ANTALYA'da faaliyet gösteren Panda Fikir Sanat Atölye kurucuları Kaan Sebkektay ile tiyatro etkinliklerini ve tiyatroyu konuştuk. Antalyalıların sanatı sevdiğini ifade eden Sebkektay, tiyatro hakkında da 'Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın çalışmalarını genişletmesi gerekiyor bence. Özel tiyatrolar kendi gelişim süreçlerini kendi imkanlarıyla sürdürüyor. Antalya'da tiyatro seyircisi de özel tiyatrolara mutlaka sahip çıkmalı' dedi.
Bizlere biraz Panda Fikir Sanat 'tan bahseder misiniz?
Panda Fikir Sanat yaklaşık 10 yıl önce yolculuğuna başlamış bir oluşum aslında. Kuruluşu itibariyle 2017 yılı sonuna kadar İstanbul'da faaliyetlerini yürüten ve ülkemizin başarılı ve çok sevilen tiyatro sanatçılarıyla birlikte yol almış, yapımlarını üstlenmiş ve yine ülke genelindeki tiyatro severlere ulaşmış bir oluşum. 2017 yılında yolculuğuna ara verdi ve 2022 yılında Antalya şehrimizdeki Panda Fikir Sanat Atölye oluşumu ile hayata geri döndü. Bu planlanan bir araydı sebebi çok da üzerine artık konuşmak istemediğimiz sebepler olsa da özetle sanatın politika ile yaşadığı çıkmazlardı. 2023 yılında geri döneceğiz dedik ve çok farklı bir şekilde döndük. Antalya'ya bir alternatif sahne kazandırdık. Sevgili ortağım Merve Melis Dumlupınar ile çıktığımız bu yolda oldukça heyecanlı ve keyifle ilerliyoruz. Özgür sanatın var edilebildiği ve aktarabildiği böyle bir oluşumun içinde olmak gerçekten bizleri gururlandırıyor.
Panda sahne nasıl kuruldu?
Uzun yıllar boyunca neredeyse her gün bir şehirde geniş katılımlı tiyatro gösterimleri gerçekleştirdik. Her gün bazen 500 kişilik salonlarda bazen bin 500 kişilik salonlarda salonu dolduran seyircimiz ile buluştuk. Panda Fikir Sanat 2017 yılı sonunda aldığı karar ile bekleme dönemine girdi ve izledi. Antalya şehrindeki alternatif sahne ihtiyacı, özel tiyatro eksikliği ve pandemi ile her şeyin daha butik bir hal almasını göz önünde bulundurarak Panda Sahne hayata geçti. Panda Fikir Sanat Atölye bünyesindeki sahnemiz tam donanımlı, black box tekniği ile inşa edilmiş ve seyircisine sıcak bir atmosfer ve keyifli bir tiyatro seyiri sunuyor. Laura Alışveriş Merkezi yönetiminin -1'inci katta başlattığı kültür sanat yapılanmasının ilk isimlerinden biri Panda. Bu fikirde değerli çünkü AVM'lerde pandemi ile birlikte aslında kan kaybetmişti, bu oluşumla Laura Alışveriş Merkezi'de kültür ve sanatla yeniden can bulmuş oldu.
Ne zamandan beri faaliyettesiniz?
10 yılı geçkin süredir faaliyette Panda Fikir Sanat fakat atölye oluşumu çok yeni 2022 yılı şubat ayında başlayan inşaatımız 8 Mayıs'ta gerçekleştirdiğimiz açılış ile tamamlandı ve faaliyete geçtik. Toplam 270 metrekare alanda kurulu 3 atölyesinde seramik, ebru, resim gibi yaratıcı workshop çalışmalarında bireyler bir etkinliğe gidiyormuş gibi bilet alıp geliyor, 1,5- 2 saat süresince sanata dokunuyor bir şeyler üretiyorlar. Örneğin yaptıkları seramik kupa onlara hatıra kalıyor. Tüm atölyelerimizde geçerli bu. Oyun sergileme atölyemizde 12 kişilik gruplar 8 ay süresinde oyun ve oyunculuk çalışmaları gerçekleştiriyorlar ve program sonunda Panda Sahne'de bir oyun sahneliyorlar. Birbirini tanımayan ve farklı meslek gruplarındaki bireyler bu programda bir araya geliyor ve birlikte üretmenin tadını çıkarıyorlar.
Oyunlar sergilenirken neye dikkat ediyorsunuz?
Sahneleyeceğimiz oyunlarda anlam, seyirciye vereceği mesaj ve oyunun hikayesinin toplumdaki yerini çok önemsiyoruz. Farklılıklara yer vermek en önemli değerimiz çünkü özgür düşünce kaybettiğimiz en önemli değerler arasında. Oyunlarınızda neyi anlatmayı amaçlıyorsunuz?
Oyunlarda toplumun o anki durumu ve oradaki derin konuları arıyoruz. Oyunun türü ne olursa olsun dram, kara komedi, komedi, kabare... Hayatın gerçeklerini yansıtması gerektiğini düşünüyorum.
Sadece tiyatro oyunu mu sergiliyorsunuz?
Hayır. Panda Sahne çok yönlü bir performans sahnesi aslında. Alternatif sahnede alternatif her tür etkinliğe yer veriyoruz. Sahnemizde stant up gösterileri, seminerler, bayi toplantıları, kabare showları, çocuk tiyatrosu ve konserlerde gerçekleşiyor.

İnsanlar oyunlarınıza nasıl tepkiler veriyor? Dönüşler nasıl?
Panda Sahne kısa sürede şehri paylaşan insanlar tarafından benimsendi hatta gönüllerinde yer etti diyebiliriz. Oyunlarımız seviliyor. Hatta çok derin duygular paylaşıyoruz. Bazı oyunlardan çıkan seyirci koşup bize sarılıp ağlıyor, birlikte ağlıyoruz. Bazen de kahkahaya doyamıyoruz. Tiyatro böyle bir yer her duygu yükselir koridorlarından.

Antalya'da ki kültürel etkinlikleri nasıl buluyorsun? Sizce Antalyalılar tiyatroya düşkün mü?
Antalya olması gereken noktaya ancak ulaşıyor geriden geldi ama zamanı yakalayacağını düşünüyorum. Şehrimiz sanatı seviyor. Sanatı takip eden bir kitle var ama hiç ilgilenmeyen büyük bir kitle var. şehrin dokunuşu yaşamı oluşturur. Yaşamın da içinde paylaşanlar. Özel tiyatro Antalya şehrinde çok yeni gelişecek oturacak bir düzen. Anılar, hatıralar şehri şehir yapan şeyler bunlardır. Gelecekte biriken daha çok şey olacak her tohum başka bir hikayeyi var edecek. Oda tiyatroları son zamanlarda kültürel oldu. Olumlu ve olumsuz yanlarından bahseder misiniz?
Biraz öncede bahsettiğim gibi pandemi her şeyin butik hale gelmesine sebep oldu bence güzelde oldu. Oda tiyatroları ve cep sahneler artmalı. İstanbul'da mahallemizde 2 tiyatro ile büyüdük biz. Çok şey kattı bana. Ailelerde çocuklarına tiyatroyu sevdirmeli. Kendini ifade edebilen, farklı bakış açılarını anlayabilen, yaratıcı beyinler çok okuyan, tiyatro izleyen bireylerdir. Oda tiyatroları ve mahalle tiyatroları önemli olumsuz yanı yok olumlu yanı çok.

Kültürel etkinlikler noktasında ülkemizi nerede görüyorsunuz?
Son zamanlarda son zamanlarda birçok oyun yasaklandı, bir çok tiyatro kapatıldı. Bu duruma bakış açınız nedir? Bizim de 2017'de bekleme dönemine girme sebebimiz bu yasaklar aslında. Fakat düşünce durdurulabileceğiniz bir şey değil. Bir değişimin içindeyiz fakat sonu güzel olacağına inananlardanım ben. Ülkemiz sanatın gelişimi anlamında çok yıl kaybetti. Ama ara kapanacaktır. Okun gerilmesi gri bir süreçti ok fırlamak üzere bence.
Tiyatroyu tanımlamak isteseniz nasıl tanımlarsınız?
Tiyatro yaşamdır. Yaşamın ta kendisi. Sahnede kendinizi bulduğunuz ya da o hikayenin kalbinde bulduğunuz yerdir kendinizi.

Ülkemizde tiyatro konusunda geliştirilmesi gerektiğini düşündüğünüz bir şey var mı?
Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın çalışmalarını genişletmesi gerekiyor bence. Özel tiyatrolar kendi gelişim süreçlerini kendi imkanlarıyla sürdürüyor. Bakanlığın maddi desteği var evet fakat özel tiyatrolar nerede ve nerede olması gerekiyor, ne sorunlar yaşıyor devlet bu konuda neler yapabilir bu konuda bir araştırma yok.

Herhangi bir oyun sergilerken bir olumsuzlukla karşılaşıyor musunuz, karşılaştınız mı?
Yani tatlı aksilikler elbette oluyor ancak deneyimlerimizle sonraki çalışmaya başladığımız için her projede biraz daha profesyonel oluyorsunuz. Beklentiyi biliyor, olabilecek olumsuzlukları önden görüyorsunuz.

Eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Röportaj için teşekkür ederiz. Özel tiyatroları devlet ya da belediye tiyatrolarından farklı kılan şeylerin en başında kendi imkanlarıyla var olmaları. Bu nedenle seyircisinin desteği çok önemli şehrinizdeki özel sahneleri ve özel tiyatroların programlarını araştırıp desteklemeliler ki özgür düşüncenin üretilebildiği bu son kalelerde yıkılmasın. Seyircisi ile var olan bu yapıları desteklemeliyiz. Özel sahneler ve tiyatrolar olarak bize düşense her projede üzerine koymak ve yenilikçi yaklaşmak... RÖPORTAJ/Dilan ERAY