‘BAKAN KENDİ ÇOCUĞUNU BU DÜZENE TESLİM ETMİYOR’
Açıklamasında Milli Eğitim Bakanı’nın çocuğunu özel bir okula kaydettirmesini hatırlatan Koç, “Geçtiğimiz günlerde basında çıkan haberlerden öğrendik ki, Milli Eğitim Bakanı kendi çocuğu için laik, bilimsel ve nitelikli eğitimi oldukça donanımlı bir özel okuldan satın alıyor. Yani kendi çocuğunu kamusal eğitimin içine dâhil etmiyor, o sistemin bir parçası yapmıyor. Ancak aynı bakanlık, yoksul halkın çocukları için meslek okulları üzerinden bir gelecek biçmeye çalışıyor. Bu yaklaşım, adeta Milli Eğitim Bakanlığı’nı çocuk işçiliğini teşvik eden ve eğitim hakkını geri plana iten bir kuruma dönüştürüyor” diye konuştu.

‘11-12 YAŞINDAKİ ÇOCUKLARA MESLEK DAYATILIYOR’
24 Eylül 2024 tarihinde yayımlanan Meslek Ortaokulları Yönergesi’ne dikkat çeken Koç,, “Bu tebliğle birlikte 11-12 yaşındaki çocuklarımız artık meslek ortaokullarına yönlendirilecek. Ancak bu yaş grubundaki çocuklar, henüz kendi hayatları hakkında sağlıklı kararlar verebilecek zihinsel ve duygusal olgunluğa sahip değil” dedi.

“Bu çocuklara yapılan yönlendirme bilimsel bir temele dayanmıyor” diyen Koç, “Tercih gibi sunulan bu model, aslında yoksul ailelerin çocukları için bir mecburiyet haline getiriliyor. Sermayenin ihtiyaçları doğrultusunda şekillenen bu sistem, eğitimde derin bir sınıfsal ayrışmayı da beraberinde getiriyor” ifadelerini kullandı.

‘OKUL TANIMI LAVABOYA İNDİRGENEMEZ’
Koç, meslek ortaokullarının fiziki şartlarına da değinerek şu değerlendirmeyi yaptı: “15 Kasım 2024’te yayımlanan yazıda bir okulun meslek ortaokuluna dönüştürülmesi için sadece dört derslik, bir koridor, dört lavabo ve ayrı giriş-çıkışın yeterli olduğu belirtilmiş. Bu kadar basit koşullarla bir okulu mesleki eğitime uygun hale getirmek mümkünmüş gibi gösteriliyor. Eğitim ortamı; çocukların gelişimsel, pedagojik ve psikolojik ihtiyaçları gözetilmeksizin yalnızca fiziksel yapıya indirgeniyor. Bu anlayışla okul, sadece bir bina ve tabela olarak görülüyor.”

Yeni açılan meslek ortaokullarının sayısına da değinen Koç, “Adana, Ankara, Gaziantep (Şehitkamil ve Şahinbey), Karaman, Kastamonu, Manisa ve Şanlıurfa’da toplam sekiz meslek ortaokulu açıldı. Üstelik bu okulların birçoğunda karma eğitim de verilmiyor. Yani çocuklar sadece ekonomik temelde değil, cinsiyet üzerinden de ayrıştırılıyor” diye konuştu.

‘BU, EĞİTİM DEĞİL ÇOCUK İŞÇİLİĞİDİR’
Uygulamaların çocuk haklarını ciddi şekilde ihlal ettiğini belirten Tülin Koç, “Bu sistem, çocukları küçük yaşta meslek seçmeye zorluyor, karma eğitimi ortadan kaldırıyor ve eğitim hakkını ticarileştiriyor. Tüm bunlar açık bir şekilde hem anayasa ihlalidir hem de çocuk haklarına aykırıdır. Bu ülkenin çocuklarını, daha oyun çağında iş gücüne yönlendiren bu uygulamayı kabul etmiyoruz. Eğitim hakkı, her çocuğun doğuştan sahip olduğu temel bir haktır ve bu hak yok sayılıyor. Karma, laik ve bilimsel eğitimi hedef almaktan vazgeçin” dedi.

Milli Eğitim Bakanı’na da çağrıda bulunan Koç, “Siz sadece kendi çocuğunuzun değil, bu ülkenin milyonlarca çocuğunun eğitiminden sorumlusunuz. Bizlerin çocuklarını kolejlerde okutacak imkânı yok ama bu, onların kaliteli eğitim alma hakkını elinden alabileceğiniz anlamına gelmez. Anayasa, tüm çocuklara eşit ve kamusal eğitim hakkı tanır. Çocuklarımızın bu hakkını sonuna kadar savunacağız. Biz Veli-Der olarak, çocuklarımızın laik, bilimsel, parasız ve kamusal eğitim hakkını savunmaya devam edeceğiz. Çocuk işçiliğini teşvik eden bu düzeni kabul etmeyeceğiz. Geleceğimizi ve çocuklarımızın eğitim hakkını hiçbir şekilde pazarlık konusu yapmayacağız” dedi.

Muhabir: AYŞE OKAN SARICA