Gıda Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Ali Manavoğlu Ekspres’e özel açıklamalarda bulundu. Manavoğlu, İstanbul’da yaşanan aile zehirlenmesinin gıdadan olmadığına dair bulguların ortaya çıktığını ancak sokak lezzetlerindeki hijyensizliğin ve denetimsizliğin zehirlenmelere yol açabileceğini söyledi. Manavoğlu sokakta satılan midyeler ve mısırlar için de büyük risk taşıdıklarını belirtti.

İSTANBUL’DAKİ OLAY GIDA ZEHİRLENMESİ OLMAYABİLİR
başkan Manavoğlu, İstanbul’da yaşanan olay tabii ki hepimizi derinden üzdü ancak yapılan tetkikler sonucunda ortaya çıkan ölümlü rahatsızlığın kimyasal ürünlerden kaynaklı olduğuna dair bulgular tespit edildi. Yani sokak lezzetlerinden veya sokaktaki gıdalardan kaynaklanan bir zehirlenme değil. Son gözüken tablo bize bunu anlatıyor ancak tabii ki yine de soruşturmanın tamamlanması beklenmelidir” dedi.

ADIMLAR DOĞRU UYGULANMALI
‘Biz gıda mühendislerinin amacı da bu tarz olaylardaki yaşanılabilecek rahatsızlıkları ve potansiyel riskleri minimize etmektir. Almış olduğunuz bir ürünü ısıl işlem ile ısıtarak ya da pişirerek bu ürünün üzerindeki mikrobiyal fonksiyonları minimize ediyorsunuz ya da sonlandırmaya çalışıyorsunuz ancak bunları yaparken adımları ve uygulamaları doğru yapmamız gerekiyor’ diyen Başkan Manavoğlu, “Özellikle sokak satıcılarında kullanılan alet ve ekipmanların hijyeni ile işi yapan personelin temizliğinin oldukça önemli olduğunu belirtmek isterim. Özellikle soğuk zincirde satılması gereken et ve et ürünlerinin soğuk ortamlarda bekletilip ortam sıcaklığının uygun halinde iken satışa sunulması oldukça büyük önem arz eder. Bunun yanında depolama, lojistik ve saklama süreçlerinde de soğuk zincirin bozulmaması çok önemlidir” ifadelerini kullandı.

SOKAK MİDYECİLERİNE DİKKAT
‘Özellikle midye konusunda çok daha dikkatli olunması gerekiyor’ diyen Ali Manavoğlu, “ Midyeler genellikle sokaklarda açık tezgahlarda seyyar satıcılar tarafından tüketime sunuluyor ve satışa çıkarılan midyelerin çoğu da merdiven altında tedarik edilen midyeler olarak nitelendiriliyor. Merdiven altı olan bir işletme Tarım ve Orman Bakanlığı’na kayıtlı bir işletme olmamış oluyor. Tabii ki bu işi düzgün yapanlar var; Tarım Bakanlığı’ndan gerekli izinleri alıp yasanın gerektirdiği şartlara uyum sağlayan işletmeler de var. Soğuk zincirini bozmayan, gerekli yasal prosedürleri yerine getiren, ambalajlama, saklama, lojistik işlerinde mevzuatların dışına çıkmayan işletmeler de var. Hatta bazen zincir marketlerde bile midye satıldığını, insan sağlığına uygun şekilde satış yapıldığını da görüyoruz. Bunları bir kenara bırakıyorum ancak sokakta satılan midyeler soğuk zincir şartını yerine getirmiyor” diye konuştu.

MISIRLARDA DA RİSK VAR
Manavoğlu, “Midye denildiğinde sadece midyenin kendisi akla geliyor ancak midyenin içindeki pirinç de mikroorganizmaların üremesi için oldukça uygun bir ortama sebebiyet veriyor. Bunun yanı sıra salmonella başta olmak üzere birçok bakteri riski de mevcut. Ayrıca söz konusu durum sadece midye özelinde değerlendirmek doğru olmaz. Örnek vermek gerekirse Antalya’da plajlarda birçok seyyar satıcının mısır sattığına şahit oluyoruz. Haşlanmış mısırlar o güneşin altında saatlerce dolaşıyor. Bunun gibi farklı ürünler ve örnekler vermek mümkün” ifadelerine yer verdi.

KENDİ KENDİMİZE RİSK ALIYORUZ
Başkan Ali Manavoğlu, “Burada dikkat etmemiz gereken şeyler bu şekilde ürünlerin satılmamasıdır. Burada ciddi bir risk söz konusu. Hijyen konusunda ciddi eksiklikler var. Tüketicinin de aslında büyük bir hatası var. Siz soğuk zincirde satılması gereken bir ürünü bile bile risk alarak uygunsuz koşullarda satıldığını görerekten alıyorsunuz. Bu tüketicinin kendi kendine hayatını riske atması demektir” dedi.

KONTROLÖR SAYISI ARTMALI
‘Genel olarak hijyen koşullarından uzak bir üretim ve satış yapılıyor’ diyen Başkan Ali Manavoğlu, “Bu noktada Tarım Bakanlığı denetim yapmıyor mu? Hayır yapıyor, gerekli denetimleri var. Tabii ki denetim sayısının daha da artmasını istiyoruz. Türkiye’deki gıda kontrolör sayısı yaklaşık 8.000, bunların 2.500’e yakını gıda mühendisi. Biz bu sayının da artırılmasını istiyoruz” dedi.

YÖNETİMLERE GÖREVLER DÜŞÜYOR
Manavoğlu sözlerini, “Bahsettiğim sebeplerden sokak lezzetlerinde hijyene bağlı ya da soğuk zinciri kırdığı için zehirlenmelere sebebiyet verilme ihtimali oldukça kuvvetli. Burada merkezi ve yerel yönetimlere de görevler düşüyor. Belediyelerin işletmelerin iş yeri açıp açma ruhsatı olup olmadığını, yasal faaliyetlerine uygunluğunu kontrol etmesinin yanı sıra oraya giden müşterinin Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan yasal izni olup olmadığını sorgulaması da oldukça faydalı olacaktır” ifadeleri ile sonlandırdı.

Muhabir: Zafer Güvenç