Antalya Barosu Başkanı Ali Çağdaş Bozaner, Antalya’nın yeni medya mecrası Filika’da Ceren Deniz’in sorularını yanıtladı. Güncel hukuk davalarına ve Antalya’yı yakından ilgilendiren hukuki süreçlere değinen Bozaner, kısa süre önce yıkılan Antalya Arkeoloji Müzesi’ne ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.

Ekran Görüntüsü 2025 12 11 132340
“BARONUN GÖREVİ SADECE HUKUK DEĞİL, KENTİ DE KORUMAK”
Bozaner, baroların yalnızca hukuka aykırılıklara karşı değil, kentteki doğal ve kültürel değerlerin korunmasında da sorumluluk taşıdığını belirterek, “Baro olarak yurttaşın hakkını savunmak kadar, kentin doğasını, tarihini ve kamusal alanlarını korumak da görevimizdir. Antalya’da sürekli hale gelen doğa tahribatı ve sermayeye yönelik planlar karşısında net bir tavır göstermek zorundayız” dedi.

Bar1-1
“DEPREME DAYANIKSIZLIK İDDİASINI DOĞRULAYAN BİR BELGE YOK”
Yıkım sürecinin hukuki açıdan ciddi soru işaretleri barındırdığını vurgulayan Bozaner, Antalya Arkeoloji Müzesi’nin Cumhuriyet dönemi mimarisinin önemli bir örneği olduğunu hatırlattı. “Bu müze, döneminin mimari figürlerini yansıtan, Türkiye’nin ödül almış ilk müzelerinden biriydi” diyen Bozaner, kamuoyuna sunulan hiçbir belgede yapının depreme dayanıksız olduğuna dair bilgi bulunmadığını söyledi.

Bar2
GECE YARISI YIKIM: “TOPLUM SAĞLIĞI HİÇE SAYILDI”
Bozaner, yürütmeyi durdurma davasının sonuçlanmasına kısa süre kala müzenin bir hafta sonu gece yarısı yıkıldığını hatırlattı. “Toplumun sağlığı ve güvenliği hiçe sayılarak büyük bir toz bulutu ve gürültüyle müze yıkıldı” diyen Bozaner, sürecin başından sonuna kadar hukuka aykırılıklarla ilerlediğini söyledi.

Bar3
“MÜCADELEMİZ SÜRÜYOR, MÜZENİN YENİDEN YAPILMASINI İSTİYORUZ”
Antalya Barosu’nun sürecin takipçisi olmaya devam edeceğini belirten Bozaner, sorumlularla ilgili hukuki işlemleri sürdüreceklerini ifade etti. “Eğer farklı bir amaç güdülmüş olsa bile, bizim amacımız Antalya Müzesi’nin aynı yerde yeniden inşa edilmesini sağlamak” diyerek sürecin sonlanmadığını vurguladı.

Muhabir: Özlem Soydan