Antalya’nın Döşemealtı ilçesi, yaz aylarında geleneksel bir uygulamayla adeta açık hava sanat galerisine dönüşüyor. Buğday hasadının ardından boş kalan tarlalara serilen binlerce el dokuması halı ve kilim, hem görsel bir şölen sunuyor hem de bölgeye kültürel ve ekonomik katkı sağlıyor.
Bu yıl Türkiye’nin dört bir yanından ve yurt dışından getirilen yaklaşık 15 bin el dokuması halı ve kilim, Döşemealtı’ndaki buğday tarlalarına serilerek mikroplardan arındırılıyor. Haziran ayında başlayan bu işlem, Eylül ayının sonuna kadar devam ediyor. Killik, Camili, Ekşili, Ilıca ve Selimiye gibi köylerdeki binlerce dönüm tarla, bu süreçte renk cümbüşüne bürünüyor.
Geleneksel el sanatlarını yaşatan bu yöntem, aynı zamanda çevresel sürdürülebilirlik açısından da dikkat çekiyor. Kışın buğday ekimi yapılan tarlalar, yaz aylarında halıların doğal yollarla temizlenmesine olanak tanıyor. Halıların güneş ışığı ve hava yoluyla arındırılması, hem ileri dönüşümün hem de doğayla uyumlu üretimin bir örneği olarak öne çıkıyor.
Bu renk cümbüşüne her yıl ilgi artarken, halıların zarar görmemesi için tarlalara girişe izin verilmiyor. Tarla sahipleri, halıları korumak amacıyla yaz boyunca gece nöbetleri tutuyor. Sosyal medyada sıkça paylaşılan halı tarlaları, özellikle fotoğraf sanatçıları ve içerik üreticilerinin ilgisini çekerek Döşemealtı’na yeni bir turizm potansiyeli kazandırıyor.
Bir zamanlar çeyiz sandıklarında saklanan el dokuması halıların bugün bu şekilde yeniden değer kazanması, geleneksel kadın emeğinin, kültürel mirasın ve doğal döngünün birleştiği bir anlatıya dönüşüyor.
