Ankara’nın merkez ilçelerinden Çankaya, tarihi ve kültürel özellikleriyle Türkiye’nin en önemli yerleşim yerlerinden biri. İlçenin tarihi, antik dönemlerden Cumhuriyet’in ilanına kadar uzanan bir derinliğe sahip. Frig, Roma ve Bizans gibi medeniyetlerin izlerini taşıyan Çankaya, Osmanlı döneminde ise Ankara’nın kırsal bir bölgesi olarak bağları ve tarım alanlarıyla biliniyordu. Bu dönemlerde, henüz bugünkü merkezi rolünü kazanmamış olan Çankaya, Cumhuriyet’in ilanıyla birlikte Türkiye tarihinin en önemli bölgelerinden biri hâline geldi. 1923 yılında Türkiye Cumhuriyeti’nin başkenti olarak ilan edilen Ankara’nın modernleşme sürecinde Çankaya, önemli bir dönüşüm geçirdi. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, başkentteki ikametgâhını Çankaya’da kurarak ilçeyi ülkenin siyasi ve idari merkezi hâline getirdi. Çankaya Köşkü, bu dönemde Atatürk’ün çalışma ve yaşam alanı olarak kullanılırken Cumhuriyet tarihinin simgesel bir yapısı oldu. Aynı dönemde birçok devlet kurumu, büyükelçilikler ve kamu binaları bu bölgede inşa edilerek Çankaya’yı Ankara’nın gelişiminde kilit bir nokta haline getirdi.
Çankaya Eski̇ Zafer Aniti 03 Copy

Çankaya, Türkiye’nin siyasi tarihindeki bu rolünü günümüzde de korumaya devam ediyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ve pek çok büyükelçilik binasının burada bulunması, ilçeyi sadece Türkiye’nin değil uluslararası diplomasinin de merkezi yapıyor. Ayrıca, Atatürk Orman Çiftliği gibi Cumhuriyetin ilk yıllarında hayata geçirilen projeler, bölgenin tarımsal ve doğal mirasını da yansıtan önemli unsurlar arasında yer alıyor. İlçede yer alan Anıtkabir, Mustafa Kemal Atatürk’ün ebedi istirahatgâhı olarak yalnızca Çankaya’nın değil, tüm Türkiye’nin en önemli sembollerinden biri olarak öne çıkıyor. Modern Ankara’nın siluetini süsleyen Kocatepe Camii ve ilçedeki çeşitli kültür-sanat merkezleri, Çankaya’nın kültürel çeşitliliğini ve modern yaşam alanlarını yansıtıyor. Tarihi geçmişi, Cumhuriyet dönemi ile kazandığı simgesel anlam ve modern yaşamın dinamikleriyle Çankaya, Türkiye’nin siyasi, kültürel ve sosyal anlamda en önemli bölgelerinden biri olmaya devam ediyor. İlçenin taşıdığı tarihi miras ve stratejik konumu, onu hem başkent Ankara’nın hem de Türkiye’nin kalbi hâline getiriyor.
Anitkabir

PEKİ, ÇANKAYA İSMİ NEREDEN GELİYOR?
Çankaya’nın ismine dair halk arasında farklı rivayetler anlatılıyor. İlçenin köklü tarihine ışık tutan bu hikâyeler, bölgenin kültürel ve doğal zenginliklerini de gözler önüne seriyor. Bir rivayete göre, bölgede bir su pınarının çıktığı yer, üzeri tamamen yeşil yosunlarla kaplanmış, havuza benzer bir kayanın üzerindeydi. Bu pınardan akan suyun, birçok hastalığa şifa verdiği ve insanlara sağlık getirdiği söyleniyordu. Bu nedenle bölgeye ‘Can-Kaya’ adı verildiği ifade ediliyor. Ancak, yaşanan bir savaş sırasında pınarın kaynağının kapanmasıyla suyun şifa özelliğini kaybettiği belirtiliyor. Zamanla kaynak yeniden açılmış olsa da eski etkisini kaybetmiş ve ‘Can-Kaya’ adı zamanla ‘Çankaya’ya dönüşmüş. Bir başka rivayet, Papazın Bağı olarak bilinen bölgede eskiden bir kilise bulunduğu yönünde. Rivayete göre, bu kilisede tapınma saatlerinde sürekli bir çanın çalması nedeniyle bölgeye ‘Çankaya’ adı verilmiş. Bir diğer iddia ise ilçenin eski adının ‘Çengikayası’ olduğu yönünde. Bu ismin zamanla değişerek bugünkü ‘Çankaya’ya dönüştüğü anlatılıyor.
Çankaya Eski̇ Kizilaymeydani Copy

Muhabir: YUSUF ÖZTÜRK