Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) sonuçlarının açıklanmasının ardından başlayan tercih süreci, öğrenciler ve aileler için kritik bir döneme girdi. Bu süreçte doğru karar alabilmek için yalnızca puan ve sıralama değil; öğrencinin ilgi alanları, yetenekleri, ulaşım ve barınma olanakları gibi birçok faktörün birlikte değerlendirilmesi gerekiyor. Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği Antalya Şube Başkanı Tayfun Yılmaz, tercih döneminin öğrenciler için hem zihinsel hem de duygusal açıdan yoğun geçtiğini belirtti. Yılmaz, “Üniversite tercihi yalnızca bir puanla yapılacak bir işlem değildir. Öğrencinin hangi alanda kendini geliştirebileceği, hangi mesleği sürdürülebilir şekilde yapabileceği gibi somut veriler dikkate alınmalıdır” dedi.
TERCİH KARARI TEK BAŞINA VERİLMEMELİ
Tayfun Yılmaz, öğrencilerin tercihlerini yaparken mutlaka bir uzmandan destek alması gerektiğini belirtti. “Rehber öğretmenler ve psikolojik danışmanlar, öğrencilerin hangi bölümlere daha uygun olabileceğini nesnel verilerle değerlendirebilir. Bu nedenle tercih süreci bilinçli bir şekilde yürütülmelidir” ifadelerini kullandı.
Yılmaz, tercih döneminde ailelerin yaklaşımının da büyük önem taşıdığını vurguladı. “Aileler çocuklarının yerine karar vermemeli. Onları kendi hayallerine yönlendirmek yerine, öğrencinin ne istediğini anlamaya çalışmalıdır. Tercihler, öğrencinin geleceğini belirler; karar da ona ait olmalıdır” diye konuştu.
YANLIŞ TERCİHLER GERİYE DÖNÜLMEZ SONUÇLAR DOĞURABİLİR
Yılmaz, öğrencilerin sadece popüler ya da yüksek puanlı bölümlere yönelmemesi gerektiğini söyledi. “Birçok öğrenci yanlış yönlendirmeyle ya da aceleyle karar verip sonrasında bölümü ya da üniversiteyi bırakmak zorunda kalıyor. Bu durum hem zaman kaybına hem de motivasyon düşüklüğüne neden oluyor” uyarısında bulundu.
Son olarak, Tayfun Yılmaz tercih döneminde özellikle okul rehberlik servislerinden yararlanılması gerektiğini belirterek, “Bu dönemi yalnız geçirmemek önemli. Öğrenci, aile ve uzman üçgeninde yürütülen tercih süreci, başarı şansını artırır” dedi.
