Yaz aylarının vazgeçilmezi olan yüzme, sıcak havalarda serinlemenin en keyifli ve ferahlatıcı yollarından biridir. Hem bedensel hem de zihinsel olarak rahatlama sağlayan bu aktivite, özellikle sıcak yaz günlerinde insanların tercih ettiği en popüler sporlar arasında yer alır. Ancak, yüzmenin keyfini tam anlamıyla çıkarabilmek için kullanılan havuzların hijyenik olması büyük önem taşır. Yeterince temiz ve dezenfekte edilmemiş havuzlar, bakteriler, virüsler ve mantarlar gibi çeşitli mikroorganizmaların üremesine zemin hazırlayabilir. Bu da cilt problemlerinden, göz ve kulak enfeksiyonlarına, hatta daha ciddi sağlık sorunlarına kadar birçok riski beraberinde getirir. Dolayısıyla, yüzme havuzlarının düzenli olarak temizlenmesi, suyun kimyasal dengelerinin kontrol edilmesi ve hijyen kurallarına uyulması, sağlıklı bir yüzme deneyimi için vazgeçilmezdir. Bu sayede yaz aylarında hem eğlenceli hem de güvenli bir şekilde serinlemek mümkün olur.
Yaz aylarında havuz kullanımının artmasıyla birlikte sağlık açısından bazı risklerin ortaya çıktığını belirten Antalya Aile Hekimleri Derneği (ANTAHED) Başkanı Dr. Dilek Şahin, “Yaz sıcakları kendini iyice hissettirmeye başladığında, havuzlar serinlemek ve eğlenceli vakit geçirmek için cazip bir seçenek haline geliyor. Ancak, havuzların özellikle yaz aylarında artan kullanımı, bazı sağlık risklerini de beraberinde getiriyor: havuz enfeksiyonları. Bu enfeksiyonlar, keyifli bir günü kabusa çevirebilecek çeşitli hastalıklara yol açabiliyor” dedi.
MİKROPLAR HAVUZ SUYUNDA
Havuz enfeksiyonlarının temel kaynağının havuz suyunda bulunan veya suya bulaşan mikroorganizmalar olduğunu vurgulayan Dr. Şahin, “Mikroplar çeşitli yollarla havuza karışabilir. İnsan kaynaklı bulaşma en önemli sebeplerden biridir. Özellikle ishal olan kişilerin havuza girmesi, suya Cryptosporidium gibi dirençli parazitlerin bulaşmasına neden olabilir. Yeterince duş almadan havuza girmek, idrar veya dışkı kaçırma gibi durumlar da mikropların yayılmasını hızlandırıyor” diye konuştu.
“Havuz suyunun düzenli ve yeterli dezenfekte edilmemesi de mikroorganizmaların çoğalması için uygun ortam yaratıyor” diyen Dr. Şahin, “Klor seviyesinin düşük olması veya pH dengesinin bozuk olması dezenfeksiyonun etkinliğini azaltıyor. Ayrıca, havuz çevresindeki nemli ve sıcak ortam bakteri ve mantarların üremesi için elverişli bir zemin oluşturuyor. Duş alanları, tuvaletler ve soyunma odaları gibi ortak kullanım alanları da çapraz bulaşma riski taşıyor” ifadelerini kullandı.
HAVUZ KAYNAKLI HASTALIKLAR VE BELİRTİLERİ
Dr. Şahin, havuz enfeksiyonlarının yol açtığı hastalıklar hakkında ise şunları söyledi: “Gastrointestinal sistem enfeksiyonları en sık görülenler arasında yer alıyor. Cryptosporidium ve Giardia gibi parazitler, özellikle çocuklarda şiddetli ishal ve karın ağrısına neden olabiliyor. Ayrıca E. coli ve Salmonella gibi bakteriler de ishal, karın ağrısı ve ateşe yol açabiliyor. Cilt enfeksiyonları ise sıcak küvet foliküliti, mantar enfeksiyonları ve siğiller şeklinde görülebiliyor. Kulak enfeksiyonları ve göz iltihapları da havuzlardan bulaşabilen diğer önemli hastalıklar arasında. Nadiren de olsa Legionella gibi bakteriler, solunum yolu enfeksiyonlarına neden olabiliyor.”
BİREYSEL ÖNLEMLER HAYATİ ÖNEME SAHİP
Sağlıklı bir havuz kullanımı için alınması gereken önlemleri belirten Dr. Şahin, “Havuza girmeden önce ve çıktıktan sonra mutlaka sabunlu duş alınmalı. İshal durumunda kesinlikle havuza girilmemeli. Çocukların tuvalet ihtiyaçları havuza girmeden önce karşılanmalı ve bebek bezleri düzenli olarak değiştirilmelidir. Havuz suyunun yutulmasından kaçınılmalı. Kulak tıkacı kullanılmalı ve sudan çıktıktan sonra kulaklar iyice kurulanmalı. Ayak sağlığı için havuz kenarında terlik veya sandalet giyilmeli, gözleri korumak için yüzme gözlüğü kullanılmalıdır. Açık yara varsa, havuza girilmemeli ya da yara su geçirmez bandajla kapatılmalıdır” dedi.
Havuz işletmecilerine de önemli görevler düştüğünü söyleyen Dr. Şahin, “Havuz suyunun pH ve klor seviyeleri düzenli olarak kontrol edilmeli, mikrobiyolojik testler yapılmalı ve hijyen kurallarına riayet edilmelidir. Havuz çevresi, duş alanları, tuvaletler ve soyunma odaları düzenli olarak temizlenmeli, kullanıcılar hijyen konusunda bilgilendirilmeli. Ayrıca havuz görevlileri ve cankurtaranlar bu konularda eğitilmeli ve gerektiğinde hızlı müdahale etmelidir. Yoğun dönemlerde havuz kapasitesi aşırı kalabalıklaşmayı önleyecek şekilde düzenlenmelidir” diye konuştu.
BİLİNÇLİ HAVUZ KULLANIMI ŞART
Dr. Şahin, “Yaz aylarında havuz keyfi, bilinçli ve sağlıklı bir şekilde yaşandığında hem eğlenceli hem de güvenli bir deneyim olabilir. Küçük önlemler büyük faydalar sağlar. Bu nedenle hem bireylerin hem de havuz işletmecilerinin üzerlerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi çok önemli” ifadeleriyle sözlerini tamamladı.
