Antalyaspor Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, katıldığı bir programda gündeme dair dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Genç teknik adam, Galatasaray ve Fenerbahçe'nin Türkiye ölçeğine kıyasla çok büyük bütçelerle takımlar kurduğunu, ancak bu takımlara rağmen yalnızca Türkiye içinde rekabet ettiklerini, Avrupa'ya açılamadıklarını ifade etti.
ÇOCUKLARIMIZI SPORLA KORUYABİLİRİZ
Çocukların gelişimi ve sağlıklı bireyler olarak yetişmeleri için sporun çok önemli olduğunu vurgulayan Belözoğlu, "Ben Güney Amerika mafya filmlerindeki sokaklara benzeyen bir yerde büyüdüm. Suç oranı çok yüksekti. O dönemde hep futbolla, sporla korundum. Şimdi de çocuklarımızı bu şekilde koruyabileceğimize inanıyorum. Antalya’da bunu sağlamak için bu şehrin en değerli bayrağı olan Antalyaspor’un çok önemli olduğunu düşünüyorum. Çocuklarımızı stadyuma getirerek, futbolla ve sporla büyüterek hayırlı ve sağlıklı evlatlar yetiştirebiliriz. Benim hayatımda gördüklerim bana bunu söylüyor” ifadelerini kullandı.
GELİRLER ÇOK DÜŞTÜ
Türkiye’deki spor kulüplerinin gelirlerinin, yeni yayın hakları satışı neticesinde oldukça sert bir düşüş yaşadığını belirten Belözoğlu, "Özellikle yeni yayın ihalesi ile birlikte gelirlerin çok ciddi şekilde düştüğünü düşünüyorum. Herhangi bir Süper Lig takımı 2017 yılında maç başına 1 milyon euroya yakın gelir elde ediyordu. Bugün ise bu rakam 120 bin euro civarında. Yani gelirler yaklaşık 10’da 1 oranında azaldı. Bu durumda futbolun sağlıklı ve başarılı bir ortama ulaşması oldukça zorlaşıyor" dedi.
AVRUPA’YA ÇIKAMIYORUZ
Antalyaspor Teknik Direktörü Emre Belözoğlu Türk futbolundaki düşük ve adaletsiz bütçeler ile gergin ortama vurgu yaparak,” Fenerbahçe ve Galatasaray tabiri caize kendi mahallemizde kavga ediyorlar. Yan mahalleye yani Avrupa’ya geçemiyoruz. 100 milyonluk bütçelerle sadece kendi aralarında kavga ediyorlar. Biz de onların neredeyse 10’da 1’i maaş bütçeleri ile yani 10 15 milyon euroluk bütçelerle bu takımlarla mücadele ediyoruz. Bu çok adaletli bir arena değil” ifadelerini kullandı.
ÇÖZÜMÜ AÇIKLADI
Bu durumdan kurtulmak için çözümün altyapı ve liyakatten geçtiğini vurgulayan Belözoğlu, sözlerini şu şekilde sonlandırdı, “Bizim scouting (izleme ve yetenek keşfi) anlamında gelişen, gelişimi ön plana koyan bir yapıya bürünmemiz gerekiyor. Ülkedeki kültür gereği yarışmacı profil, yarışma hali her şeyin önüne geçiyor. Bu işlerde olmazsa olmaz şey güven, liyakat ve kalitedir. Bunlar sağlandığında 'yan mahalleye' çıkabilir, gelişim sağlayabiliriz.”