ÖZEL HABER

Sokaktaki canlar tehlikede!

Antalya’da yaz mevsiminin etkisini artıran sıcaklıkları sadece insanlar değil, sokakta yaşayan hayvanlar da derinden hissediyor. Özellikle barınma ve beslenme olanakları kısıtlı olan sokak hayvanları için hayati riskler arttı

Son yıllarda sokak hayvanlarının sayısında ciddi bir artış yaşandığını belirten, Antalya Veteriner Hekimler Odası Başkanı Tevfik Murat Karabayoğlu, “Hayvanların doğasında üremek var. Hayvanların biyolojik ve içgüdüsel olarak üreme eğilimleri var. Bu, doğanın bir parçası. Elbette bu doğal süreci tamamen engellemek mümkün değil, ancak bilimsel ve etik yöntemlerle kontrol altına almak mümkün. Ne yazık ki son yıllarda bu süreç kontrolsüz bir şekilde ilerledi ve şimdi sokak hayvanları, yaşanan sorunların tek sorumlusu gibi gösterilmeye başlandı. Bu, hem insani açıdan hem de bilimsel açıdan son derece yanlış bir bakış açısı” dedi.

KAYIT ALTINA ALMA YASAĞI KALDIRILDI AMA İLGİ YOK
Çip uygulamaları ve hayvanların kayıt altına alınmasıyla ilgili mevcut durumu da değerlendiren Karabayoğlu, “Daha önce en küçük 6 aylık hayvanlara çip takılıyordu. Şu an yıl sonuna kadar her yaştan hayvanların kayıt altına alınması serbest bırakıldı. Ancak insanlar bu konuda duyarsız. Artık yaş sınırı olmaksızın her yaştan evcil hayvanın çip takılarak kayıt altına alınmasına olanak tanındı. Bu düzenleme, sokaklara terk edilen hayvanların sorumlularının tespit edilmesini kolaylaştırmak için büyük bir adım. Ancak ne yazık ki toplumda bu konuya karşı ciddi bir ilgisizlik ve kayıtsızlık söz konusu. İnsanlar bu zorunluluğu ya bilmiyor ya da görmezden geliyor” ifadelerini kullandı.

SAHİP BELİRLEME HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR
Sokak hayvanlarının sorumlularının belirlenmesi gerektiğini vurgulayan Karabayoğlu, “Bütün hayvanların kayıt altına alınması ve sahiplerinin belirlenmesi şart. Bu şekilde terk edilmeler olduğunda hayvanın sahibinin kim olduğunun tespit edilip gerekli cezai işlemler uygulanması mümkün olabilir. Kayıt sistemi sayesinde hayvanların kimlere ait olduğu net bir şekilde ortaya çıkacak. Böylece terk edilme durumunda doğrudan hayvan sahibine ulaşılarak cezai yaptırımlar uygulanabilecek. Bu, hem caydırıcılık sağlar hem de hayvanların sahipsiz kalmasını önler” dedi.

YASAL DEĞİŞİKLİKLER VAR, AMA UYGULAMA ZAYIF
Hayvan haklarıyla ilgili yasal gelişmelere de değinen Karabayoğlu, “Daha önce hayvanlar, bir eşya gibi görülüyor ve mahkemeler maddi ederi üzerinden karar veriyordu. Yapılan değişikliklerle artık hayvanlar mal statüsünden çıkarıldı fakat mahkemelerin değerlendirmeleri ve verilen cezalar hâlâ yetersiz. Evet, artık yasal olarak hayvanlar bir eşya gibi değerlendirilmiyor, bu çok önemli bir gelişme. Ancak uygulamada hâlâ birçok sorun var. Mahkemeler çoğu zaman sembolik cezalarla yetiniyor ve caydırıcılık sağlanamıyor. Oysa hayvanlara karşı işlenen suçların, ciddi hukuki sonuçları olmalı” dedi.

BESLEME NOKTALARI ŞART, GÖNÜLLÜLER GERİ GELMELİ
Sokak hayvanlarının beslenmesi konusunda da çözüm önerilerinde bulunan Karabayoğlu, “Mutlaka besleme noktaları belirlenmeli ve buralarda düzenli olarak mama ve su kapları bulundurulmalı. Çöp konteynerlarının kenarlarına dökülen yiyecekler sağlık sorunlarına yol açıyor. Bunun yanında, haşerelerin ve farelerin çoğalmasına da sebep oluyor. Sistemli besleme noktaları oluşturulmalı. Bu alanlar düzenli olarak temizlenmeli ve denetlenmeli. Çünkü gelişi güzel yerlere bırakılan yiyecekler hem hayvanlar için sağlıksız hem de çevre açısından ciddi tehlikeler yaratıyor. Böcekler, kemirgenler, kötü kokular. Bunların hepsi plansız yapılan beslemenin sonucu” diye konuştu.

Gönüllülük sistemine yönelik eleştirilerde bulunan Karabayoğlu, “Son yasa ile hayvan koruma gönüllüleri kaldırıldı. Bu yanlış bir karar. Her mahallenin sorumluları belirlenmeli ve bu kişilerin kontrolünde besleme yerleri düzenlenmeli. Mahalle bazlı sorumluluklar verilirse, her bölgenin ihtiyacına özel çözümler üretmek mümkün olur. Gönüllüler sahada en çok çalışan, en çok mücadele eden insanlar. Onların sistem dışına itilmesi, hayvanların zararına olur” dedi.