İstanbul Eyüpsultan’da 22 yaşındaki üniversite öğrencisi Ayşe Tokyaz’ın valiz içinde cansız bedeninin bulunmasının ardından başlatılan soruşturma kapsamında, aralarında eski polis memuru C.K.’nin de bulunduğu 7 şüpheli tutuklandı. Cinayet, Türkiye genelinde büyük infial yaratırken, olay kadına yönelik şiddet sorununu bir kez daha gündeme taşıdı.
Geçtiğimiz günlerde Eyüpsultan’da bir valiz içinde bulunan kadın cesedinin, üniversite öğrencisi Ayşe Tokyaz’a ait olduğu tespit edildi. Yapılan incelemeler sonrası olayla bağlantılı olduğu belirlenen 7 kişi gözaltına alındı. Zanlılar arasında bulunan ve meslekten ihraç edilen eski polis memuru C.K.’nin cinayetin baş şüphelisi olduğu bildirildi. Gözaltına alınan 7 kişi, çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
‘HER ÜÇ KADINDAN BİRİ ŞİDDETE MARUZ KALIYOR’
Türkiye’de kadına yönelik şiddetin boyutuna dikkat çeken Antalya Barosu Kadın Hakları ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Kurulu Kolaylaştırıcısı Gamze Eroğlu, “Her üç kadından biri şiddete maruz kalıyor, dört kadından üçü ise hayatının bir döneminde şiddetle karşılaşıyor” diyerek durumun ciddiyetine vurgu yaptı.

Toplumsal cinsiyet eşitliğinin önemine değinen Eroğlu, “Cinsiyetçi söylemler ve kalıp yargılarla mücadele edilmesi gerekmektedir. Cinsiyetçi şaka ve söylemler, özellikle gençler arasında kadınlara yönelik şiddeti normalleştiriyor. Bu tür söylemlere karşı durarak toplumsal bilinci artırmak zorundayız” ifadelerini kullandı.
‘ŞİDDETLE MÜCADELEDE BÜTÜNCÜL YAKLAŞIM ŞART’
Şiddetle mücadelede İstanbul Sözleşmesi'nin temelini oluşturan dört yaklaşımın uygulanması gerektiğini belirten Eroğlu, “Sözleşmenin dört ana yöntemi var: Önleme, koruma, cezalandırma ve bütüncül politikalar. Bu yöntemlerle şiddetle mücadelede bütüncül bir yaklaşım benimsenmelidir” dedi.
Mevcut yasal düzenlemelerin tam anlamıyla uygulanmadığını belirten Eroğlu, “Kadına yönelik şiddetle mücadelede önemli bir yeri olan 6284 sayılı Kanun’un ve ilgili yönetmeliklerin tam anlamıyla uygulanmadığını görüyoruz. Bu eksiklikler, mağdurların korunmasında ciddi boşluklar yaratıyor” şeklinde konuştu.
‘İKİNCİL MAĞDURİYETLER ÖNLENMELİ’
Kadınların devlet kurumlarına başvurduklarında yaşadıkları zorluklara da değinen Eroğlu, “Kadınların devlet kurumlarına başvurduklarında karşılaştıkları ikincil mağduriyetlerin önlenmesi gerekmektedir” dedi. Yargı sisteminin toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı bir yapıya kavuşturulması gerektiğini ifade eden Eroğlu, “Yargı, toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı bir şekilde yeniden yapılandırılmalı ve kadınların güvenliğini sağlamak adına önemli bir adım atılmalıdır” diye konuştu.



