Uzman Psikolog Anıl Yıldız, sosyal medyanın çocuklar üzerindeki etkilerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Sosyal medyanın çocuklar için tamamen zararlı olmadığını vurgulayan Yıldız, doğru yönlendirme ve denge sağlandığında eğitici ve geliştirici bir araç haline gelebileceğini söyledi.
“Sosyal medya çocuklar için hem fırsatlar hem de riskler barındırıyor” diyen Yıldız, “Önemli olan ne zaman, ne kadar ve nasıl kullanıldığıdır. Belgesel sayfaları, eğitici videolar ve bilgilendirici içerikler sayesinde çocuklar ilgi alanlarını keşfedebilir; bilim, tarih ve sanat gibi alanlarda eğlenerek öğrenebilir” ifadelerini kullandı.
ÖZGÜVEN VE İFADE BECERİLERİNİ DESTEKLEYEBİLİR
Çocukların kendi içeriklerini üretmesinin olumlu etkilerine dikkat çeken Yıldız, “Resim paylaşmak ya da video hazırlamak gibi üretken faaliyetler, çocukların özgüvenini ve kendini ifade etme becerilerini geliştirebilir. Aynı zamanda sosyal farkındalık ve empati kurma yetenekleri de artabilir” dedi.
BİLİNÇSİZ KULLANIM RİSKLERE YOL AÇIYOR
Kontrolsüz sosyal medya kullanımının ciddi zararlar doğurabileceğini belirten Yıldız, “Bilinçsiz kullanımda çocuklar saatlerce boş içeriklerle vakit geçiriyor. Bu durum zaman kaybına, dikkat dağınıklığına, ders başarısında düşüşe ve sosyal ilişkilerin zayıflamasına neden olabiliyor. Zorbalık, kıyas ve beğeni takıntısı gibi olumsuz durumlar da çocukların psikolojisini olumsuz etkiliyor” diye konuştu.
AİLE VE OKUL İŞ BİRLİĞİ VURGUSU
Sağlıklı bir dijital dengenin ancak aileler ve okulların birlikte hareket etmesiyle kurulabileceğini ifade eden Yıldız, “Bu denge, çocukların dijital dünyadan fayda görmesini sağlarken gerçek hayattaki gelişimlerini de sürdürmelerine yardımcı olur” dedi.
Ekran kullanımına ilişkin net kuralların önemli olduğunu dile getiren Yıldız, “Her gün bir saat ekran süresi, yemek sırasında telefon kullanılmaması, akşam 9’dan sonra telefon olmaması gibi sınırlar belirlenmeli. Ancak zaman zaman bu kuralları çocukla birlikte esnetmek, ilişkiyi güçlendirebilir” ifadelerini kullandı.
ELEŞTİRMEK YERİNE İLETİŞİM KURUN
Ebeveynlerin çocukların dijital dünyasına ilgi göstermesi gerektiğini belirten Yıldız, “Sürekli eleştirmek yerine ‘Bugün neler izledin, hoşuna gitti mi?’ gibi sorular sorulmalı. Böylece çocuklar olumsuz içerikleri de aileleriyle paylaşmaktan çekinmez. Ebeveynler kendi ekran kullanımına da dikkat etmesi gerekiyor. Sürekli telefonla ilgilenen bir ebeveynin çocuğa ‘telefonu bırak’ demesi inandırıcı olmaz” şeklinde konuştu.
DİJİTAL OKURYAZARLIK ERKEN YAŞTA KAZANDIRILMALI
Çocuklara internette güvenli dolaşma, bilgi ayırt etme ve siber zorbalık konularının erken yaşta öğretilmesi gerektiğini söyleyen Yıldız, “Amaç teknolojiyi yasaklamak değil, bilinçli kullanım alışkanlığı kazandırmaktır” dedi.
Okullara da önemli görevler düştüğünü belirten Yıldız, “Her şeyi video ya da slaytla anlatmak yerine bazen tahtaya yazmak, kitap okutmak ya da deney yaptırmak ekran dengesini korur. Yüz yüze iletişimi destekleyen grup çalışmaları, drama ve oyun gibi etkinlikler öğrencilerin gerçek sosyal ortamlara uyumunu artırır” değerlendirmesinde bulundu.
