Antalya’nın en önemli kültürel yapılarından biri olan Antalya Müzesi’nin yıkılarak ve yerine yeni bir müze binası yapılması projesinin kentte yankıları sürüyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından kamuoyuna bir lansmanla duyurulan projede, yerel meslek örgütlerinin ve Antalyalıların sürece dahil edilmemesi eleştiri konusu oldu. Arkeologlar Derneği Antalya Şube Başkanı Sevgi Temiz, müzeyle 30 yıla yakın geçmişi olduğunu belirterek, “Bu müzede büyüdüm. Hepimiz büyüdük. Yıkılması elbette duygusal olarak hepimizi yaralıyor. Ama gerçekten depreme dayanıksızsa, ne eserlerin ne de çalışanların can güvenliği riske atılamaz” dedi.
‘HALK BİLGİLENDİRİLMEDİ’
Kararın şeffaf bir şekilde alınmadığını belirten Temiz, “Eğer 2020 yılında müzenin dayanıksız olduğuna dair bir rapor hazırlandıysa neden bugüne kadar açıklanmadı? Neden halk bilgilendirilmedi? Depreme dayanıksız bir bina varsa bu, kamuoyunun bilmesi gereken bir durumdur. Aksi halde insanlar bu kararı keyfi bir yıkım olarak algılar” diye konuştu.
‘BİLGİLENDİRME DEĞİL, DAYATMA’
Yeni müze projesinin bir kamu lansmanıyla açıklanmasına karşın meslek örgütlerine danışılmamasına da dikkat çeken Temiz, “Proje hazırlanmış, karar alınmış, sonra sadece açıklanmış. Bu bilgilendirme değil, dayatmadır. Antalyalılar tamamen dışarıda bırakıldı” ifadelerini kullandı.
Mevcut müzenin sergi alanlarının ve depolarının yetersizliğini kabul eden Temiz, yeni bir yapının gerekliliğini inkar etmediklerini de ifade ederek, “Antalya Müzesi’ndeki eserlerin büyük bölümü benzersiz, çok büyük ve çok hassas. Bu eserlerin taşınması ciddi uzmanlık ve uzun süreli teknik hazırlık gerektirir. Yeni müze tamamlanmadan binanın boşaltılması, geri dönüşü olmayan zararlara yol açabilir” dedi.
YENİ MÜZE DE YETERSİZ KALACAK
Yeni müze binasının mevcut yapıya kıyasla yalnızca yüzde 25 oranında daha fazla sergi alanı sunacağının açıklanmasına da değinen Temiz, “Bu oran Antalya’nın arkeolojik potansiyeline uygun değil. Aynı sorunları birkaç yıl sonra yeniden yaşayacağız” dedi.
Temiz ayrıca müzenin bulunduğu alandaki Karayolları ve Meteoroloji arazileriyle birlikte bir ‘müze adası’ yaratılabileceğini, projenin uluslararası mimari yarışmayla yapılmasının da reklam açısından hem kente hem ülkeye değer katacağını söyleyerek, “Antalya gibi bir şehirde yapılacak müzenin sadece mimari değil, fikirsel olarak da öncü olması gerekir ama elimizde sadece bitmiş bir proje var. Sürece dahil edilmedik” ifadelerini kullandı. Son olarak, Temiz sürecin baştan aşağı eksik yürütüldüğünü ifade ederek, “Antalya Türkiye’nin turizm gelirinin neredeyse yarısını sağlıyor. Burada yapılacak müze hepimizin olacaksa, bu halk da sürecin bir parçası olmalıydı. Bugün geldiğimiz noktada müzenin yıkılacağı açıklandı ama Antalyalılar hâlâ neyin neden yapıldığını bilmiyor. Bu kabul edilemez” dedi.
