Antalya’da çeşitli pazarlarda patlıcanın kilosu 5 liraya kadar düştü. Tüketici bu fiyatı memnuniyetle karşılarken, üretici ciddi zarar ettiğini belirterek duruma tepki gösterdi. Artan maliyetlere rağmen ürünlerini zararına sattıklarını ifade eden çiftçiler, dayanacak güçlerinin kalmadığını söyledi.

‘BU FİYATA ÜRÜN TOPLANMAZ’
Antalya Ziraat Odası Başkanı Nazif Alp, konuyla ilgili yaptığı açıklamada üreticinin çaresizliğine dikkat çekti. Alp, “Patlıcanın fiyatının pazarda 5 liraya kadar düşmesi, üretici için kelimenin tam anlamıyla bir yıkım demek. Bu fiyatlar, üreticinin artık dayanacak gücünün kalmadığını gösteriyor. Üretici bu fiyata ürününü ne toplar, ne de pazara getirir. Bu koşullarda üretim sürdürülebilir olmaktan çıkıyor” dedi.

nazif alp

Üretim maliyetlerinin son yıllarda katlandığını belirten Alp, “Bugün bir işçinin günlük yevmiyesi 1200 lira. Kullandığımız mazot, gübre, ilaç gibi tüm girdilerimiz ithal ve dövize endeksli. Bunların maliyeti her geçen gün artarken, patlıcan gibi ürünlerin pazarlarda kilosunun 5 liraya düşmesi üreticiye büyük zarar ettiriyor. Zaten bir kilo patlıcanın bize maliyeti ortalama 17 lirayı buluyor” ifadelerini kullandı.

‘ÇİFTÇİ TARIMDAN ÇEKİLİYOR’
Ayrıca havaların ısınmasıyla birlikte ortaya çıkan kırmızı böcek tehlikesine de dikkat çeken Alp, “Bu hastalık sebzelere ciddi zarar veriyor. Onu önlemek için kullanılan ilacın fiyatı çok yüksek. Bu ilacı kullanmazsanız ürününüz bir hafta içinde tamamen yok olur. Kullansanız da elde ettiğiniz gelir, sadece ilacın parasını bile karşılamıyor. Üretici bu sene çok zorlandı, neredeyse sezonu hiç rahat geçiremedi” şeklinde konuştu.

Pazar-6

Fide fiyatlarının da üreticinin belini büktüğünü söyleyen Alp, “Bugün bir sebze fidesinin tanesi 45 lira olmuş durumda. Üretici fideye verdiği parayı bile kazanamıyor. Hal böyleyken insanlar bu işi yapmayı bırakıyor. Üretici artık tarımdan çekiliyor. Böyle giderse önümüzdeki senelerde bu ürünleri eken insan bulamayacağız” dedi.

DEVLETE ÇAĞRI
Tarım sektöründe yaşanan sorunlara kalıcı çözüm bulunması gerektiğini belirten Alp, hükümete şu çağrıda bulundu:

“Tarım, Ekonomi ve Ticaret bakanlıklarının bir araya gelerek çiftçiye sahip çıkması şart. Üretici bugün ürününü 2-3 liraya sattığında zarar ediyor, o yüzden tarlasında bırakıyor, döküyor. Devletimiz bu ürünleri çiftçiden alsa, sonra örneğin İstanbul, Bursa, Erzurum, Kars, Van gibi sebze üretimi olmayan illerde TARSİM ya da Tarım Kredi Kooperatifleri aracılığıyla satışa sunsa hem üretici rahatlar, hem tüketici ucuza ürün alır. Böyle bir sistem kurulsa çiftçi en azından ayakta kalabilir.”

GIDA GÜVENLİĞİ TEHLİKEDE
Tarımın Türkiye için stratejik bir alan olduğuna vurgu yapan Alp, “Bu işin şakası yok. Eğer çiftçiyi ayakta tutamazsak, bugün ihraç ettiğimiz domatesi, patlıcanı, salatalığı yarın ithal etmek zorunda kalacağız. O zaman sorarım size, nasıl alacağız, hangi parayla alacağız? Ekonomi iyi gitmiyor, bunu sadece ben değil herkes söylüyor. Tarımda, hayvancılıkta, sanayide birçok sektörde durum aynı” diye konuştu.

Üreticilerin önemine dikkat çeken Alp, “Bugün her gün bir çiftçiye madalya taksak yine de haklarını ödeyemeyiz. Çünkü bu insanlar, bu üreticiler 100 milyon insanı doyuruyor. Tarlada, serada sabah akşam çalışıyorlar. Tüketici de, üretici de, devlet de bu insanları ayakta tutmak zorunda. Çünkü çiftçi ayakta kalmazsa bu iş sürdürülemez. Gıda güvenliğimiz tehlikeye girer. Çimento fabrikası bugün satmazsa yarın satar ama bizim ürünümüz öyle değil. Ürün dalda beklemez. Zamanında toplanmazsa çürür. Bu yüzden üretici ürününü topladığı anda tüketiciye ulaştırılmalı” diyerek sözlerini tamamladı.

Muhabir: AYŞE OKAN SARICA/ÖZEL HABER