Memur ve memur emeklilerinin 2026–2027 yıllarındaki zam oranlarının belirleneceği 8. Dönem Toplu Sözleşme kapsamında, kamu işveren heyetinin ilk zam teklifi belli oldu. Memura ilk 6 ay için yüzde 10 zam teklif edildi. Bu teklif, memur kesimleri tarafından tepkiyle karşılandı ve tepkiler eylemlere dönüştü. Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) de, AK Parti Antalya İl Başkanlığı binası önünde zam oranları sebebiyle bir eylem düzenledi.
TEK ŞARTLA KABUL EDERİZ
Eylemde konuşan Tüm Bel-Sen Şubesi Başkanı ve KESK Antalya Şubeler Platformu Üyesi İlhan Karakurt, “Yüzde 10 zam ile bize bu oranı layık görenler, bu maaşla geçinebileceklerine inanıyorlarsa, buyursunlar onlar da aynı şartlarda yaşasınlar. Antalya İl Başkanı’na sesleniyorum: Pazara çıksın bakalım. Maydanozun bağı 20 lira olmuş. Ot bile isyanda! Bu tabloda bize reva görülen zam buysa, alın zammınızı başınıza çalın. Bir kez daha hükümete sesleniyorum: Yüzde 10’luk zammı tek bir şartla kabul ederiz; o da bu oranı belirleyenlerin, bizim gibi bu maaşlarla geçinmeye çalışmasıdır” dedi.

MEMURLAR HEP BURADA OLACAK
Karakurt sözlerini, “AK Partililere sesleniyorum: Size üye olan insanlar da açlık sınırının altında yaşıyor. Siz ne yapıyorsunuz? Şatolarınızdan, saraylarınızdan çıkmıyorsunuz. Bir çıkın da halkın halini görün. Bu insanlar geçinemiyor. Hükümet, bu insanların sesini duysun artık. Saraylar, saltanatlar elbet bir gün gidecek, ama memurlar hep burada olacak” ifadeleri ile sonlandırdı.
Karakurt’un ardından konuşan Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Antalya Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Devrim Mol ise “İktidar, 4 milyon kamu emekçisine ve 2,5 milyon emekliye, aileleriyle birlikte 25 milyonluk devasa bir kitleye bir artış değil; sefalet, yoksulluk ve güvencesizlik teklif etmiştir. Belli ki yine ‘ölümü gösterip sıtmaya razı etme’ politikası izleniyor. Bu masadan bizlerin lehine bir şey çıkmayacağını öngörmek için kâhin olmaya gerek yok. Sadece son iki dönemde yaşananlar bile neyle karşılaşacağımızı açıkça gösteriyor” dedi.
SIFIR ZAM VURGUSU
Devrim Mol “Bakmayın siz yandaş sendikaların 2026 yılı için yüzde 88, 2027 yılı için yüzde 46 zam istediğine. Sonuçta hangi teklifin altına imza atacaklarına ya da hakem eliyle hangi artışa razı olacaklarına bakın. Fazla lafa gerek yok. Bu veriler dahi nasıl bir oyun ve dayatma ile karşı karşıya olduğumuzu göstermektedir. Kaldı ki her zaman altını çizdiğimiz üzere, enflasyona göre maaş zammı demek ‘sıfır zam’ demektir. Sahte TÜİK verilerine göre yapılacak maaş zammı, reel gelirimizin erimesi ve yoksulluğumuzun artması anlamına gelir. 2012 yılından bu yana 7 dönemdir kamu emekçilerinin temel talepleri olan; ek ödemelerin emekliliğe yansıtılması, gelir vergisi adaletsizliğinin giderilmesi, ek gösterge adaletsizliğinin çözülmesi, 3600 ek göstergenin 1. derecedeki tüm kamu emekçilerine verilmesi, mesai ücretleri, harcırahlar, angarya çalışmaya son verilmesi, kamuda işe alım ve görevde yükselmede mülakatın kaldırılması, kira, kreş, giyim, ulaşım ve yemek yardımları gibi başlıklarda neredeyse hiçbir somut adım atılmadı. Bu nedenle, iktidarın bugünkü teklifi sürecin sonunda en fazla birkaç puanlık artışla aynen kabul edilecektir. Bu bizim için nettir” diye konuştu.

UZLAŞMANIN ADI YOKSULLUK
Mol açıklamalarını, “Kamu işvereni heyeti, bu teklifiyle kamu emekçileri ve açlık sınırının altında yaşayan emeklilerle dalga geçmeye devam edeceğini ilan etmiştir. Bu nedenle, hiç kimsenin bu teklife değer yüklemeye, kapalı kapılar ardında gizli pazarlıklar yürütmeye, kamu emekçilerinin temel hiçbir sorununu çözmeyen teklifleri kabul etmeye hakkı yoktur. Çalışma Bakanı, aklımızla alay edercesine ‘müzakerelerimizin tüm tarafları memnun edecek şekilde uzlaşmayla sonuçlanacağını ümit ediyorum’ diyor. 7 dönemdir yapılan uzlaşmaların sonuçları ortada iken, yeni bir uzlaşmanın daha fazla sefalet ve yoksulluk olacağı çok açıktır. Bu teklifle uzlaşma değil, ancak ve ancak mücadele edilir” ifadeleri ile sonlandırdı.




