Side Antik Kenti, antik çağın en önemli ticaret ve kültür merkezlerinden biri olarak, hem Yunan hem de Roma uygarlıklarının izlerini taşıyor. Kent, geçmişin izlerini adım adım takip etmek isteyenler için tam anlamıyla bir açık hava müzesi gibi. İlk adımlarınızı attığınız andan itibaren, Roma İmparatorluğu’nun görkemini hissediyorsunuz.
EFSANELERİN DÖNEMİNDE BİR GEZİ
Gezinin ilk durağı, şüphesiz Apollon Tapınağı olacak. Tapınak, Yunan dönemine ait ve Apollon’a adanmış bir ibadet yeriydi. Antik yapının önünde, denizle birleşen manzaraya bakarken, antik dünyaya ait bir dokunuşu hissediyorsunuz. Tapınağın kalıntıları, bölgedeki en çok fotoğraflanan yapılar arasında yer alıyor. Ziyaretçilerini büyüleyen Apollon Tapınağı, Side Antik Kent’in en önemli simgelerinden biri olarak tarihe tanıklık etmeye devam ediyor.
SİDE ANTİK LİMANI VE AGORA
Bir zamanlar yoğun bir ticaret hayatının merkezi olan Side, limanı ve agorasıyla da dikkat çekiyor. Antik Liman, şimdi denizle birleşmiş, ancak yine de yapının görkemi bir zamanlar burada nasıl bir yaşam sürdüğünü anlatıyor. Çevredeki agoranın kalıntıları, Side’deki sosyal yaşamın ne kadar canlı ve yoğun olduğunu gözler önüne seriyor. Burada dolaşırken, o dönemdeki günlük yaşantıyı hayal etmek oldukça kolay. Roma İmparatorluğu döneminde burada ticaretin, sanatı ve kültürü nasıl şekillendirdiğine dair izler bulmak mümkün.
SİDE MÜZESİ
Side Antik Kent’ine gelmişken, bölgedeki en önemli müze olan Side Müzesi’ni de ziyaret etmek şart. Side Müzesi, bölgedeki kazılardan çıkarılan çok sayıda eseri sergileyerek, ziyaretçilerine antik çağlara dair derin bir bakış sunuyor. Roma ve Yunan dönemlerine ait heykeller, taş eserler ve günlük hayata dair objeler, geçmişe dair merakınızı tatmin edecek.
SİDE, ZAMANIN TAŞLAŞMIŞ TANIĞI
Side, sadece bir antik kent değil, aynı zamanda bir zaman yolculuğu. Günümüz ile geçmişin iç içe geçtiği bu özel bölgede her köşe, her taş size farklı bir hikaye anlatıyor. Eğer Antalya’ya yolunuz düşerse, Side Antik Kent’i mutlaka ziyaret etmeniz gereken bir yer.