Türkiye’de çocuk işçiliği ve sığınmacı işgücü sorunu uzun süredir gündemde olan sosyal ve ekonomik problemlerin başında geliyor. Özellikle sanayi ve tarım sektörlerinde, denetimsiz ve kayıt dışı çalıştırılan çocuklar hem eğitimden uzak kalıyor hem de ciddi risklerle karşı karşıya kalıyor. Sığınmacı işçiler ise çoğunlukla düşük ücretli, güvencesiz ve ağır işlerde çalıştırılıyor; bu durum hem yerli işçiler hem de iş güvencesi açısından toplumda gerilim yaratıyor. Uzmanlar, bu sorunların çözümü için sıkı denetim mekanizmalarının kurulması, çocukların eğitim haklarının korunması ve sığınmacı işçilerin çalışma koşullarının iyileştirilmesi gerektiğini vurguluyor.

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu eski Genel Başkanı Mehmet Balık, son bir yılda çocuk işçi ölümlerine ve sığınmacı işgücü sorununa dikkat çekti. Mehmet Balık, “Okulda eğitim alması gerekirken MESEM projesi kapsamında sermayeye bedava işçi olarak sunulan 14 çocuk işçi hayatını kaybetmiş durumda. Ülkemize kontrolsüzce doldurulan sığınmacıların ülkelerine geri dönmesine en çok karşı çıkanlar da, onları ucuz ve güvencesiz işgücü olarak kullanan iktidar yandaşı patronlar” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin son 23 yılda Avrupa Birliği’ne girme hayaliyle hareket ettiğini ancak bu süreçte çocuk işçi ve sığınmacı sorunlarının göz ardı edildiğini vurgulayan Balık, “Gelinen noktada ülkemiz, sığınmacı kampı, ucuz işgücü cenneti ve çocuk işçi mezarlığı ile karşı karşıya. Hükümet politikaları hem çocukları hem de yerli işçileri ciddi şekilde etkiledi. Çocuk işçiliğinin önlenmesi ve sığınmacı işçilerin çalışma koşullarının iyileştirilmesi için acil önlemler alınması gerekiyor” dedi.





