Güney’in mistik atmosferine sahip Döşemealtı ilçesi, adını tarih boyunca yolculuk yapan kafilelerin izlerini taşıyan Antik Döşeme Yolu'ndan alıyor. Bu eski yol, bir zaman tüneli gibi geçmişten günümüze uzanan bir öykü anlatıyor. 4 metre genişliğindeki taş döşeli yolu, halk kısaca "Döşeme" olarak anıyor. Bu yol, geçtiği boğaza ‘Döşeme Boğazı’, altında kalan düzlüğe ise ‘Döşemealtı’ adını veriyor. İlçenin adı da zamanla bu antik yolun izinde şekillendi ve köklerini derinleştirdi.

PAMFİLYA İLE PİSİDİA'YI BİRLEŞTİREN YOL
Antik çağlarda, Pamfilya ile Pisidia kentlerini birbirine bağlayan yollardan biri olan Antik Döşeme Yolu, binlerce yıl boyunca ticaretin, kültürün ve insanların akışını sağlamış. Derbent Boğazı'ndan geçen bu yol Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde de stratejik önemini korumuş, hatta Yörüklerin göç yolu olarak kullanılmış. İşte bu eski yol, taşlarla döşeli yüzeyinde binlerce yılın hikayesini de barındırır.

ARKEOLOJİK HAZİNELERLE DOLU BİR GEÇMİŞ
Antik Döşeme Yolu boyunca yapılan arkeolojik çalışmalar, bölgenin geçmişindeki canlılık ve önemini kanıtlar nitelikte. Yolun yanında bulunan kalıntılar, antik çağlarda buranın önemli bir yerleşim yeri olduğunu gösteriyor. Ayrıca yol boyunca, farklı dönemlerde askeri konaklar da yer alıyor. Bu yapılar, yolun hem ticaret hem de savunma amaçlı da kullanıldığını gösteriyor.

ALTERNATİF YÜRÜYÜŞ ROTASI
Antik Döşeme Yolu, tarih ve kültür açısından olduğu kadar doğa tutkunlarının da ilgisini çeken bir yürüyüş yolu. Doğanın iç içe geçtiği bu büyüleyici atmosfer, yürüyüş tutkunlarının vazgeçilmez rotalarından biri. Yürüyüş yaparken tarihle iç içe geçmek, hem bedeni hem de ruhu dinlendirici bir yolculuğa çıkarmak demek. Üstelik havalar da yavaş yavaş ısınıyorken.

Antik Döşeme Yolu bir taş yoldan ibaret değil. O, binlerce yılın tarihini, kültürünü ve doğasını barındıran bir miras. Her adımında geçmişin izlerini taşıyan bu yol, ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunarak onları tarihle dolu bir yolculuğa çıkarır.