Türkiye'de son yıllarda aile içi anlaşmazlıklarda ciddi bir artış yaşanıyor. Aile Arabuluculuğu Derneği Başkanı ve Arabulucu Av. Ayşe Dilek Ergüler ‘Yaşlı arabuluculuğu’ ile ilgili bilgiler verdi. Sürecin yalnızca hukuk değil, aynı zamanda etik ve duygusal sorumluluk içerdiğini belirten Ergüler “Yaşlı arabuluculuğu, aile içi çatışmaları mahkeme dışında, güvenli ve saygılı bir ortamda çözmeyi hedefler. Bu süreçte yaşlı bireyin sesi merkezdedir; çünkü en çok onun etkilenebileceği kararlar alınmaktadır” dedi.

Ara1
MİRAS, BAKIM, SAĞLIK KARARLARI...
Ergüler, “Yaşlı arabuluculuğu; miras anlaşmazlıklarından evde bakım planlarına, yaşlı bireyin hangi çocukla kalacağı ya da bir bakım evine geçip geçmeyeceğine kadar birçok konuda kullanılıyor. Giderek daha fazla tercih edilen bu yöntem, aile içi kırgınlıkların büyümesini de önlüyor. Yıllar içinde birikmiş kırgınlıklar, kardeşler arası rekabet, bakım yükü tartışmaları, hatta torunları büyüten büyükanne ve büyükbabalarla ilgili meseleler bile arabuluculukla çözülebiliyor” dedi.
GİZLİLİK, GÖNÜLLÜLÜK VE ESNEKLİK İLKESİ ÖNE ÇIKIYOR
Ergüler “Süreç, gizli yürütülüyor ve tamamen gönüllülüğe dayanıyor. Arabulucu, önce her bireyle ayrı ayrı görüşüyor, ardından ortak oturumlar düzenliyor. Görüşmeler evde, bakım tesisinde veya arabuluculuk ofisinde yapılabiliyor. Bu esneklik, hem tarafları rahatlatıyor hem de çözüm sürecini kolaylaştırıyor. Mahkemede yıllarca sürecek bir dava, arabuluculukta birkaç toplantıyla çözülebiliyor. Ayrıca kimsenin mahremiyeti zedelenmiyor. Aile ilişkileri zarar görmeden uzlaşma sağlanabiliyor” şeklinde konuştu.
YAŞLI İSTİSMARI VE KARAR VERME KAPASİTESİ: EN BÜYÜK İKİ RİSK
Arabuluculuk süreci, hassas olduğu kadar riskli yönler de barındırdığını belirten Ergüler “Özellikle yaşlı bireylerin fiziksel ya da duygusal olarak istismar edilmesi veya kararlarını özgürce verememesi, sürecin sağlığını tehdit ediyor. Bu alanda çalışan arabulucuların eğitimi büyük önem taşıyor. Bir yaşlı birey, aile içi baskı nedeniyle mal varlığı üzerindeki kontrolü başkasına devretmeye zorlanabilir. Arabulucunun burada gizli baskı ve güç dengesizliklerini doğru analiz edebilmesi çok kritik” dedi. Ayrıca karar verme kapasitesiyle kırılganlık kavramlarının karıştırılmaması gerektiğini vurgulayan Ergüler, “Kapasitesi olan bir kişi yalnızca yaşlı ve yalnız diye savunmasız sayılmaz. Aynı şekilde, bilişsel sorunu olan biri, iyi destek alıyorsa istismara açık olmayabilir. Arabulucuların bu ayrımı çok iyi bilmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.
BU ALANDA ÇALIŞMAK UZMANLIK GEREKTİRİYOR
Ergüler, yaşlı arabuluculuğunun, sadece iyi niyetle yapılacak bir iş olmadığını özellikle vurgulayarak “Bu süreçte görev alacak arabulucuların, aile dinamiklerinden yaşlanmanın psikolojik etkilerine, yerel hukuk bilgisinden etik ilkelere kadar çok yönlü bilgiye sahip olması gerekir. Süreçte görev alacak arabulucuların ayrıca yaşlı istismarı belirtilerini tanıma, kapasite değerlendirmesi yapabilme, çok kuşaklı aile toplantılarını yönetebilme ve uygulanabilir uzlaşma metni yazma becerilerine de sahip olması gerektiği ifade ediliyor” dedi.
NEDEN TERCİH EDİLİYOR?
Ergüler, “Mahkeme süreçlerinin kamuya açık olması, uzun sürmesi ve yüksek maliyetli olması gibi dezavantajlar, arabuluculuğu daha cazip hale getiriyor. Özellikle yaşlı bireylerin mahkeme ortamında yaşadığı stres ve yıpranma, bu yöntemi hem daha insani hem de daha işlevsel kılıyor. Yaşlı arabuluculuğu, yalnızca bir anlaşma yolu değil; aynı zamanda aile içi onarım sürecidir. Bu yüzden sadece hukuki değil, aynı zamanda insani bir sorumluluktur” diyen Ergüler, bu alanda çalışan profesyonellerin desteklenmesi gerektiğini belirtiyor.

Muhabir: Özlem Soydan/ ÖZEL HABER