Antalya Barosu Kadın Hakları ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Kurulu Kolaylaştırıcısı Av. Gamze Eroğlu, kadınların başvurduğu koruma kararlarının uygulamada etkisiz kaldığını söyledi. Kendi ilgilendiği bir dosyadan örnek veren Av. Eroğlu, "Bir dosyada uzaklaştırma kararı çıkmıştı, ancak faile tebliğ edilemediği için hiçbir anlamı kalmadı. Tebliğ yapılmayınca kadın da korunamıyor, devlet de sorumluluktan kaçamıyor" dedi. Kararların tebliğ edilmemesinin gerekçesi olarak genellikle kolluk kuvvetlerinin iş yükünün öne sürüldüğünü belirten Eroğlu, "Bir polis memuruyla görüştüm. 'Günde 450 evrak geliyor, hepsine yetişmemiz mümkün değil' dedi. Bu iş yükü kadınların hayatına mal oluyor" diye konuştu.
SONUÇ ALAMAYACAĞINI DÜŞÜNEN KADIN BAŞVURMAKTAN VAZGEÇİYOR
Kadınların bu aksaklıklar nedeniyle adalete güvenini kaybettiğini belirten Eroğlu, "Kadınlar bize geldiklerinde çoktan tükenmiş oluyor. Çoğu artık 'Başvursam da sonuç çıkmayacak' diyerek vazgeçiyor" dedi. Hukuki süreçte yaşanan bu kırılmanın faillerin cesaretini artırdığını belirten Eroğlu, "Failler de bunu görüyor ve 'Zaten hiçbir şey olmuyor' diyerek şiddete devam ediyor" ifadelerini kullandı.
‘ÖLDÜRSEM DE BİR ŞEY OLMAZ’
Cezasızlık algısının yaygınlaştığını vurgulayan Eroğlu, "Kadınlar bize failin mesajlarını gösteriyor; 'Öldürsem de bir şey olmaz', 'Yatarım, çıkarım' diyor adam. Bu, infaz sisteminin yeterince caydırıcı olmamasından kaynaklanıyor" dedi. Türk Ceza Kanunu’ndaki hükümlerin yeterli olduğunu ancak infaz düzenlemelerinin sorunu büyüttüğünü söyleyen Eroğlu, "TCK’da suçlar tanımlanmış, cezalar var ancak infaz yasası sürekli değişiyor. Aflar, indirimler derken fail birkaç yıl sonra dışarıda. Bu da toplumda cezasızlık hissini pekiştiriyor" diye konuştu.
ŞİDDETİN KÖKENİ EŞİTSİZLİKTE
Kadına yönelik şiddetin yalnızca bireysel değil, toplumsal bir sorun olduğunu belirten Eroğlu, "Toplumsal cinsiyet eşitsizliği çözülmeden bu şiddet sarmalından çıkamayız. Sadece ceza vermek yetmez. Eşitlik için mücadele şart" dedi.