Antalya’nın Konyaaltı İlçesi’nde bir okulda yaşandığı iddia edilen olayda, okul müdürü mezuniyet töreni için okula gelen kız öğrencilerin kıyafetleri sebebiyle sözlü uyarıda bulundu. Tehdide varan söylemelerde bulunan okul müdürü programın ardından tepkilerin odağında yer aldı. 

TEMEL İLKELER İHLAL EDİLDİ
Söz konusu okulun önünde yapılan eylemde konuşan Eğitim-Sen Antalya Şube Başkanı Kadir Öztürk, “Olay, sadece münferit bir “kıyafet tartışması” değil, yıllardır eğitim alanında örülen sistematik gerici dönüşümün ve otoriter zihniyetin yeni bir tezahürüdür. Okul müdürü H.A.D. tarafından kız öğrencilere yönelik kullanılan aşağılayıcı ve cinsiyetçi ifadeler, öğrencilerin tuvalet ihtiyaçlarının engellenmesi, zorla bahçede bekletilmeleri, cübbe giymeye zorlanmaları ve kapıların kilitlenmesiyle tehdit edilmeleri; yalnızca öğrenci haklarının değil, eğitimin temel ilkelerinin de açık bir şekilde ihlalidir. Bu yaşananlar, tekil bir yöneticinin keyfiliği değil; eğitimde laikliğin ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sistemli olarak tasfiye edilmesinin, kız çocuklarının yaşamlarına ve kimliklerine yönelik derinleşen müdahalelerin doğrudan sonucudur” dedi.

ERKEK EGEMEN POLİTİKANIN UZANTISI 
‘Olayda kız öğrencilerin kıyafetleri üzerinden yürütülen müdahale, aslında kadınların kamusal alandaki varlığına ve görünürlüğüne yönelik çok daha geniş bir ideolojik saldırının parçasıdır’ diyen Başkan Öztürk, “Kadınların ne giyeceğine, nasıl güleceğine, nasıl oturacağına, nasıl konuşacağına dair söylemlerle; kadın kimliği sürekli olarak baskı altına alınmak istenmektedir. Eğitim kurumlarında yaşanan bu tür olaylar, yalnızca bireysel hak ihlalleri değil; kadınların özgür bireyler olarak yetişmelerini engelleyen, onları ikinci plana iten sistematik bir erkek egemen politikanın uzantısıdır” ifadelerini kullandı. 

TALEPLERİNİ SIRALADI
Kadir Öztürk, “Olayın faili okul müdürü hakkında derhal adli ve idari işlem başlatılmalı, görevden alınmalıdır. Öğrencilerin yaşadığı psikolojik travma dikkate alınmalı, destek sağlanmalıdır. Soruşturma süreci tamamen şeffaf yürütülmeli, kamuoyuyla paylaşılmalıdır. Okullarda toplumsal cinsiyet eşitliği esas alınmalı; tüm yönetici ve öğretmenlere insan hakları ve toplumsal cinsiyet temelli hizmet içi eğitimler zorunlu hale getirilmelidir. Öğrencilerimizin kimliklerine, kıyafetlerine, yaşam biçimlerine karışmak kimsenin hakkı değildir. Öğrencilerimizin haklarını ve özgürlüklerini sonuna kadar savunacağız” diye konuştu. 

Eylemde konuşan Eğitim Sen Antalya Kadın Meclisi Kadın Sekreteri Özlem Yavuz ise, “Okul müdürünün “bu haliniz ne?” diyerek öğrencileri azarlaması; bizlere tanıdık, baskıcı ve eril bir dildir. Biz bu dili reddediyoruz. Öğrencilerin kıyafeti üzerinden yapılan bu müdahale: Eğitimdeki laiklik ilkesinin çiğnenmesidir, Öğrenci haklarının yok sayılmasıdır, Kadınların bedeni ve kimliği üzerindeki denetimin süreklileştirilmesidir. Biz, Eğitim Sen Kadın Meclisi olarak bu anlayışa karşı mücadeleyi sadece bir hak değil, bir sorumluluk olarak görüyoruz. Eğitim, toplumu dönüştürme gücüne sahip en önemli alandır. Dolayısıyla burada yaşanan her türlü ayrımcılık, gericilik ve baskı, geleceğimizi doğrudan etkiler. Laik, bilimsel, kamusal anadilinde eğitim sadece bir model değil, toplumsal eşitliğin teminatıdır” dedi.

TOPLUMSAL EŞİTLİK VURGUSU 
Yavuz sözlerini şu ifadelerle sonlandırdı, “Biz kadınlar, bu yüzden eğitim alanındaki cinsiyetçiliğe karşı yalnızca pedagojik değil; politik bir mücadele veriyoruz. Çünkü biliyoruz ki, özgür bireyler ancak özgür eğitim ortamlarında yetişir. Toplumsal cinsiyet eşitliği sağlanmadan eğitimde adalet sağlanamaz.”

Muhabir: Selim Çelik