Antalya Attalos Pati Gönüllüleri adına açıklama yapan gönüllü aktivist Özlem Gezirici, İstanbul Valiliği’nin yayımladığı “sokakta kontrolsüz hayvan beslenmesinin yasaklanması” genelgesine ve bunun ülke geneline yayılabileceği yönündeki endişelere sert tepki gösterdi. Gezirici, hem hukuki hem de vicdani açıdan büyük sorunlar barındırdığını belirttiği kararın geri çekilmesini istedi.
Yayımlanan genelgenin hukuki bir karşılığı olmadığını vurgulayan Gezirici, “Burada toplanma amacımız, İstanbul Valisi’nin yayımladığı genelge ile sokakta ‘kontrolsüz hayvan beslenmesinin yasaklanması’ kararı ve bu kararın ülke geneline yayılacağı endişesidir. Sayın Vali, besleme yasağı ile ilgili yayımladığınız genelgenin kanunda hiçbir geçerliliği yoktur. Bir genelge kanunun üzerinde olamaz ve hayvanların beslenmesini yasaklamak, 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun ruhuna, özüne ve amacına tümüyle aykırıdır. Bu kanun sahipsiz hayvanların aç ve susuz bırakılmaması gerektiğini açıkça belirtir” dedi.
Besleme yasağının yalnızca idari bir karar değil, aynı zamanda derin bir toplumsal ve etik sorun yarattığını kaydeden Gezirici, “Her canlı gibi hayvanlar da yaşamlarını sürdürebilmek için beslenmek zorundadır. Onların yiyeceğe ulaşmasını engellemek doğrudan yaşam hakkına müdahaledir. Bu sadece bir idari tasarruf değildir; toplumun vicdanını yaralayan, insani değerlerle bağdaşmayan bir karardır” ifadelerini kullandı.
Avrupa Birliği hayvan refahı standartları ve Birleşmiş Milletler sürdürülebilir kalkınma hedeflerine de değinen Gezirici, “Türkiye’de hayvan haklarını koruyan temel mevzuat 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’dur ve bu yasa sahipsiz, güçten düşmüş, korunmaya muhtaç hayvanların aç ve susuz bırakılmamasını emreder. Dolayısıyla bu yasak, yalnızca ulusal yasalarla değil, uluslararası standartlarla da açık bir çelişki içindedir” dedi.
‘AÇ BIRAKMAK SORUNU ÇÖZMEZ, BÜYÜTÜR’
Besleme yasağının hayvanların davranışları üzerinde tehlikeli etkilere yol açacağını belirten Gezirici, “Kedi ve köpekleri aç bırakmak hiçbir sorunu çözmez; aksine sorunları daha da büyütür. Aç kalan bir hayvan stresli, agresif, korkak olur. Yemek bulmak için çöpleri karıştırır; bu hem hijyen açısından sorun yaratır hem de hayvanın sağlığını riske atar. Açlık hastalık ve ölüm oranlarını artırır. Bu da ekolojik dengeye ciddi zararlar verir. Oysa karınları tok hayvan sakin olur, yaşadığı bölgeden uzaklaşmaz, saldırgan davranış göstermez” dedi.
‘BU KARAR BİZLERİ DERİNDEN YARALADI’
İçişleri Bakan Yardımcısı’nın Antalya ziyaretinde basına kapalı yapılan toplantıda yaşlı ve hasta pitbull cinsi köpeklerin öldürülmesine yönelik bir karar alındığı iddiasına dikkat çeken Gezirici, “Bu toplantıda yaşlı ve hasta pitbulların öldürülmesine yönelik bir karar alındığı söyleniyor. Yıllardır küçücük kafeslerde hayata tutunmaya çalışan, yaşam şartları zaten ağır olan bu hayvanların öldürülmesi kararını duymak biz Antalya’da yaşayan hayvanseverleri derinden üzdü. Bu iddia doğruysa, bunun izahı yoktur. Bu konuda Sayın Antalya Valisi Hulusi Şahin’den derhal açıklama bekliyoruz” dedi.
Gezirici, toplantıda bahsedilen “Antalya’da bir yıl içerisinde köpek sorunu kalmayacağı” ifadelerinin de düşündürücü olduğunu belirterek, “Bakan Yardımcısı’nın ‘Bir yıl içinde Antalya’da köpek sorunu kalmayacak’ sözleri ne anlama geliyor? Bu sözler, sokaklarımızdan toplanan, yıllardır emek verdiğimiz, aşılarını, tedavilerini takip ettiğimiz yaşlı köpeklerimizin akıbetiyle ilgili çok büyük bir endişe yaratıyor” diye konuştu.
‘GÜNDE 100 KÖPEK TOPLANDIĞI SÖYLENİYOR; BU EMİR SİZE Mİ AİT?’
Toplama sürecinin hızlandırıldığına dair iddiaları da gündeme getiren Gezirici, “Yasanın 2028’e kadar verdiği süre dururken, alelacele köpeklerin toplanması ve verilen sürelerin 2026’ya çekilmesi büyük bir soru işareti. Günde 100 köpek toplanması emri verildiği söyleniyor. Bu emir size mi ait? Büyükşehir Belediyesi’nin rehabilitasyon kapasitesi bu sayıyı karşılamaya uygun değil. Ziyaretlerimizde bunu bizzat gördük. Kafesler dolduktan sonra nasıl bir yol izlenecek? Bu soruların cevabını bekliyoruz” dedi.
‘BARINAKLAR KAPALI DEĞİL, ŞEFFAF OLMALI’
Barınakların kapatıldığına ve hayvanseverlerin erişimine kısıtlamalar getirildiğine dair şikâyetlerin arttığını vurgulayan Gezirici, “Barınakların tamamen şeffaf olmasını istiyoruz. Ziyaretimize kapatılan alanların açılmasını talep ediyoruz. Mahallemizden toplanan köpekleri görmek, onlarla vakit geçirmek bizim en doğal hakkımız. Yıllardır beslemesini, kısırlaştırmasını, tedavisini takip ettiğimiz canlarımızla bağımızı koparmaya kimsenin hakkı yok” dedi.
Barınaklarda veteriner hekim gözetimi olmadan narkotik ilaç kullanıldığı iddialarının da hayati önem taşıdığını söyleyen Gezirici, “Veteriner hekimsiz narkotik ilaç kullanıldığı ve bu nedenle birçok köpeğin daha barınağa ulaşamadan öldüğü yönünde duyumlar alıyoruz. Bu kabul edilemez. Denetimlerin artırılması, bu uygulamaların önüne geçilmesi ve sorumluların tespit edilmesi gerekiyor. İçeride kaç köpek olduğu değil; içerideki koşulların onların yaşam hakkına uygun olup olmadığı önemlidir” ifadelerini kullandı.
Gezirici açıklamasını, “Merhamet bir toplumun aynasıdır. Sokak canlarını beslemek bir lütuf değil, insan olmanın gereğidir. Bu genelgenin derhal geri çekilmesini, bu yanlış karardan vazgeçilmesini talep ediyoruz. Yaşam haktır, yaşatmak iradedir. Masumların canını almak ne güçtür ne kanundur; bu ancak çaresizliğin ve cehaletin kararıdır” sözleriyle tamamladı.
