Her ağaç türü aynı derecede yanıcı değil. Bazı türler, biyolojik yapıları sayesinde yangına karşı daha dirençli. Uzmanlara göre bu türlerin ortak özellikleri şunlar: Yüksek su içeriği, düşük reçine ve yağ oranı, kalın kabuk yapısı, az yaprak döken ve yavaş büyüyen yapılar.
Bu özellikler sayesinde yangının yayılma hızı düşebiliyor. Ancak unutulmamalı; bu ağaçlar ‘yanmaz’ değil, yalnızca ‘yanması zor’ türlerdir.
TÜRKİYE'DE HANGİ TÜRLER ÖNE ÇIKIYOR?
Türkiye’de yanıcılığı düşük olduğu bilinen bazı ağaç türleri arasında şunlar yer alıyor:
Zeytin: Yüksek su oranı ile dikkat çeker.
Meşe: Kalın kabuğu sayesinde iç kısmını korur.
Defne: Nemli yaprakları yangına karşı avantaj sağlar.
Kestane ve akasya: Yangının ilerlemesini yavaşlatabilir.
Buna karşın, kızılçam ve okaliptüs gibi yüksek reçineli türler, yangını hızla yayma potansiyeline sahiptir.
TEK BAŞINA YETERLİ DEĞİL
Uzmanlar, bu ağaçların tek başına çözüm olmayacağını vurguluyor. Ekosistemle uyumlu şekilde dikilmediklerinde ya da altlarında biriken kuru yaprak ve dallar temizlenmediğinde, bu avantaj ortadan kalkabiliyor. Ayrıca insan kaynaklı yangın nedenleri; piknik ateşi, sigara izmariti, sabotaj hala en büyük tehdit olarak görülüyor.
BİLİM TEMELLİ AĞAÇLANDIRMA
Uzmanlara göre, yanması zor ağaç türlerinin bilinçli şekilde ormanlara entegre edilmesi, yangın yönetim stratejisinin güçlü bir ayağını oluşturabilir. Ancak bu adımın ekosistem dengesi korunarak ve bilimsel verilere dayalı şekilde atılması gerektiği belirtiliyor.





