Dünya su kaynaklarının büyük çoğunluğu kullanılamaz tuzlu sudan oluşurken, tatlı su kaynakları giderek azalıyor ve özellikle Türkiye gibi su stresi yaşayan ülkelerde kişi başına düşen kullanılabilir su miktarı tehlikeli seviyelere geriliyor. Gıda Mühendisleri Odası Antalya Şubesi Başkanı Ali Manavoğlu’nun vurguladığı gibi, suyun kıymetini bilmek ve tasarruf tedbirlerini acilen hayata geçirmek, hem sağlık hem de gelecek nesillerin yaşam kalitesi için hayati önem taşıyor. Su israfının önüne geçilmezse, 2050 yılına kadar milyarlarca insan su kıtlığı tehdidiyle karşı karşıya kalacak.

Gıda Mühendisleri Odası Antalya Şubesi Başkanı Ali Manavoğlu, dünyadaki toplam su miktarının 1 milyar 338 milyon kilometreküp olduğunu belirterek, “Bu suyun yüzde 96,5’i okyanus ve denizlerde bulunan tuzlu sudur ve insanların sağlıklı ve ekonomik şekilde kullanabileceği türden değildir” dedi. Manavoğlu, buzullar ve tuzlu yeraltı sularının da önemli su kaynakları olduğunu ancak insanların evde, tarımda ve sanayide güvenle kullanabileceği suyun, toplam suyun sadece yüzde 2,5’i kadar olduğunu söyledi.

Ali Manavoglu-3

‘TÜRKİYE’DE KİŞİ BAŞINA DÜŞEN SU MİKTARI HIZLA AZALIYOR’
Türkiye’de kişi başına düşen kullanılabilir su miktarına dikkat çeken Manavoğlu, “2000 yılında kişi başına yıllık su miktarı 1.652 metreküpken, 2021’de yüzde 19 azalarak 1.342 metreküpe düştü. 2040 yılında ise bu rakamın 1.120 metreküpe inerek Türkiye’nin su baskısı yaşayan ülkeler arasına gireceği tahmin ediliyor” dedi.

‘1,2 MİLYAR İNSAN GÜVENİLİR İÇME SUYUNA ULAŞAMIYOR’
Suyun yaşamın kaynağı olmasına rağmen dünya genelinde 1,2 milyar insanın güvenilir içme suyuna erişemediğine dikkat çeken Manavoğlu, “Gelişmiş ülkelerde doğan bir çocuk, gelişmekte olan ülkelerdeki yaşıtlarından 30-50 kat fazla su tüketme şansına sahip. Birleşmiş Milletler raporlarına göre ise her 15 saniyede bir çocuk susuzluğun yol açtığı hastalıklardan dolayı hayatını kaybediyor” diye konuştu.

‘SU TASARRUFU GELECEK NESİLLER İÇİN EN ÖNEMLİ MİRAS’
2050 yılına kadar 350 milyon insanın şiddetli kuraklık sebebiyle su kıtlığıyla karşılaşacağını belirten Manavoğlu, “Su sadece doğal bir kaynak değil; sağlık, hijyen, tarım, ekonomi ve ekosistemler için hayati öneme sahiptir” dedi. Kirleten öder veya temizler kuralının benimsenmesi, kaçak ve su kayıplarının önlenmesi çok önemli. Ayrıca yerel yönetimlerin yağmur suyunun kanalizasyon sistemine gitmesini engelleyecek toplama kanalları yapması ve binalarda yağmur suyu toplama tankı zorunluluğu getirilmesi gerekiyor” dedi.

‘EVLERDE SU İSRAFINA SON VERMELİYİZ’
Evlerde bireylerin suyu tasarruflu kullanmasının önemine işaret eden Manavoğlu, “Özellikle banyo ve tuvalette alınacak basit önlemlerle su israfını önlemek mümkün. Örneğin, tuvalet sifonunda 1-2 seferde tüketilen 20 litre su, Nijer ve Mali gibi ülkelerde bir insanın günlük ulaştığı su miktarına eşittir. Bu israfın önüne geçmek gelecek nesillere bırakacağımız en kıymetli miras olacaktır” ifadelerini kullandı.

Muhabir: AYŞE OKAN SARICA/ÖZEL HABER