Antalya Ekspres Gazetesi'nden Selim Çelik'in haberine göre; Antalya Arkeoloji Müzesi’nin yıkılarak yerine yeni bir müze binası yapılmasına yönelik çalışmaların başlaması, meslek odalarının ve sivil toplum kuruluşlarının tepkisini çekmeye devam ediyor. 1972 yılında hizmete açılan ve Türkiye’de proje yarışmasıyla inşa edilen ilk müze binası olma özelliği taşıyan Arkeoloji Müzesi’nin yıkım kararının iptal edilmesi için eylemler devam ederken Kent Konseyi Başkanı Semanur Kurt ilginç bir iddia ortaya attı.
PROJE DEĞİŞTİRİLDİ Mİ?
Antalya’da son günlerin en çok konuşulan konularından biri olan müze ile ilgili, Antalya Kent Konseyi Başkanı Semanur Kurt’tan gündem yaratacak açıklama geldi. Kurt, “Bizim bugüne kadar hiç aklımıza gelmeyen bazı şeyler konuşuluyor. Müzenin yapım aşamasında ödül alan, yani birinci seçilen projenin o zamanlarda aynen uygulanmadığı, değişikliğe uğradığı yönünde sık sık duyum ve şikâyet alıyoruz. Bu doğru olabilir mi? Kamuoyu bugüne kadar değişikliğe uğramış bir projeye mi inandı? Bunun açıklanması ve aydınlatılması gerekiyor. Yetkili kurum ve mercilerin bu konuda gerekli kanıtlarla kamuoyunu tatmin etmesi gerekiyor” dedi.

BAKANLIĞA ÇAĞRI
Tüm bu gelişmelerin ardından Müze Çalışma Grubu üyeleri ise Arkeoloji Müzesi önünde eylem başlattı. Eyleme CHP Antalya Milletvekili Cavit Arı başta olmak üzere çok sayıda sivil toplum kuruluşu ve meslek odası temsilcisi katıldı. Müzenin önünde bir araya gelen çok sayıda alanında uzman kişi ve vatandaş, yapının korunarak restore edilmesi için Kültür ve Turizm Bakanlığı’na çağrıda bulundu.
RESTORE EDİLSİN
Eylemde açıklamayı Akdeniz Üniversitesi Öğretim Elemanları Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Gül Işın yaptı. Işın, “Bugün burada bir araya gelmemizin sebebi, sadece bir binanın yıkımını engellemek değil, aynı zamanda Antalya’nın ve ülkemizin ortak kültürel mirasına sahip çıkmaktır. Tarihi ve mimari açıdan büyük öneme sahip olan bu yapı, sıradan bir bina değildir ve bu değerin yok edilmesine kesinlikle izin vermek istemiyoruz. Bizler, Antalya Arkeoloji Müzesi’nin mevcut yapısının korunarak, çağımızın teknik imkânlarıyla restore edilmesini talep ediyoruz” dedi.
TARİHSEL BİR YIKIM
Binanın sıradan bir yapı olmadığını vurgulayan Işın, “Bu müze binası, Türkiye’de mimarlık tarihinin önemli kilometre taşlarından biridir. Tiyen’in tasarımıyla gerçekleşen ve ulusal bir mimarlık yarışmasında ödül alan bu yapı, sadece Antalya’ya değil, tüm Türkiye’ye mimari kimlik kazandıran bir eserdir. Bu nedenle, bu tarihi binanın yıkılması sadece fiziksel bir kayıp değil, aynı zamanda kültürel ve tarihsel bir yıkımdır. Yıkım hazırlıklarının hızla devam ettiği bu süreçte, güvenlik ve yapı bütünlüğü açısından ciddi riskler oluşturacak işlemlerin habersizce yapılması kabul edilemez. Tavan asansörünün çalıştırılması gibi müdahaleler, yapının hassas dokusuna geri dönülmez zararlar verebilir ve böyle bir sürecin izinsiz ve plansız gerçekleştirilmesi, binanın korunmasına dair söz konusu hassasiyetle bağdaşmamaktadır” diye konuştu.

CHP Antalya Milletvekili Cavit Arı, “Öyle binalar vardır ki bulunduğu yere değer ve kimlik katar. Bu müze de onlardan biridir. Zarar verilmesi düşünülemez. İşin esası halkın vereceği bir zarar olursa devletin dur demesi gerekirken, geldiğimiz notada devletin verdiği zararlı kararlara karşı doğayı, şehri, çocuklarımızı bir halkımız kurtarmaya çalışıyor. Bu müze başlı başına bir değerdir. Yıkımına asla müsaade etmeyiz” dedi.
MALİYETİ 2,5 MİLYAR TL
Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Birol İnceciköz, geçtiğimiz ay düzenlenen proje tanıtım toplantısında mevcut yapının deprem riski taşıdığı gerekçesiyle yıkılacağını ve yerine yaklaşık 2,5 milyar TL maliyetle yeni bir müze inşa edileceğini açıklamıştı. Müze önünde yapılan eylemde konuşan İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Soner Akdoğan ise, “Müzenin sadece deprem gerekçesiyle yıkılması doğru değildir. Söz konusu binada 2020 yılında bir deprem performans çalışması yapılmış. Ancak bu çalışmayla alakalı kamuya bir bilgilendirme yapılmamış. Bizim de raporun içeriğine dair bilgimiz yok. Ancak güvensiz çıkmış olsa bile, deprem açısından güvensiz oluşu yıkılacağı anlamına gelmez. Güçlendirme çalışmaları ile bina gayet makul şekilde korunabilir. Yapının 2 katlı olması, bu güçlendirme çalışmasının çok maliyetli olmayacağı anlamına geliyor. Bunun yanında, Türkiye 2,5 milyar liralık bu yıkım ve yapımı yapacak kadar zengin bir ülke mi?” dedi.




