Antalya Ekspres Gazetesi'nden Selim Çelik'in haberine göre, Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Mustafa Karancı, su uyarısında bulundu. Mustafa Karancı, 2000’li yılların başında kişi başına düşen su miktarının 1650 metreküp olduğunu, 2020’li yıllarda ise bu miktarın 1350 metreküplere kadar düştüğünü hatırlatarak, “Dolayısıyla artık su stresi yaşayan bir ülke konumundan, su fakiri bir ülke konumuna gelmek üzereyiz. Sadece bu verilere bakarak bile önlem almamız gerektiğini anlamamız gerekiyor” dedi.
SU, STRATEJİK BİR BEKA MESELESİDİR
Önümüzdeki yıllarda suyun dünya üzerindeki güç dengelerini belirleyeceğini ifade eden Karancı, “Su her şeyin başında çok büyük bir stratejik öneme sahip. Bundan 20-30 yıl sonra suyu elinde bulunduran ülkeler, çok büyük bir güç sahibi olacak. Eğer su politikalarınızı doğru yapmazsanız, sadece ekonomik değil, stratejik ve milli beka anlamında da çok büyük bir güç kaybı yaşayabilirsiniz” diye konuştu.
SU YÖNETİMİ ÇOK BAŞLI VE ENTEGRE DEĞİL
Mutlaka su kanununun devreye alınması gerektiğini belirten Karancı, su yönetiminin parçalı yapısına dikkat çekerek, “Bugün Türkiye’de su yönetimi 7-8 farklı bakanlık ve kuruma dağılmış durumda. Bu kurumlar arasında Cumhurbaşkanlığı ve AFAD gibi kuruluşlar da var. Bu nedenle su yönetimi entegre değil. Doğru bir su yönetimi politikamız yok çünkü ölçemediğiniz şeyi yönetemezsiniz” ifadelerini kullandı.
KULLANIM ŞEKİLLERİ REVİZE EDİLMELİ
Karancı, su kullanımının yasal ölçütlerle belirlenmesi ve sıkı denetim altına alınması gerektiğini ifade etti. Karancı, “Mutlaka kaçak sondajların sayısını belirlemeliyiz. Ne kadar su çektiklerinin denetimini yapmalıyız. Söz konusu havzaların yağış miktarlarını tespit ederek, bu parametrelere göre kullanım şekillerini yeniden revize etmeliyiz” dedi.
“UYGULANABİLİR BİR SU KANUNU ŞART”
Karancı sözlerini, “Acil önlemlerin alınması gerekiyor. Bunu da yasalar ve mevzuatlar çerçevesinde yapmalıyız. Bu nedenle çok acil bir şekilde su kanunu meclisten geçmelidir. Bu kanun hazırlanırken, siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları, bilim insanları ve üniversiteler yuvarlak masa etrafında toplanmalı ve siyaset üstü bir birliktelik sağlanmalıdır. Bu yasa sadece kâğıt üzerinde kalmamalı; en önemli özelliği uygulanabilir olmasıdır. Bilimsel veriler ışığında hazırlanan, gerçekçi ve uygulanabilir bir su kanunu, Türkiye için hayati öneme sahiptir” ifadeleri ile sonlandırdı.
