ANTALYA Kadın Platformu, Attalos Meydanı’nda 11. Yargı Paketi’ne karşı basın açıklaması yaptı. Platformun çağrısı ile buluşan kadınlar ve LGBTİ+’lar, yargı paketinin eril zihniyetin dayatması olduğunu iddia ederek tepkilerini dile getirdi. Topluluk adına Antalya Barosu’ndan Avukat Tuğçe Duru açıklama yaptı.

11. Yargı Paketi (2025) taslağıyla ilgili hem çocuklara ilişkin düzenlemeler hem de LGBTİ+ bireylere yönelik olduğu iddia edilen hükümlere tepkiler artıyor. Pakette LGBTİ+ bireyleri doğrudan hedef alan düzenlemeler olduğunu belirten Antalya Kadın Platformu tarafından basın açıklaması yapıldı. Açıklamayı yapan Duru, hükümetin iktidarda olduğu dönem boyunca baskı ve dayatmaların arttığını söyledi. Duru, “Taslak ‘genel ahlaka aykırılık’, ‘doğuştan gelen biyolojik cinsiyete uygun davranmama’ gibi ifadelerle zaten ötekileştirilen, sosyal ve ekonomik yaşamın dışına itilen, en temel haklarına erişmekte güçlük yaşayan LGBTİ+’lar, bu tasarının yasalaşması halinde kamusal varlıklarını dahi ifade edemez hale gelecek, görünmez kılınmaya çalışılacaktır” dedi. Duru ayrıca, ‘aynı cinsiyetteki kişilerin nişan veya evlilik töreni yapması’nın suç kapsamına alınmasının açık bir nefret politikası olduğunu ifade etti.

G4 R6 L5 X U A Mo E Rh

‘UCU AÇIK İFADELER KEYFİ UYGULAMALARA ALAN AÇIYOR’
Tasarıda cinsiyet değiştirme yaşının 18’den 25 yaşına çıkarılması ile anayasal hak olan ‘tıbbi bakım alma’ hakkının (sağlığa erişim hakkı) transların elinden alındığını söyleyen Duru, “25 yaşından önce cinsiyet uyum sürecini başlatanlara ceza getirilirken bu süreçte görev alan sağlık çalış anlarına da 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası isteniyor” ifadelerini kullandı. Tasarıda, Türk Ceza Kanunu 225. Maddesindeki ‘hayasızca hareketler’ ifadesinin kapsamının genişletildiğini belirten Duru, “Kullanılan ucu açık ve muğlak ifadeler kavramların, hatta hukukun içini boşaltıp keyfi uygulamalara alan açmaktadır” dedi.

G4 R6Ne X X U A Y D7Z N

‘EŞİTSİLZİĞİN FATURASI ÇOCUKLARA KESİLİYOR’
Duru, suça sürüklenen çocuklarla ilgili tasarıda yapılması planlanan değişikliklerle ilgili de, “Kasten öldürme suçunun 15–18 yaş arasındaki çocuklara ceza indirimi uygulanması ifadesinin ‘uygulanabilir’ olarak değiştirilmesi ile çocukların yetişkin statüsünde/gibi cezalandırılmasının önü açılıyor. Çocuklara okullarda ‘bir öğün yemek’ verilmesinin iktidar ve ortağı tarafından Meclis’te reddedildiği bu dönemde çocukların MESEM’ler aracılığıyla sermayeye ucuz iş gücü olarak sunulmaları görmezden gelinirken iktidarın 20 yıldır ülkeye getirdiği yoksulluk, ayrımcılık ve eşitsizliğin faturasını çocuklara kesmesine, çocukları tarikat ve çetelerin eline teslim etmesine izin vermeyeceğiz” dedi.

11. YARGI PAKETİ NEDEN TEPKİ ÇEKTİ?
Yargı Paketi (2025) taslağıyla ilgili olarak hem çocuklara ilişkin düzenlemeler hem de LGBTİ+ bireylere yönelik iddia edilen hükümler tepki çekti. Tasarı henüz taslak halinde ancak birçok kesim tasarının temel hak ve özgürlükleri ihlal edeceğini iddia ediyor. Tasarıda, 15 yaşını doldurmuş ancak 18 yaşına ulaşmamış ‘suça sürüklenen çocuklar’ için cezaların artırılması öngörülürken ağırlaştırılmış müebbet yerine verilen cezanın üst sınırı 24 yıldan 27 yıla çıkarılması planlanıyor. Duruma tepki gösteren STK’lar ve barolar suça sürüklenen çocuklara verilen cezaların artırılması yerine suça neden olan sebeplerin çözümüne odaklı çalışmalar yürütülmesi gerektiğini ifade ediyor. Türkiye’nin taraf olduğu BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’ye göre, çocuklara yönelik durumlarda amacın cezalandırmak değil topluma kazandırmak olduğu belirtiliyor.

LGBTİ+ bireyleri hedef alabileceği iddia edilen düzenlemeler de ciddi itirazlara yol açtı. Örneğin, ‘doğuştan gelen biyolojik cinsiyete uygun davranmama’ ya da ‘genel ahlaka aykırı tutum ve davranış” gibi ifadeler ile hapis cezası öngörülmesi yönünde iddialar tepkilere neden oldu. Cinsiyet değiştirme yaşının 18’den 25 yaşına çıkarılması ile de transların sağlığa erişim hakkının elinden alınacağı öne sürülüyor.

Muhabir: ZAFER GÜVENÇ