Okul çağındaki çocukların sağlıklı beslenme alışkanlığı kazanmasının önemine dikkat çeken uzmanlar, fastfood tüketiminin artmasıyla birlikte ailelerin beslenme çantası hazırlama konusunda daha bilinçli ve yönlendirici olması gerektiğini vurguluyor.
Çocukların beslenme tercihlerinin tamamen kendi isteklerine bırakılmasının sağlıklı olmadığını belirten Gıda Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Ali Manavoğlu, “Televizyon, sosyal medya ve çevresel etkenlerle şekillenen bir dünyada yaşıyoruz. Çocuklar özellikle reklamlarla ve arkadaş çevresiyle kolayca etkilenebiliyor. Gördükleri ya da başkalarının tükettiği sağlıksız, hazır gıdalara yönelmeleri çok olası. Bu yüzden beslenme konusundaki seçimlerini tamamen onlara bırakmak, ileride sağlıksız alışkanlıkların oluşmasına neden olabilir” dedi.
Evde hazırlanacak sağlıklı atıştırmalıkların önemine dikkat çeken Manavoğlu, “Öğrenciler için sağlıklı atıştırmalıklara baktığımızda evde kendileri ya da aileleri tarafından çok kolay ve sağlıklı atıştırmalıklar hazırlanabilir. Örneğin hurma kullanılarak yapılan enerji topları ya da badem, ceviz gibi kuruyemişlerle yapılan tarifler oldukça besleyici ve doğaldır. Sosyal medyada ve internette bu tür tariflere çok rahat ulaşılabiliyor. Bu tariflerle, çocuklarımız hem ara öğünlerde hem de teneffüslerde besleyici gıdalarla ihtiyaçlarını karşılayabilir” ifadelerini kullandı.
BESLENME ÇANTASININ ARTILARI VE EKSİLERİ
Beslenme çantalarının avantajlarına değinen Manavoğlu şu ifadelere yer verdi; “Bu yöntem çocukların sağlıklı gıdalara ulaşmasını kolaylaştırıyor. Ancak hazırlanan ürünlerin uygun sıcaklıkta muhafaza edilmesi gerekiyor. Beslenme çantasında öğrenciye yemek hazırladığımızda, örneğin peynirli ya da etli sandviç koyduğumuzda bu ürünlerin sabah saatlerinde hazırlanıp öğlene kadar geçen sürede bozulmaması için soğuk tutulması şart. Mikroorganizmaların artmaması adına sıcaklık dengesi korunmalı. Bunun için termo çanta gibi özel muhafaza ürünleri kullanılmalı. Bu detaylara dikkat edildiğinde, evde hazırlanan yiyeceklerin besleyici değeri kantin ürünlerine kıyasla çok daha fazladır.”
KANTİN ÜRÜNLERİNE DİKKAT!
Kkantin kullanımında çocukların tüketim alışkanlıklarının kontrol edilemediğini hatırlatan Manavoğlu, “Kantinde ne satın aldığını, ne yediğini kontrol etme şansımız neredeyse yok. Bu noktada kantinleri tamamen kötülemek yerine, çocuklarımıza doğru olanı anlatmak, onları bilinçlendirmek gerekiyor. Eğitimle destek verirsek, çocuklar neyin sağlıklı olduğunu kendi başlarına da ayırt etmeyi öğrenebilir” diye konuştu.
‘BESLENME ÇANTASINI TAŞIMAKTAN UTANMA ALGISI KIRILMALI’
Beslenme çantası taşımanın bazı çocuklar için utanç konusu haline geldiğine de değinen Manavoğlu, “Bazı çocuklar beslenme çantasıyla okula gitmekten utanıyor. Etrafından ‘aaa beslenme çantası mı getirdin?’ gibi alaycı yaklaşımlara maruz kalabiliyorlar. Bu durum aslında çok üzücü. Birçok yabancı ülkede bu durum gayet doğal. Üniversitelerde hocalar bile kendi sandviçlerini getirip hiç çekinmeden tüketebiliyor. Oysa bizde daha çocuk yaşta bu tür davranışlar ayıplanabiliyor. Halbuki bu çok güzel bir alışkanlık. Çocukların bu konuda utanmaması, hatta sağlıklı beslendiği için gurur duyması gerekir” ifadelerini kullandı.
‘GIDA OKURYAZARLIĞI VE EĞİTİM ŞART’
Gıda okuryazarlığının Türkiye’de yeterli seviyede olmadığını belirten Manavoğlu, “Sosyal medya ve bakanlıkların yaptığı bilgilendirici paylaşımların daha etkin takip edilmesi gerekiyor. Bizim ülkemizde ne yazık ki gıda okuryazarlığı oldukça düşük. Oysa Tarım ve Sağlık Bakanlığı gibi kurumlar bu konuda çok güzel paylaşımlar yapıyor. Bunları iyi değerlendirmeliyiz. Öğrencilere bu konuda okulda seminerler verilmeli, aileler de çocuklarına örnek olmalı. Gıda konusunda bilinçli bireyler yetiştirmek istiyorsak, önce kendimiz doğru bilgiyi öğrenmeliyiz” dedi.
Beslenmede yasaklayıcı bir dil yerine yönlendirici ve bilinçlendirici bir yaklaşım gerektiğini de vurgulayan Manavoğlu, “Çocuğa ‘cips yeme, kola içme, hamburger yasak’ demek yerine, bunları neden her gün yemememiz gerektiğini anlatmalıyız. ‘Bu yiyecekleri ölçülü ve dengeli tükettiğimizde sorun olmaz ama her gün yersek şeker hastalığı, obezite gibi sağlık problemleriyle karşılaşabiliriz’ demeliyiz. Vücudumuzu şımartmadan, dengeli bir şekilde tüketirsek zarar vermez. Ama alışkanlık haline gelirse ciddi sağlık sorunlarına yol açar. Bu bilinci hem çocuklara hem de ailelere kazandırmalıyız” diye konuştu.