Antalya Ekspres Gazetesi'nden Güven Güneş'in haberine göre; Türkiye’de kadınlar cinayete ve şiddete maruz kalmaya devam ediyor. Son dönemde kadın cinayetleri artış gösterirken Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’ndan Avukat Esin İzel Uysal, İstanbul Sözleşmesi’nin etkisinin etkisine dikkat çekti. Kadın cinayetlerinin her yıl artış gösterdiğini belirten Avukat Uysal, yalnızca 2011 yılında kadın cinayetlerinde düşüş görüldüğü ve bu yılın da aynı zamanda İstanbul Sözleşmesi’nin imzalandığı yıl olduğuna dikkat çekerek, “Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmekle birlikte bu durum tam tersi bir etki yaratarak kadına yönelik şiddet artığı gibi cinayetler de şekil değiştirmeye başladı” dedi.
ŞÜPHELİ ÖLÜM KADIN SAYISI ARTIYOR
Kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin önlenmesi için gereken adımların atılması gerektiği konusunda uyarılarda bulunan Cinayetlerini Durduracağız Platformu’ndan Avukat Esin İzel Uysal, siyasi iradeye dikkat çekti. Toplumun ve hükümetin bu konuda daha aktif ve kararlı bir tutum sergilemesi gerektiğini sözlerine ekleyen Uysal, şüpheli kadın ölümlerindeki artış olduğunu söyleyerek, “Özellikle son yıllarda şüpheli kadın ölümlerinde bir artış meydana geldi. İntihar, yüksekten düşme ve benzeri ölümlerle kadın cinayetlerinin üstü örtülmeye çalışıyor. Kayıtlara şüpheli geçen ölümlerde maalesef yeteri kadar üstüne gidilmediğini görüyoruz. 2 yıl süren soruşturma sonrası açılan davalar, maktullerin aleyhine olurken faillerin lehine bir durum yaratıyor. Bu süre zarfında failler maalesef serbestçe dolaşabiliyor. Elimizdeki verilere ve basına yansıyan yüksekten düşme vakalarına baktığımızda neredeyse tamamını kadınlardan oluştuğunu görebiliriz. Bu hayatın olağan akışına aykırı olduğu gibi faillerin cinayetten sıyrılma çabası olarak karşımıza çıkıyor. Diğer yandan siyasi söylemlerinde kadınların cinayete kurban gitmesiyle bağlantılı olduğunu görüyoruz. Kadınları sosyal hayattan dışlayıcı ve haklarını yok sayan söylemlerin, topluma bir yansıması olarak kadın cinayetlerine de etkisi olduğu açıktır. Nefret söylemleri aynı zamanda insanlığa karşı da bir suç olduğu unutulmamalıdır” dedi.
YEREL YÖNETİMLERE DÜŞEN GÖREVLER
Nüfusu 100 binin üzerinde olan yerlerde sığınakların (Kadın Sığınma Evi) olması gerektiğini de söyleyen Avukat Uysal, şiddet mağduru kadınların ekonomik koşullar nedeniyle de mağduriyetlerinin devam ettiğini ifade ederek, “Şiddet mağduru kadınların korunması ve desteklenmesi için kadın sığınma evlerinin önemi büyük. Sığınakların yanı sıra, şiddet mağduru kadınların ekonomik olarak desteklenmeleri de oldukça önemli taşıyor. Mağdur kadınların ekonomik bağımsızlıklarını kazanmaları ve kendilerini güvende hissetmeleri, toplumunun her kesimini ilgilendiren ve etkileyen bekleyen bir konu. Bu sayede şiddet mağduru kadınlar daha güvenli bir yaşam sürdürebilir ve toplumsal hayata daha aktif katılabilirler” ifadelerini kullandı.
