Türkiye'nin farklı noktalarında son üç gündür devam eden orman yangınları üzerine görüş bildiren ekoloji uzmanı Prof. Dr. Tuncay Neyişçi, yangınla mücadelede hava araçlarının medyatik rolünden çok sahadaki basit ve uygulanabilir önlemlerin ihmal edildiğini vurguladı. Neyişçi, yol kenarı otlarının, anızların ve orman- tarla sınırındaki ihmallerin büyük yangınlara dönüşmede belirleyici rol oynadığını aktardı. Prof. Dr. Neyişçi, Türkiye'de yangınla mücadelede önceliğin söndürmeden ziyade çıkışın ve büyümenin engellenmesi olması gerektiğini belirterek, "Siyasi söylemler ve medyada öne çıkan uçak-helikopter tartışmaları yangın çıktıktan sonra başlayan tartışmalardır. Uçak veya helikopterle atılan su, büyük yangınları söndürmemiştir; rüzgar yön değiştirmesi veya yangının doğal sınırlarla karşılaşması yangının sonlanmasında daha belirleyici olmuştur" dedi.
'YOL KENARLARI VE ANIZ ŞERİTLERİ EN BÜYÜK RİSK'
Neyişçi, Manavgat ve diğer örnekleri hatırlatarak, yol kenarındaki ince kuru otlar ile tarlalardaki anızların orman yangınlarının başlangıcında kritik rol oynadığını vurgulayarak, "Anız yangını, düşük enerjili bir yangınken ormanla arasında hiçbir fiziksel engel yoksa ormanı yakabilecek hale gelir" diye konuştu. Bu nedenle, yangın mevsiminden önce orman ile tarla arasına pullukla iki sıra gibi fiziksel bir sınır oluşturulmasının etkili bir önlem olacağını söyledi.
'SADE TEDBİRLER ÇOK YÜKSEK ETKİ SAĞLAR'
Prof. Dr. Neyişçi,, ağaç budama artıklarının yol kenarına bırakılmasının ve temizlenmemesinin sigara izmaritine benzer küçük bir ateşle hızla büyük afetlere dönüşmesine zemin hazırladığını ifade ederek, "Bir greyder ile yol kenarlarının temizlenmesi ile veya kış aylarında uzman gözetiminde kontrollü yakma/temizlik uygulamalarıyla çoğu yangının önlenebilir" dedi.
'KAYNAKLARINI SÖNDÜRMEYE DEĞİL, ÖNLEM ALMAYA AYIRIN'
Neyişçi, kaynakların yalnızca yangın söndürme araçlarına yönlendirilmesinin stratejik bir hata olduğunu savundu. "Siyasi ve kurumsal baskılarla kaynaklar büyümüş yangınlara harcanıyor. Oysa kaynakları yangının çıkmasını veya büyümesini engelleyecek tedbirlere ayırmalıyız" diyerek bunun hem ekonomik hem de insani açıdan daha rasyonel olacağını belirtti.
