Yapılan araştırmalar, ortam sıcaklığının insanlar üzerinde doğrudan etkili olduğunu ortaya koyuyor. İş yerlerinde çalışanların verimliliğini artırmak amacıyla kullanılan klimalar, konfor sağlasa da bazı durumlarda istenmeyen sonuçlar doğurabiliyor. Özellikle yaz aylarında dışarıdaki yüksek sıcaklıklardan bunalan bireyler, içeriye girer girmez klimayı yüksek soğutma derecelerinde açarak vücut ısısında ani değişimlere neden oluyor. Bu da halk arasında ‘klima çarpması’ olarak bilinen sağlık sorunlarını beraberinde getiriyor.
BELİRTİLER GÖZ ARDI EDİLMEMELİ
Klima çarpması geçiren kişilerde burun tıkanıklığı, nefes alma zorluğu, yüksek ateş, mide bulantısı, baş ağrısı, kas ağrıları, boğaz ve göğüs ağrısı, titreme, ishal ve halsizlik gibi şikayetler görülebiliyor. Vücut ısısındaki ani değişimler, bağışıklık sistemini baskılayarak enfeksiyon hastalıklarına zemin hazırlıyor.
Klima kullanımında dikkat edilmesi gereken noktalar konusunda uyarılarda bulunan Aile Hekimleri Derneği Antalya Şube Başkanı Dr. Dilek Şahin, “Klima kullanılan ortamlarda filtrelerin düzenli temizlenmemesi ya da hava kanallarının yeterince dezenfekte edilmemesi, polen, toz, bakteri ve mantar gibi zararlı mikroorganizmaların yayılmasına neden olur. Bu durum özellikle astım, bronşit ve KOAH gibi kronik solunum rahatsızlığı olan bireyler için ciddi tehdit oluşturur” dedi.
Soğuk hava akımının doğrudan vücut bölgelerine temas etmesi durumunda kas spazmları, tutulmalar ve hareket kısıtlılıklarının yaşanabileceğine dikkat çeken Dr. Şahin, “Özellikle masa başında uzun süre çalışanlarda bu şikayetlerle daha sık karşılaşılıyor. Aynı şekilde gece boyunca açık bırakılan klimalar da sabah boyun ve sırt ağrısıyla uyanmaya neden olabiliyor” diye konuştu.
PSİKOLOJİK ETKİLER DE GÖZ ARDI EDİLMEMELİ
Klimalı ortamlarda uzun süre kalmanın yalnızca fiziksel değil, psikolojik etkiler de yaratabileceğini vurgulayan Dr. Şahin, “Uzun süre yapay ışıkla aydınlatılan, havasız ve güneş ışığından uzak ortamlarda kalmak; bireylerde motivasyon kaybı, enerji düşüklüğü, içe kapanma ve hatta depresyona neden olabilir. Güneş ışığına maruz kalmamak, D vitamini eksikliğine yol açarak duygu durum bozukluklarını tetikler” dedi.
Klima kullanımının tamamen bırakılmasının mümkün olmadığını ancak daha sağlıklı bir kullanım için bazı kurallara dikkat edilmesi gerektiğini söyleyen Dr. Şahin “Filtre temizliği düzenli yapılmalı, hava akımı doğrudan vücuda temas etmemesi, ortamın belli aralıklarla havalandırılması ve ideal sıcaklık değerlerinin 22-24 derece arasında tutulması önem arz ediyor. Özellikle çocuklar, yaşlılar ve kronik hastalığı bulunan bireylerin klima kullanımında daha hassas davranması gerekiyor” dedi.