Antalya’nın simgesel doğal mirasları arasında yer alan falezlerde, “Kesin Korunacak Hassas Alan” statüsünün düşürülmesine karşı açılan davada kritik sürece girildi. 26 Aralık 2025’te yapılacak keşif ve bilirkişi incelemesi öncesinde meslek odaları ile çok sayıda sivil toplum kuruluşu ortak bir açıklama yaparak, kararın bilimsel, hukuki ve kamusal yarar açısından telafisi mümkün olmayan ciddi sakıncalar barındırdığı uyarısında bulundu.
Ortak basın açıklamasını Şehir Plancıları Odası Antalya Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Gözde Koçar okudu.

STATÜ DÜŞÜRÜLDÜ, DAVA AÇILDI
2020 yılında “Kesin Korunacak Hassas Alan” ilan edilen Muratpaşa–Konyaaltı falezlerinin bir bölümünün, 2024 yılında alınan kararlarla “Nitelikli Doğal Koruma Alanı” statüsüne düşürülmesinin ardından Şehir Plancıları Odası Antalya Şubesi ile Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şubesi, kararın iptali ve yürütmenin durdurulması talebiyle dava açtı.
Açıklamada, söz konusu statü değişikliğinin, falezleri yapılaşma ve kullanım baskısına açık hale getireceği söylendi.

“DOĞAL EŞİKLERİN KORUNMASI”
Şehir plancıları, Muratpaşa–Konyaaltı falezlerinin Antalya’nın kıyı siluetini oluşturan en önemli doğal eşiklerden biri olduğuna dikkat çekti. Falezlerin yalnızca doğal bir alan değil; kentin ekolojik dengesi, kamusal alan sürekliliği ve iklimsel konforu açısından da kritik öneme sahip olduğu ifade edildi.
“Kesin Korunacak Hassas Alan” statüsünün düşürülmesiyle birlikte, planlama biliminin temel ilkeleri olan kamu yararı, doğal eşiklerin korunması ve sürdürülebilirlik anlayışının zedeleneceği vurgulandı.

JEOLOJİK MİRAS VE BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK RİSKİ
Jeoloji disiplini açısından değerlendirildiğinde ise Antalya falezlerinin milyonlarca yıl süren doğal süreçlerle oluşmuş, dünya ölçeğinde ender rastlanan traverten yapılı jeolojik miras alanları olduğu belirtildi. Yaklaşık 13 kilometre boyunca uzanan falezlerin, kent kimliğinin ayrılmaz bir parçası olduğu ifade edildi.
Ayrıca statüsü düşürülen bölgede Akdeniz foklarına ve yarasa kolonilerine ev sahipliği yapan mağaraların bulunduğu, bu durumun, alınan kararın biyolojik çeşitlilik açısından taşıdığı riske de dikkat çekildi.

STK’LARDAN DESTEK
Ortak basın açıklamasına; Şehir Plancıları Odası Antalya Şubesi, Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şubesi, Antalya Barosu, Akdeniz Üniversitesi Öğretim Elemanları Derneği, Antalya Kent İzleme Platformu, Mülkiyeliler Birliği Antalya Şubesi, Eğitim İş Sendikası, Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası, Kültür ve Sanat Emekçileri Sendikası, Astrokimya ve Eğitim Derneği, Antalya Sanatçılar Derneği, Arkeologlar Derneği Antalya Şubesi, Antalya Kültürel Miras Derneği ve Antalya Ekoloji Ağı destek verdi.

KEŞİF ÖNCESİ ÇAĞRI
Açıklamanın sonunda, 26 Aralık 2025’te yapılacak keşif ve bilirkişi incelemesinin, söz konusu statü değişikliğinin yaratacağı telafisi mümkün olmayan çevresel ve mekansal etkileri bilimsel verilerle ortaya koymasının beklendiği belirtilerek, “Yürütmenin durdurulması ve iptal yönünde kararlar verilmesine ilişkin hukuki beklentimizin güçlü olduğunu bir kez daha vurguluyoruz” denildi. Antalya halkı, kent hakkına ve doğal mirasa sahip çıkmaya davet edildi.





