Antalya Yapı Malzemeleri Sanayici ve İş İnsanları Derneği (ANTSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı ve Türkiye Tesisat ve İnşaat Malzemecileri Federasyonu (TİMFED) Yönetim Kurulu Üyesi İlhan Kurtar, fiyat artışlarından müteahhitlerin alım süreçlerine, fabrikaların üyelere mal dayatmalarına kadar birçok konuda önemli açıklamalarda bulundu. İşte Başkan İlhan Kurtar’ın Eskrpes’ten Selim Çelik’e verdiği röportaj…
1- Yapı malzemeleri sektörüne nasıl girdiniz?
Üniversitenin ardından devre tatil değişim sistemleri ve organizasyonlarında görev aldım. Club Dedeman Bodrum tesisinin satışı için geldiğim Antalya’ya 1997 yılında yerleşmeye karar verdim. Eğitimini aldığım Makine Tasarımı konusunda potansiyel bulunmaması nedeniyle ulusal bir mutfak–banyo markasının Antalya bayisinde proje ve satış departmanında göreve başladım. Bu firmada gerek toplu işler, gerekse butik ve anahtar teslim tadilat projeleri gerçekleştirdim. Yapı malzemeleri sektörünün tüm dinamikleriyle bu dönemde tanıştım.
1999 yılında kendi firmam olan Delta Yapı Malzemeleri Şirketinin Kurucu Ortağı oldum. Delta Yapı, Delta WB markasıyla banyo ıslak alan ürünleri, akrilik küvetler, duş tekneleri, hidromasajlı küvetler, duş kabin sistemleri, kompozit havuzlar ve Japool adını verdiğimiz panoramik hidromasaj sistemleri üretmektedir. Delta Yapı, DuPont Corian ve DuPont Montelli markalarının Türkiye ve KKTC distribütörlüğünü yapmaktadır. Bu markaların yetkili atölyesi olarak mutfak ve banyo tezgâhları, desk, bar, banko, laboratuvar, ilaç hazırlama ve hijyenik ameliyathane alanlarının satış, üretim ve montajlarını üstlenmektedir.
Ayrıca İspanyol Zenon Solid Surface markasının Türkiye distribütörlüğünü ve Azerbaycan, Gürcistan, Türkmenistan, Kazakistan ve Özbekistan gibi ülkelerde satış ve pazarlama organizasyonunu yürütmektedir.

2- Üyelerinizden sizlere en çok gelen şikâyetler neler?
Öncelikle derneğimiz hakkında bazı kısa bilgileri paylaşmak isterim:
ANTSİAD’ın kökleri 1988 yılına dayanmaktadır. Derneğimiz, Türkiye’yi temsilen İstanbul’da kurulan Tesisat ve İnşaat Malzemecileri Derneği (TİMDER) destekleriyle Türkiye genelinde kurulan 6 dernekten biridir.
ANTSİAD; Akdeniz Bölgesi’nde faaliyet gösteren yapı malzemeleri satıcılarını, üreticilerini, ithalatçılarını ve ihracatçılarını tek çatı altında toplamak, sektördeki gelişime katkı sağlamak, üyelerimiz arasında güçlü bir dayanışma ağı oluşturmak ve sektörün geleceğine yön vermek amacıyla 2004 yılında kurulmuştur.
2008 yılında kurulan TİMFED – Tesisat ve İnşaat Malzemecileri Federasyonu’nun kurucu üyesidir.
Yapı malzemecileri ister üretici ister tedarikçi olsun; showroom, depolama, lojistik operasyonları ve yüksek personel giderleriyle faaliyet göstermektedir. Tedarikçi olarak paydaşlarımızın sürdürülebilirliği, makul düzeyde kârlı fiyatlandırmalara bağlıdır.
Üyelerimizin en büyük sorunları:
Fabrika veya distribütörlerin stoğa mal yazma baskısı, yeni ürün adı altında agresif satış dayatmaları, yüksek stok ve depolama maliyetleri, yükselen kiralar, nitelikli mavi ve beyaz yaka personelin sektörden uzaklaşması, yüksek ücretler ve yüksek vergi yükü, fire, nakliye ve ambalaj malzemeleri konusunda fabrikaların dayatmaları, yüksek showroom ve depo kiraları, müteahhitlerin alım sürecinde aşırı agresif tutumları, teklif listelerinin başka firmalara gösterilmesiyle üyelerin birbirine kırdırılması, bazı müteahhitlerin süreç içerisinde barter dayatmaları, yüksek oranlar, yüksek fiyatlı daire veya işyeri teklifleri, tapu devrinde gecikmeler, malzeme alımlarında hakkaniyetten uzak ve aşırı rekabetçi yaklaşımlar, düşük kâr marjı ve uzun ödeme vadeleri.
Bu konular üyelerimizden bize en çok iletilen şikâyetlerin başında geliyor.
3- Başkan olarak üyelerinize en çok hangi konularda yardımcı oluyorsunuz?
ANTSİAD yönetimi olarak 2024 yılı itibarıyla yeniden yapılanma sürecine girdik. Üyelerimizin ve personellerinin satış, pazarlama, depolama, finans ve lojistik gibi konularda gelişimine katkı sağlamak amacıyla eğitim ve seminerler düzenliyoruz.
Aile ve çocuk etkinlikleriyle “ANTSİAD Ailesi” kavramını güçlendirmeye çalışıyoruz. Üyelerimizin işyerlerinde röportajlı tanıtım videoları hazırlayarak kendilerini ifade etmelerini sağlıyoruz.
Fabrikalar, bürokratik engeller ve üyeler arası ilişkilerde ortaya çıkan olumsuzlukları gidermek için arabuluculuk görevini üstleniyoruz. Üyelerimizin daha fazla bir araya gelmesini sağlıyor, yüz yüze ve grup toplantılarıyla sorunları dinliyor ve çözüm üretiyoruz.
Dernek içi ticareti geliştirmek ve sektörel diğer derneklerle iş birlikleri oluşturmak için protokoller düzenliyoruz.
4- Türkiye ekonomisinin taşıyıcı kolonunun inşaat sektörü olduğu ifade ediliyor. Buna katılıyor musunuz? Bir ülkenin en büyük sektörünün inşaat olması ülke ekonomisi ve geleceği açısından olumlu bir durum mu?
Açıkçası ülkemizde inşaat sektörü, taşıyıcı kolondan fazlasını ifade ediyor. Türkiye ekonomisini incelediğimizde, Gayri Safi Yurtiçi Hasılanın (GSYİH) yaklaşık %6’sını oluşturuyor. 1,5 milyon kişiye iş yaratan inşaat sektörü, Türkiye’nin ekonomik kalkınmasında çok önemli bir rol oynamaktadır.
Diğer sektörler üzerindeki doğrudan ve dolaylı etkileri dikkate alındığında sektörün ekonomideki payı %30’lara ulaşmaktadır.
Ancak inşaat nedir, neyle yapılır? İşte bu yüzden Antalya Yapı Malzemeleri Sanayici ve İş İnsanları Derneği (ANTSİAD) üyeleri, ülkemizin ve bölgemizin lokomotif sektörü olan inşaat faaliyetlerinde ana oyuncu konumundadır.
Bu sektörde yer almamız doğru cümleler kurmamıza engel değil. Tabii ki yalnızca inşaat değil tüm lokomotif sektörlerin dengeli büyümesi ve sürdürülebilir olması gerekir. Ekonomik durgunluk, yüksek faiz ve enflasyon gibi faktörler sadece inşaatı değil tüm sektörleri aynı anda etkilemektedir.

5- İnşaat işiyle uğraşanlar enflasyondan şikâyetçi. İnşaat ve yapı malzemeleri sektörü de enflasyondan etkilendi mi? Siz bununla nasıl mücadele ediyorsunuz?
İnşaat dendiğinde akla ilk konut gelse de oteller, hastaneler, kamu ve özel hizmet binaları, okullar, barajlar, otoyollar gibi toplumsal birçok inşaat yatırımı da enflasyonun etkisi altındadır.
Pandeminin hemen ardından yaşadığımız 6 Şubat depremi, yapı malzemelerinde enflasyonun daha yüksek hissedilmesine neden oldu. Enerji, kira artışları ve finansman maliyetleri sektörde faaliyet gösteren firmaları ciddi şekilde zorladı.
Ek vergiler ve yukarıda bahsettiğim diğer olumsuz faktörler bizleri derinden sarstı.
Özetle, biz enflasyonun sebebi olarak gösterilemeyiz. Aksine enflasyondan en fazla zarar gören sektörlerden biriyiz. Eğer fahiş artışların kazananı olsaydık, konkordato ilan eden firmalar arasında bu kadar çok sektör paydaşımız olmazdı.
2024 yılında konkordato ilan eden en büyük sektör inşaat ve yapı malzemeleri sektörleriydi. 2025 yılı ise maalesef bu rakamları neredeyse ikiye katlamış durumda.
ANTSİAD, Antalya-Isparta-Burdur’da üyeleri olan bir dernek. Ancak bağlı bulunduğumuz TİMFED ve İMSAD’ın çok önceden yaptığı uyarılarla, gelen istatistiklerle üyelerimizin yatırımlarında daha dikkatli davranmasını sağladık.
Kendi firmamızda ise 1999’dan bu yana birçok krizle mücadele etmiş olmanın tecrübesiyle daha sağlıklı bir geçiş yaşadığımızı söyleyebilirim.
6- Türkiye’deki ev ve kira fiyatlarını nasıl yorumluyorsunuz?
Maalesef pandeminin ardından ne maaşlar yerinde durdu, ne enflasyon. Üç yıl üst üste kısır bir döngü yaşadık.
Bunun üzerine 24 Şubat 2022’de başlayan Ukrayna–Rusya savaşı ve 6 Şubat 2023 depremi, konut kira ve satış arzını terse çevirdi.
Ancak uzun yıllardır sektörde olan biri olarak şunu söylemeliyim: Bunu yalnızca enflasyona bağlamak saflık olur. Maalesef insani boyutun çok ötesinde, gayri ahlaki bir çıkarcılık ve bencillikle karşı karşıyayız.
Müteahhitlik faaliyetlerinde çok büyük bir yük var. Hepimizin bildiği ancak dile getirilmeyen bir sebep. Bunu farklı mecralarda dile getirmek gerekir.

7- Ekonomik olarak ileriki yıllarda bir rahatlama gelecek mi?
Ekonomik rahatlamanın 2026 Mayıs ayı itibarıyla başlayacağını düşünüyorum.
2026’nın ikinci yarısından 2027 seçimlerine kadar geçen sürecin tüm sektörler açısından daha pozitif olacağı kanaatindeyim.
Bizim partneri olduğumuz diğer paydaşlardan beklentimiz, adil ve hakkaniyetli bir mal alım süreci yönetmeleridir.





