarak işlendiğini, bu kararın daha sonraki planlarda da korunduğunu ancak 2015 yılında Muratpaşa Belediyesi tarafından bu statünün kaldırıldığını belirtti.
Can, “Bu plan değişikliği nedeniyle bina tescillenememiştir. Oysa Kent Konseyi, yönetmeliği gereği plan değişikliği önerisi sunabilir. Her şey bir öneriyle başlayabilir” diyen Can, kamuoyuna ve yerel yönetime çağrıda bulundu.

Whatsapp Image 2025 08 06 At 10.27.51 (1)

ALTIN ÇAĞI DEĞİL
Arkeologlar Derneği Genel Başkanı Bülent Türkmen ise Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Ankara’da açılacağı duyurulan ‘Arkeolojinin Altın Çağı' sergisini eleştirerek, “Bu bir altın çağ değil" dedi.
Türkmen, özellikle son zamanlarda Antalya’da gerçekleşen olaylara vurgu yaptı. Kaş-Kalkan-Demre otoyolunun 11 arkeolojik alanın içinden geçtiğini, Patara Antik Kenti’nde dereceler düşürülerek yapılaşmaya alan açıldığını ve birçok bölgede kaçak kazıların durdurulamadığını örneklerle anlattı. 2024 yılında falezlerde yapılan plan değişikliğinin de bugünkü müze yıkım süreciyle bağlantılı olduğuna işaret eden Türkmen, ‘Müze yapacağız’ denilerek başka projelerin üzeri örtülüyor, halk kandırılıyor” dedi.
Kazıların hızlandırılması politikasını da eleştiren Türkmen, “Korumadan, planlamadan kazmaya odaklanmak; var olanı yok saymaktır” diyerek, arkeolojide hızın değil, sürdürülebilirliğin önemli olduğunu vurguladı.

Whatsapp Image 2025 08 06 At 10.23.56 (1)

‘BU BİR KÜLTÜREL KIYIM OLUR’
Arkeologlar Derneği Antalya Şube Başkanı Dr. Sevgi Temiz, müze binasının mimari ve tarihsel önemine dikkat çekti. 1964 yılında Doğan Tekeli, Sami Sisa ve Metin Hepgüler tarafından tasarlanan yapının, modern Cumhuriyet mimarisinin önemli örneklerinden biri olduğunu söyleyen Temiz, müzenin 1988’de Avrupa Konseyi Özel Ödülü’ne layık görüldüğünü hatırlattı.
Yıkım kararının bilimsel bir rapora dayandırılamadığını belirten Temiz, deprem analiz raporunun kamuoyuyla hala paylaşılmadığını, tescil başvurusunun da keyfi biçimde reddedildiğini ifade etti. “Bergama, Adana, Hatay müzeleri tescillenmişken Antalya Müzesi’nin reddedilmesi yasa uygulamalarındaki çifte standardı göstermektedir” dedi.

TAŞINMA SÜRECİ BELİRSİZ, RİSK BÜYÜK
Dr. Temiz, müzede yer alan 100 bini aşkın eserin taşınması sürecine dair hiçbir güvence ve bilginin kamuoyuna açıklanmadığını da belirtti. Heykel koleksiyonunun kırılganlığına, taşıma işinin hangi firma tarafından nasıl yapılacağına ve sigorta süreçlerine dair soruların cevapsız kaldığını vurguladı.

Whatsapp Image 2025 08 06 At 10.26.00

‘BU YAPI ŞEHRİN ORTAK HAFIZASIDIR’
Antalya Müzesi'nin, yalnızca bir sergileme alanı değil, şehir kültürünün yaşayan bir parçası olduğunu söyleyen Temiz, müzeyle büyüyen kuşakların anlatılarını da hatırlattı: “Bugün 70’li yaşlarında olanlar, o günlerin çocuklarıydı. Müzenin yapımı şehrin bayramıydı” dedi.
Temiz açıklamasını şöyle sürdürdü: “Kültür; hikayeler üzerine kurulur. Antalya Müzesi bu şehrin hikayesidir. Hikayelerin yaşadığı yapılar yıkıldığında, bir toplumun belleği de yok edilir” dedi.

‘YIKMAK DEĞİL, GÜÇLENDİRMEK GEREKİR’
Arkeologlar Derneği, 50’nin üzerinde STK, oda ve sendikayla birlikte, binanın yıkılmak yerine modern mühendislik teknikleriyle güçlendirilerek yeni müze binasına eklemlenmesini talep ediyor.
Temiz, UNESCO Sözleşmesi, Venedik Tüzüğü ve Anayasa’nın 63. maddesi gibi ulusal ve uluslararası yasal sorumluluklara dikkat çekerek, müze binasının yıkımının bu sözleşmelere açıkça aykırı olduğunu söyledi.

Whatsapp Image 2025 08 06 At 10.35.41

YENİ MÜZE ÖNERİSİ: ESKİYLE BİRLİKTE YAŞASIN
Yıkım kararına karşı çıkan meslek odaları ve uzmanlar, Antalya Müzesinin yıkım yerine modern mühendislik teknikleri ile güçlendirilmesi ve yeni yapılacak müze binasına eklemlenmesiyle binanın 21. yüzyılın ihtiyaçlarına uyarlanarak müze olarak kullanımına devam etmesi savunuyor.
Antalya Müzesi’ni korumak bir bina meselesi değil, geçmişi geleceğe taşıma meselesidir. Her akşam müze önünde toplanan insanlar, sadece bir yapı değil; bir şehrin hafızasını, bir neslin tanıklığını, kültürün sürekliliğini savunuyor.

Muhabir: ÖZLEM SOYDAN/ÖZEL HABER