ANTALYA Arkeoloji Müzesi’nin yıkım kararına karşı tepkiler büyüyor. Arkeoloji öğrencileri, akademisyenler ve vatandaşlar, müzenin bahçesinde düzenledikleri kitap okuma eyleminde müzenin eğitim, bilim ve kültür açısından taşıdığı değeri hatırlatarak “Yıkmadan yapabilirsiniz” çağrısında bulundu.
‘BU MÜZE BİZİM İKİNCİ EVİMİZ’
Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Akdeniz Üniversitesi Arkeoloji Bölümü öğrencisi Biricik Taçtangüleç, “Bu müze bizim ikinci evimizdi. Koridorlarında adımlarımız, vitrinlerinde derslerimize ilham olan eserler, avlusunda ise gelecek hayallerimiz saklı. Şimdi bu ev yıkılmak isteniyor. Deprem gerekçesiyle alınan bu karar bir zorunluluk değil, tercihtir” dedi.
Taçtangüleç, Kültür ve Turizm Bakanlığı başta olmak üzere tüm yetkililere seslenerek müzenin güçlendirilmesi ve yaşatılması gerektiğini ifade etti: “Tarihi ve kültürel alanları ranta açılan arsalar gibi görmeyin. Kurumsal kültür alanları yaşatılmalıdır”
“ANTALYA MÜZESİ BİR MÜCEVHER KUTUSUDUR”
Etkinlikte konuşan akademisyenlerden Prof.Dr. Memduh Sami Taner ise müzenin önemine dikkat çekerek şunları söyledi: “Antalya Müzesi bir mücevher kutusudur. Sadece 120 milyon TL ile bu binayı modern teknolojiyle restore edebiliriz. Ancak bu yapılmıyor; onun yerine 2,5 milyar TL'lik yeni bir inşaat planlanıyor. Bu ekonomik darboğazda bu kadar büyük bir bütçe neden harcanıyor? Sadece bu sorunun yanıtı bile durumu özetliyor.”
Müzenin en yoğun ziyaretçi aldığı sezonda yıkılmasının planlandığını belirten Memduh Hoca, bu kararın bile yanlış ve plansız olduğuna değindi.
‘YIKMADAN YAPABİLİRSİNİZ’
Prof. Dr. Gül Işın ise mevcut müzenin korunarak yeni müzelerin farklı alanlarda inşa edilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Şu anda yılda 30’a yakın kazı yapılıyor, bunun eser girdisini tahmin edebiliyor musunuz? Son üç senedir de 12 ay boyunca kazı yapılıyor. Elbette ki eserlerimiz çok fazla. Biz de istiyoruz ki bakanlığımızdan; ören yerlerimize yeni müzeler açın, bu yeni müzelerde eserleri olduğu yerde teşhir edin ve ziyaretçiyi ören yerinin hemen dibinde buluşturun ama bu müzemiz merkez müze olarak kalsın” dedi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın geçtiğimiz günlerde Kemer’de yeni bir müze açacağını duyurduğunu hatırlatan Işın, bunun yeni müze yapımına muktedir olunduğunu gösterdiğini ifade etti: “O halde mevcut Antalya Arkeoloji Müzesi de yıkılmadan korunabilir, restore edilebilir.”
‘TAŞINMAK BİR SEÇENEK DEĞİL’
Prof. Işın, 18 ay gibi kısa bir sürede müzedeki eserlerin başka bir yere nakledilip sonra yeniden yerleştirilmesinin imkansız olduğunu savundu. Bu kadar kısa bir sürede taşınma sürecinin müzecilik standartlarına uygun yürütülemeyeceğini ve eserlerin konteynerlerde saklanmasının ciddi bir risk oluşturduğunu ifade etti.
Prof. Işın, “Bu müzede anıtsal boyutta 200’e yakın heykel bulunuyor. Bu eserlerin plansız bir biçimde dışarıya taşınması kabul edilemez. Yeni bina önce inşa edilmeli, buradaki fazla eserler dikkatli bir biçimde oraya aktarılmalıdır” dedi.
‘BU KARAR MÜZEYE YAPILAN BİR İHANETTİR’
Eyleme kitapla destek veren vatandaşlardan Bahadır Günendi de fırsat buldukça müzeyi ziyaret ettiğini söyleyerek, “Bu karar müzeye yapılan bir ihanettir” dedi. Günendi, tarihimize yeterince değer verilmediğini ve bu tür kararların kültürel hafızaya zarar verdiğini vurguladı.
KİTAPLARLA DİRENİŞ
Konuşmaların ardından katılımcılar yanlarında getirdikleri kitapları açarak müze bahçesinde sessiz bir şekilde okumaya başladı. Eylem, kültürel mirasın sessizce ama güçlü bir biçimde savunulduğu bir dayanışma mesajına dönüştü.
OTOPARKTAKİ TIR TEDİRGİN ETTİ
Öte yandan müzenin otoparkında görülen büyük bir TIR, dikkatleri üzerine çekti. Katılımcılar arasında “Eserleri taşımak için mi getirildi?” sorusu dillendirilirken bu gelişme yıkım hazırlıklarının fiilen başlamış olabileceği yönünde endişeleri artırdı. Müzenin yıkım kararının ertelendiği açıklansa da henüz net bir tarih paylaşılmadı.
