Tarih boyunca ticaretin ve zanaatın kalbi olmuş Elmalı’nın tarihi çarşısında hala çekiç sesleri yankılanıyor. Helvacılar, Demirciler, Bakırcılar… Asırlık sokaklarda karşınıza kalay ustası Recep Öztekin çıkıyor.
ÜÇ KUŞAKTIR AYNI MESLEK
68 yaşındaki Recep Öztekin, ailesinin üç kuşaktır kalaycılık ve bakırcılıkla uğraştığını anlatarak, “Dedemden babama, babamdan da bana geçti. Ben artık son kuşağım. Benden sonra devamı yok” dedi.
Çocukluk yıllarında amcasının yanında çalışan, usta-çırak terbiyesini yaşayarak öğrendiğini belirten Recep Usta, o günleri şöyle anlattı:
“Bir tencereyi sürtmek için beş-altı saat uğraştığım günler oldu. Halbuki on dakikalık iş amcam, ‘Dön dön’ diye tekrar tekrar yaptırırdı. Usta sınavından geçmeden kimse usta olamazdı. Hatta kuşak töreni yapılırdı. Biz öyle yetiştik.”
‘PİRLİ MESLEK, BEREKETLİ MESLEK’
Kalaycılığın emek isteyen ama bereketli bir iş olduğunu vurgulayan Öztekin, iki oğlunu bu meslekten kazandığı gelirle okutup biri veteriner hekim, diğerini öğretmen yaptığını anlattı.
“Atalarımız ‘kalaycılık pirli meslektir’ der. Bana göre de bereketli bir meslektir. Emeği çok olduğu için bereketi de çoktur” dedi.
BAKIRIN İNCELİKLERİ
El emeğiyle yaptığı bakır tencereleri de anlatan usta, bakırın sağlıklı kullanımına dikkat çekti:
“Eskiden ‘bakır zehirler’ denirdi ama oksitlenirse zehirler. Bakımını iyi yapmak lazım. Bakırla ilgilenmezsen sana küser. Onu okşayacaksın, seveceksin. 300-400 yıllık antika tepsilerim var, satmam. Değerini bilmeyene veremem.”
AHİLİK GELENEĞİ DEVAM EDİYOR
Çarşıdaki esnaflar arasında dayanışmanın hala sürdüğünü belirten Recep Usta, “Birimizin sorunu olursa diğer esnaf hemen elini uzatır. Bu da Elmalı’nın kadim değerlerinden biridir. Biz sadece mesleğimizi değil, ahilik kültürünü de yaşatıyoruz” diye konuştu.