Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Mustafa Karancı 6 Şubat depremlerinin ikinci yıl dönümü sebebiyle bir açıklama yaptı.  Karancı, “AFAD'ın 23 Mart 2023 tarihinde yaptığı açıklamaya göre, depremler nedeniyle 50.096 kişi hayatını kaybetmiş, 107.204 kişi ise yaralanmıştır. Kahramanmaraş depremlerinin ortaya çıkardığı enerji, 30 katrilyon jul olup Hiroşima'ya atılan atom bombasının yaklaşık iki bin katına eşit bir yoğunluktaydı. Ancak bu acı tablonun asıl sorumlusu doğa değildi; kaçak yapılar, yer seçimindeki hatalar, imar afları, denetimsiz inşaatlar ve bilime kulak asmayan yönetim anlayışı, bu büyük yıkımın en temel sebepleridir” dedi

İHMALKARLIK NELERE MAL OLDU
Başkan Karancı, “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yapılan incelemelere göre, 11 ilde toplam 1.895.348 bina değerlendirilmiş; bunlardan 37.066' sının yıkık, 18.763' ünün acil yıkılacak, 200.399' unun ağır hasarlı, 47.227' sinin orta hasarlı, 484.147' sinin az hasarlı ve 982.154' ünün hasarsız olduğu tespit edilmiştir. Bu rakamlar, Türkiye’deki yer seçiminin ne kadar hatalı, yapı stokunun ne kadar dayanımsız olduğunu, denetimsizliğin ve ihmalkârlığın nelere mal olduğunu açıkça göstermektedir” dedi.

SORUMLULAR KİMLER?
“Depremlerde konut alanları başta olmak üzere sanayi bölgeleri, tarımsal alanlar, ticaret merkezleri ve altyapıda oluşan büyük yıkımın TBMM Deprem Araştırma Komisyonu raporuna göre, ülke ekonomisine maliyeti 2 trilyon 853 milyar 300 milyon TL (yaklaşık 148 milyar 800 milyon dolar) olarak hesaplanmıştır” diyen Mustafa Karancı, “Konunun uzmanı insanlarının yıllardır yaptığı uyarıları dikkate almayan, mevcut imkanlarını ve yetkisini kullanmayanlar bu tutarın gerçek sorumlusudur. Ancak fatura yine halka kesilmiş ve bugün içerisinde bulunduğumuz ekonomik ortamın oluşmasında önemli sebeplerden birisi olmuştur” dedi.

DİRENÇLİ ŞEHİR VURGUSU
Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Mustafa Karancı, “Bu büyük felaketin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen ve yaşanan onca acılara rağmen ne yazık ki, afetlere karşı dirençli şehirlerde yaşadığımızı söylemek mümkün değil.  AFAD verilerine göre, yalnızca 2024 yılı içinde ülkemizde toplam 31.890, Antalya özelinde ise 560 deprem kaydedilmiştir. Bu da Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğunu ve her an yeni bir felaketle karşı karşıya kalabileceğimizin göstergesidir. Ancak merkezi ve yerel idareler, bilime ve mühendisliğe dayalı çözümler üretmek yerine günü kurtaran politikalarla riskleri görmezden gelmektedir. Depremleri afete dönüştüren doğa değil; denetimsiz yapılaşmadır. Bugün hâlâ, zemin etütleri dikkate alınmadan, yetkin mühendislerce denetlenmeden yapı ruhsatları verilmekte, jeolojik riskler göz ardı edilmekte ve jeoloji mühendislerinin uyarıları hiçe sayılmaktadır” dedi.

TOPLUM BİLİNÇLİ OLMALI
Jeoloji Mühendisleri Odası Mustafa Karancı sözlerini, “Antalya ve diğer şehirlerde zemin-yapı ilişkisinin kurulması adına jeoloji mühendisliği biliminden yararlanılmalı, zemin etütleri titizlikle yapılmalı ve yerinde denetlenmelidir. Yapı denetim mekanizması içine jeoloji mühendisleri dahil edilmeli ve denetimler yerinde yapılmalıdır. Halkın can güvenliği daha önem arz etmektedir. Ayrıca, toplumun her kesimine yönelik eğitim programları geliştirilmeli; belediyelerden üniversitelere, meslek odalarından sivil toplum kuruluşlarına kadar geniş bir katılım ile bilinçlendirme faaliyetleri artırılmalıdır. Dirençli kentleşme, yalnızca mühendislik ve planlama süreçleriyle değil, aynı zamanda toplumun afetlere karşı bilinçli olmasıyla mümkündür” ifadeleri ile sonlandırdı.

Muhabir: Selim Çelik