Mimarlar Odası Antalya Şubesi Balbey mahallesinde bulunan ve 22 yıl önce Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nden kiraladıkları taşınmaz için gönderilen tahliye emri ile ilgili bir basın açıklaması yaptı. Yapılan açıklamada, “Küçük bir bina olan ve Vakıflar Bölge Müdürlüğünce kullanılacak büyüklükte bir yapı olmayan binanın boşaltılma istemi, Vakıflar mülkiyetinde olan ve yürürlükteki imar planlarında yurt alanı olarak planlı bazı taşınmazların rant amaçlı ticari alan olarak planlanmasına karşı, Mimarlar Odası Antalya Şubesince iptali istemiyle açılan davalara misilleme olarak açıldığı açıkça bellidir” denildi.
22 YILDIR KULLANIMDA
Taşınmazın 22 yıl önce kiralandığı ve 22 yıldır bir aksaklık yaşanmadığı belirtilen açıklamada, “Antalya Vakıflar Bölge Müdürlüğü ile Mimarlar Odası Antalya Şubesi arasında 06.06.2002 tarihinde yapılan kira sözleşme ile arsa olarak kiralanan ve tüm inşaat giderleri şubemizce karşılanarak aslına uygun olarak yenilenen Balbey Mahallesi 381 ada 6 parsel sayılı taşınmazdaki yapı her yıl kirası ödenerek 22 yıldır Şubemizce kullanılmaktadır. Vakıflar bölge Müdürlüğünce, bu güne kadar kira ödemeleri dahil binanın kullanım ve bakım onarımı ile ilgili herhangi bir sorun yaşanmamasına karşın, 05.12.2024 tarihli yazıları ile idare tarafından kullanılacağını gerekçe göstererek 30 gün içerisinde binanın boşaltılması istenmektedir” ifadeleri kullanıldı.
‘ÖĞRENCİLER OKULU BIRAKMAK ZORUNDA KALIYOR’
Üniversite öğrencilerinin barınma sorunlarının eğitim hayatlarını kötü etkilediği vurgulanan açıklamada, “Kentimizde Üniversite öğrencilerinin, başta barınma sorunları olmak üzere beslenme ve ulaşım sorunlarının arttığı günümüzde, İhtiyacı karşılamayan yetersiz yurtlar nedeniyle öğrenciler barınma ihtiyacı için konut kiralamak zorunda kalmaktadırlar. Ülkenin içinde bulunduğu olumsuz ekonomik koşullar nedeni ile aileler artan konut kiralarını karşılayamaz duruma gelmişlerdir. Öğrencilerin ödeme gücünü aşan kiralar nedeni ile yurt ve uygun kiralık konut bulamadıkları için ya kayıt dondurmakta, ya da okulu bırakmak zorunda kalmaktadırlar. Belediyelerin görevi ve Vakıflar Genel Müdürlüğünün görevi, mülkiyetlerinde bulunan kamusal alanları, rant amaçlı plan değişiklikleri ile ticari alana dönüştürerek satmak değil, öncelikle ve ivedilikle sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşam koşullarını iyileştirmek, özelliklede her geçen gün artan, öğrencilerin barınma sorunlarını çözmek Vakıfların kuruluş amacına uygun olarak yurt binaları yapmak ve/veya yaptırmak olmalıdır. (Vakıflar, tarihimizde çok uzun geçmişe sahip kurumdur. Özünde Devletin belirlediği ve varsılların akçalı veya gayrimenkul yardımların toplandığı düşkünlere, yoksullara ihtiyacı olan halka adil bir şekilde yardım yapılması amacıyla kurulmuştur” denildi.
TİCARİ AMAÇLI KULLANILMIYOR
Kira ödemeleri ve bina kullanımı ile ilgili 22 yıldır bir sorun olmadığı belirtilen açıklamada, “Yukarıda açıklanan gerekçelerle, mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait yurt alanları ve sosyal tesis alanlarını, kamu yararına aykırı, rant amaçlı ticari alan olarak belirleyen Kepez Belediye Meclis Kararı ile bu kararı onayan Antalya Büyükşehir Belediyesi Meclis Kararlarının iptali istemiyle Mimarlar Odası Antalya Şubesince Yürütmenin durdurulması ve iptali istemiyle dava açılmıştır. Diğer yandan Vakıflarca tahliyesi istenen, Mimarlar Odası Antalya Şubesince, baştan sona restorasyon projesi uygulanan Balbey’deki 35 m2 tek katlı yapı, kira ödemeleri dahil binanın kullanım ve bakım onarımı ile ilgili herhangi bir sorun yaşanmamasına ve ticari amaçla değil, kamu yararına doğal ve kültürel mirasın, ulusal ve uluslar arası düzeyde korunması, geliştirilmesi ve gelecek kuşaklara sağlıklı koşullarda aktarılması amacıyla kullanılmaktadır. Binanın boşaltılma isteminin, açtığımız dava nedeniyle olduğu açıktır. Bütün baskı ve dayatmalar ve misillemeler bizi doğru bildiğimiz yoldan alıkoyamaz. Hiçbir güç öğrencilerin yurt ihtiyaçlarına karşın, kamusal yurt ve sosyal tesis alanlarının rant amaçlı ticari alana dönüştürme çabalarını engellememize mani olamaz, olamayacaktır. Kazanan üniversite öğrencileri ve halkımız olacaktır.” ifadeleri kullanıldı.
