Kahramanmaraş’ın kuzeydoğusunda yer alan Afşin, zengin tarihi ve kültürel mirasıyla dikkat çeken bir yerleşim yeri olarak öne çıkıyor. İlçenin tarihi, Hititler’den Roma’ya, Bizans’tan Selçuklu ve Osmanlı’ya kadar pek çok medeniyetin izlerini barındırıyor. Afşin’in bilinen en eski adı 'Arabissos' olup, Roma döneminde önemli bir askeri garnizon merkezi olarak kullanıldığı biliniyor. Bizans döneminde de stratejik konumu sayesinde önemini koruyan ilçe, Malazgirt Zaferi sonrası Selçukluların hâkimiyetine geçti. Daha sonra Dulkadiroğulları Beyliği ve Osmanlı İmparatorluğu topraklarına katılarak gelişimini sürdürdü.

Afşin, özellikle İslam dünyası açısından kutsal kabul edilen Eshab-ı Kehf Külliyesi ile tanınıyor. UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan bu tarihi külliye, her yıl yerli ve yabancı binlerce ziyaretçiyi ağırlıyor. Kuran-ı Kerim’de Kehf Suresi’nde anlatılan yedi genç ve köpeklerinin mağarasının Afşin’de bulunduğuna inanılıyor. Cumhuriyet’in ilanından sonra hızla gelişen Afşin, özellikle tarım ve enerji sektörleriyle öne çıktı. Elbistan Havzası’ndaki linyit yatakları üzerine kurulan Afşin-Elbistan Termik Santralleri, ilçenin ekonomik yapısında önemli rol oynamaktadır. Bugün Afşin, tarihi ve kültürel değerleri, doğal güzellikleri ve stratejik konumuyla Kahramanmaraş’ın en önemli ilçelerinden biri olmayı sürdürüyor.

PEKİ, AFŞİN İSMİ NEREDEN GELİYOR?

İlçenin adı, Büyük Selçuklu komutanlarından Afşin Bey’den geliyor. Türkçe kökenli bir kelime olan Afşin, 'cesur' ve 'yiğit' anlamlarını taşıyor. Bölgenin fethinde önemli rol üstlenen komutanın adı, zamanla yerleşim yerine verilerek günümüze kadar ulaştı.

Muhabir: YUSUF ÖZTÜRK