Kapatılışın 31.gününde; Antalya Sanatçılar Derneği’nden (ANSAN) Ali Aytu ve Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Hilmi Uysal konuşma yaptı. Ayrıca yıkım kararını yeni öğrenen 86 yaşındaki Sevim Taşkın, yürüme güçlüğü çekmesine rağmen kızıyla birlikte müze önüne gelerek protestoya katıldı.
‘BUGÜNÜN SÜLEYMAN FİKRİ ERTEN’LERİ’
ANSAN adına konuşan Ali Aytu, Antalya Müzesi’nin tarihine değinerek, müzenin kurucusu öğretmen Süleyman Fikri Erten’in mücadelesini hatırlattı. Aytu, “Birinci Dünya Savaşı sonrası İtalyan işgali sırasında Antalya Lisesi’nde öğretmenlik yapan Süleyman Fikri Erten, ilk eserleri Bayraktar Baba Türbesi’nde toplayarak bir depo müze oluşturmuş, ardından Alaaddin Camii’ne taşımıştır. 1937’de müze Yivli Minare’ye, 1972’de ise bugünkü binasına taşınmıştır” dedi.
Konuşmasını Erten’in mücadelesine atıfta bulunarak sürdüren Aytu, “Bugün müzeyi savunan her bir kişi, bugünün Süleyman Fikri Erten’idir” ifadelerini kullandı.
‘ANILARIMIZI DA YOK EDİYORLAR’
Yıkım kararını duyunca büyük üzüntü yaşayan 86 yaşındaki Sevim Taşkın ise duygularını şöyle dile getirdi:
“Müzenin yıkılacağını yeni öğrendim ve hemen buraya gelmek istedim. Bu müze çok değerli; dünyanın her yerinden insanlar burayı görmeye geliyor. 40 yılı aşkındır Antalya’da yaşıyorum, torunumu kucağımda gezdirmiştim bu müzede. Şimdi torunum 28 yaşında. Anılarımız var, fotoğraflarımız var. Bu müzeyi yıkmak demek anılarımızı da yok etmek demek. En son tekerlekli sandalyeyle gezmiştim, bir gün buranın yıkılacağı hiç aklımıza gelmezdi.”
HERKÜL’ÜN 9.GÖREVİ
Eylemlerde her akşam olduğu gibi mitolojik öyküler anlatan Prof. Dr. Hilmi Uysal ise bu kez Herkül’ün dokuzuncu görevi olan ‘Hippolyte’nin kemerini getirmek’ hikayesini aktardı. Herkül’ün bu görev sırasında istemeden Hippolyte’yi öldürdüğünü ve bu nedenle gözyaşı döktüğünü söyledi. Müze mücadelesini “Herkül’ün 13. görevi” olarak tanımlayan Uysal, “Herkül iyi bir insandı ve görevlerini bu iyi niyetle yerine getirdi. 13. görevi de yerine getireceğine inanıyorum” diye konuştu.