Depremler nedeniyle, özellikle eski binaların güvenliği konusunda endişeler artarken, uzmanlar yeni inşa edilen binaların daha güvenli olduğunu vurguluyor. Son yıllarda Türkiye'deki artan depremler, vatandaşların binalarının güvenliğini sorgulamaya başlamasına yol açtı. Konut sahipleri ve kiracılar, artık daha güvenli binalarda yaşamak istiyor. Jeofizik Mühendisleri Odası Antalya Şubesi Başkanı Yüksel Karaman, 1999 yılındaki büyük İzmit depremi sonrası yapılan binaların, depreme karşı daha dayanıklı olduğunu ifade etti.
1999 SONRASI İNŞA EDİLEN BİNALAR DAHA GÜVENLİ
Başkan Yüksel Karaman, “1999’daki büyük İzmit depreminden sonra inşa edilen binalar çok daha güvenli. O tarihten sonra yapılan binalar, yapı denetim zorunluluğu ile inşa edilip, deprem yönetmeliğine uygun hale getirildi. Ancak 2000 öncesi binalar hala risk taşıyor. Bu binalarda, taşıyıcı sistemlerin durumunu anlamak için çeşitli inceleme yöntemleri kullanmamız gerekiyor. 1999 yılından önce inşa edilen binalar, deprem güvenliği açısından riskler barındırıyor. Bu binalarda yapılacak incelemeler oldukça önemli” dedi.
‘DEPREME DAYANIKLILIĞI SORGULANMALI’
Deprem riskinin arttığı bu dönemde, ev sahiplerinin ve kiracıların güvenli yaşam alanları için daha bilinçli tercihler yapması gerektiğini vurgulayan Karaman, “Deprem, insanların en doğal hakkı olan güvenli ve huzurlu bir ortamda yaşama talebini artırdı. Bu sebeple, vatandaşlar evlerini alırken güvenlik konusunda çok daha dikkatli olmaya başladılar. Özellikle eski binaların güvenliği konusunda ciddi endişeler oluştu. 2000 yılı ve sonrasında inşa edilen binalar, depreme karşı daha güvenli. Ancak eski binalarda mutlaka detaylı bir inceleme yapılması gerekiyor. Bu, hayati bir önem taşıyor” ifadelerini kullandı.
ESKİ BİNALARDA GÜVENLİK İHTİYACI
2000 yılı ve sonrasında inşa edilen binaların, yeni deprem yönetmeliklerine uygun olarak inşa edildiği için daha güvenli olduğunu belirten Karaman şu ifadelere yer verdi; “Vatandaşlar eski binalarla ilgili dikkatli olması gerekmektedir. Eski binalarda, taşıyıcı sistemlerin ve yapısal bütünlüğü zamanla zayıflamış olabilir. Bu binalar depreme dayanıklı olup olmadığı uzmanlar tarafından mutlaka incelenmesi gerekiyor. Eğer eski binalarda gerekli güçlendirmeler yapılmazsa, bu binaların deprem anında güvenli olmayabileceğini unutmamalıyız. Bu yüzden, eski binalarda mutlaka detaylı inceleme yapılmalı ve bu binaların durumu net bir şekilde ortaya konmalıdır.”
VATANDAŞLARA GÜVENLİ YAŞAM ALANI ÖNERİSİ
Vatandaşlara güvenli yaşam alanları için gerekli adımları atmaları gerektiğini hatırlatan Karaman, “Ev alırken veya kiralarken, sadece konforu değil, güvenliği de göz önünde bulundurmak gerekiyor. Deprem riski yüksek olan bölgelerde, bu riskleri en aza indirmek için daha sağlam yapılar tercih edilmelidir. Depremden korunmak, sadece yapısal güvenlik ile sınırlı kalmaz, aynı zamanda çevresel faktörler de göz önünde bulundurulmalıdır” dedi.
Eski binalarda yapılacak güçlendirme çalışmalarının, binaların daha güvenli hale gelmesini sağladığını belirten Karaman, “Eğer bir binanın taşıyıcı sistemi zayıfsa, uzmanlar tarafından yapılan güçlendirme çalışmaları bu binanın depreme dayanıklılığını artırabilir. Ancak bu tür çalışmalar, binaların yapısal özelliklerine göre değişiklik gösterdiği için mutlaka profesyonel destek alınması gerekmektedir” diye konuştu.