ANTALYA Ekspres Gazetesi'nden Güven Güneş'in haberine göre, Eğitim-Sen Antalya Şube Başkanı Kadir Öztürk, okul kantinlerindeki yüksek fiyatların öğrencilerin beslenme hakkını elinden aldığını belirterek kantin işletmecilerinin yüksek ihale bedelleri nedeniyle maliyetlerini karşılamak için fiyatları artırdığını söyledi. Kantinlerde satışı yasaklanması gereken zararlı ürünlerin hâlâ satışta olduğunu vurgulayan Öztürk, eğitime ayrılan bütçenin yetersizliği ve kamudaki yolsuzlukların bu sorunun temelinde yattığını ifade etti.
İHALE BEDELLERİ ÖĞRENCİLERİ ZORLUYOR!
Eğitim-Sen Antalya Şube Başkanı Kadir Öztürk, okullardaki kantin fiyatlarının ulaştığı yüksek seviyelere çıkmasının öğrencilerin sağlığını olumsuz etkilediğini söyledi. Kantinlerdeki ihale süreçlerindeki yüksek bedellerin kantin işletmecilerini de zorladığını bu durumun doğrudan öğrencilere yansıdığını ifade eden Öztürk, “Kantinlerdeki yüksek ihale bedelleri ürün fiyatlarına doğrudan etki ediyor. Bugün ortalama bir tost 70 liraya satılıyor. Çoğu aile bu maliyeti karşılayamadığı için çocuklar aç kalıyor. Sabah kahvaltı yapamayan, okulda yiyecek bir şey bulamayan öğrencilerin bu durum eğitim hayatlarına da olumsuz bir etki yapıyor” dedi. Öztürk, uzun zamandır kantinlerde satışı yasaklanması gündemde olan fakat hala zararlı ürünlerinde satışta olduğunu belirterek, “Asitli içecekler, cips, patates kızartması ve benzeri ürünler kantinlerde satılmamalıydı. Ancak yüksek ihale bedelleri nedeniyle kantin işletmecileri bu kuralları ihlal etmek zorunda kalıyor. Bunun yerine MEB, belediye veya kamu kurumlarının kantinleri direkt işletirse hem fiyatları aşağıya çekecek hem de bu tarz sorunlarda ortada kalmayacaktır. Bunun güzel örnekleri var" dedi.
BÜTÇE YETERSİZ
Sorunun temelinde eğitime ayrılan yetersiz bütçenin yattığını vurgulayan Öztürk, “Devletin eğitim alanına yeterli kaynak ayırmaması sadece kantin fiyatlarını değil genel olarak öğrencilerin eğitim hayatındaki birçok temel ihtiyacını doğrudan etkiliyor. Kantinlerdeki fahiş fiyatlar, öğrencilerin beslenme hakkını ellerinden alırken okullardaki fiziki koşulların iyileştirilmemesi, öğretmen açığının giderilmemesi ve nitelikli bir eğitimin sağlanamaması da aynı sebepten kaynaklanıyor. Üstelik kamudaki israf, eğitime ayrılması gereken bu bütçenin heba edilmesine yol açıyor ve eğitim sistemindeki çöküşü daha da derinleştiriyor” dedi. Öztürk, “Eğitimdeki bu adaletsizlik giderek daha da büyüyor ve sistemin en temel sorunlarından biri haline geliyor. Eğer eğitimde fırsat eşitliği sağlanacaksa, öncelikle bu kaynak israfına ve rant düzenine son verilmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
