Her yıl haziran ayının üçüncü pazar günü kutlanan Babalar Günü, birçok kişi için neşeli anılar ve hediyelerle özdeşleşse de, herkes için aynı duyguları barındırmıyor. Uzman Psikolog Anıl Yıldız, Babalar Günü’nün özellikle boşanmış, ayrı yaşayan veya çocuklarından uzak kalan babalar ile bu koşullarda büyüyen çocuklar için derin duygusal boşluklar yaratabileceğine dikkat çekti.

“Babalar Günü, bazı çocuklar için mutluluk ve sevinç kaynağı olurken, bazı çocuklarda ise babalarının yokluğunu daha da derinleştirerek eksiklik ve yalnızlık duygularını tetikleyebiliyor” diyen Yıldız, ayrı yaşayan babaların ise çoğu zaman “Görünmez bir yas süreci yaşayarak, hem kendilerini hem de çocuklarını kaybetmiş gibi hissettiklerini” söyledi.

‘ETKİNLİKLER TRAVMAYA DÖNÜŞEBİLİYOR’
Okullarda düzenlenen Babalar Günü etkinliklerinin bazı çocuklar için travmatik etkiler yaratabileceğine dikkat çeken Yıldız, “Diğer arkadaşlarının babasıyla birlikte kutlama yaptığı, hediyeler verdiği ve özel anlar paylaştığı bir ortamda, kendi babasını göremeyen çocuklar kendilerini eksik, değersiz ve terk edilmiş hissedebiliyor. Bu durum onların içinde suçluluk ve yetersizlik duygularının gelişmesine yol açabiliyor” dedi.

Bu çocukların duygularını çoğunlukla bastırdığını ya da bu yaşananları davranış sorunları şeklinde dışa vurabildiklerini ifade eden Yıldız, “İçe kapanan, sessizleşen ya da tam tersi olarak kontrolsüz öfke patlamaları yaşayan çocukların bu duygusal sıkıntıları nedeniyle mutlaka dikkatle izlenmesi ve desteklenmesi gerekiyor” uyarısında bulundu.

Anıl Yıldız

‘BABALAR İÇİN ACI DOLU BİR GÜNE DÖNÜŞEBİLİYOR’
Babalar Günü’nün çocuklarıyla düzenli görüşemeyen ya da iletişim kurmakta zorlanan babalar için de zorlu bir gün olduğunu vurgulayan Yıldız, “Çocuklarıyla bağ kurmakta zorluk yaşayan babalar, bu özel günde ‘baba’ kimliğinden uzaklaştıklarını ve toplum tarafından dışlandıklarını hissedebiliyor. Bu da onları yoğun bir yalnızlık ve kayıp duygusuna sürüklüyor” dedi.

Toplumda anneliğe yüklenen kutsal rollerin, babalık için aynı şekilde anlaşılmadığını ifade eden Yıldız, “Ayrı yaşayan babalar genellikle duygusal bariyerlerle karşılaşıyor. Bu durum Babalar Günü’nü onlar için sevinç yerine hüzün ve acıyla dolu bir güne dönüştürebiliyor” ifadelerini kullandı.

‘GÖRMEZDEN GELMEK YERİNE ÇÖZÜM ARANMALI’
Babalar Günü’nün zorlayıcı yönlerinin toplum tarafından göz ardı edilmemesi gerektiğini belirten Yıldız, “Anne ve baba arasında yaşanan sorunlar çocukların üzerinde ağır bir yük oluşturuyor. Bu sorunların çocuklara yansıtılması psikolojik açıdan çok zararlıdır. Çocukların her iki ebeveynle de sağlıklı ve güçlü bir bağ kurma hakkı vardır” dedi.

Ayrı yaşayan ebeveynlerin çocuklara taraf tutturulmaması gerektiğini belirten Yıldız, “Özellikle küçük yaşlardaki çocuklara neden ayrı yaşandığı dürüst, sade ve yaşına uygun bir dille açıklanmalıdır. Bilgi eksikliği ve belirsizlik, çocuklarda gereksiz kaygı ve güvensizlik yaratabilir” dedi.

E3805Ca8 9508 44F2 Bb11 250A7E26F3Ca

‘BAĞ, BABALAR GÜNÜ İLE SINIRLI KALMAMALI’
Babaların, çocuklarıyla iletişimini sadece Babalar Günü gibi özel günlerle sınırlandırmaması gerektiğini vurgulayan Yıldız, “Sürekli ve düzenli iletişim, küçük temaslar dahi olsa, çocuklarla baba arasındaki bağı güçlendirmek için yeterlidir. Bu sayede çocuklar, baba rolünü hayatlarında önemli ve sevgi dolu bir yer olarak benimseyebilir” diye konuştu.

‘EMPATİ EKSİKLİĞİ DERİN YARALAR AÇABİLİR’
Okullar, medya ve sosyal çevrelere de çağrıda bulunan Uzman Psikolog Anıl Yıldız, “Babalar Günü’nün herkes için aynı anlam ve duyguları ifade etmediği kabul edilmeli, bu farklılıklar saygıyla karşılanmalıdır. Empati eksikliği, hem çocuklar hem de babalar üzerinde derin ve kalıcı yaralar açabilir” ifadelerini kullandı.

Muhabir: AYŞE OKAN SARICA/ÖZEL HABER