ANTALYA Ekspres Gazetesi'nden Selim Çelik'in haberine göre, Ulusal Süt Konseyi, 1 Ağustos 2025 tarihinden itibaren çiğ süt tavsiye fiyatını 17,15 TL’den 18,35 TL’ye çıkardı. Böylece; yüzde 3,6 yağ ve yüzde 3,2 protein içeriğine sahip çiğ inek sütü için üreticinin eline litre başına net geçecek tutar 18,35 TL oldu. Antalya Ticaret Borsası Meclis Üyesi Hüseyin Simav, Ulusal Süt Konseyi tarafından açıklanan yeni çiğ süt fiyatına üreticilerin ciddi tepki gösterdiğini ifade etti. 5 KAT FARK VAR Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Hüseyin Simav, “Maliyetlere gelen zam ile süte gelen zam arasında en az 5 kat fark var. Yani süte gelen zammın 5 katı oranında üreticinin girdi maliyetlerine zam geldi. Ancak maalesef süte yapılan zam bu kadar. Bu zamlar neticesinde, küçük büyük fark etmeksizin birçok üretici üretimi bırakıyor. Çevremde de bu duruma bizzat şahit oldu” ifadelerini kullandı.
ÜRETİCİNİN SÖZÜ GEÇMİYOR
Süt alım fiyatlarını belirleyen Ulusal Süt Konseyi’nde üreticinin söz hakkı olmadığını belirten Simav, “Ulusal Süt Konseyi’nde toplam 9 üye bulunuyor. Bu 9 üye, 3’er kişi olmak üzere devlet temsilcileri, sanayi temsilcileri ve üretici temsilcilerinden oluşuyor. Devlet temsilcileri, süt fiyatındaki artışın enflasyona yansıyacağı gerekçesiyle fiyat artışını istemiyor. Sanayici zaten düşük fiyatı tercih ediyor. Hal böyle olunca çoğunluk, fiyatın düşük kalmasını istiyor. Üretici temsilcilerinin sözü bu mecrada geçmiyor ve ortaya bu komik fiyat artışları çıkıyor” ifadelerini kullandı.
SADECE ZARAR EDİLİYOR
Üreticilerin bu fiyat artışından oldukça rahatsız olduğunu dile getiren Simav, “Sanayici, sütün kalitesinde de çeşitli parametreler arıyor. Üreticiden yüzde 3,6 yağ ve yüzde 3,2 protein içeriğine sahip çiğ inek sütü isteniyor. Bu değerleri yakalayabilmek için hayvan besleme maliyetleri de artıyor. Bir hayvanın günlük beslenme maliyeti, işletme giderleri dahil 55 TL ile 75 TL arasında değişiyor. Ancak 55 TL’lik besleme ile bu istenen değerlere ulaşmak mümkün değil. 55 TL’ye bile besleseniz, bu fiyattan kâr elde edemiyorsunuz. Bu değerleri yakalamak için hayvanın günlük 75 TL giderle beslenmesi gerekiyor. Hal böyle olunca zarar etmekten başka bir şey yapmıyoruz” dedi.
HERKES ZOR DURUMDA
Bu durumdan hem küçük hem de büyük işletmelerin rahatsız olduğunu belirten Simav, “Tanıdığım büyük işletmeler var. Günlük onlarca ton süt üreten üreticiler de bu fiyatları duyduktan sonra üretimi bırakacaklarını ifade ettiler. Günlük 40-50 ton civarında süt üreten bir çiftçi, ‘Hayvanlarımı elden çıkaracağım ve süt üretiminden çıkacağım’ diyor. Küçük büyük tüm üreticiler bu durumdan ciddi derecede rahatsız” diye konuştu.
ÜRETİCİ BU FİYATI DA ALAMIYOR
‘Üstelik üretici, belirlenen fiyatı da çoğu zaman alamıyor’ diyen Simav, “Söz konusu yağ ve protein değerleri tutturulmazsa sütler belirlenen fiyatın çok altında alınıyor. Değerler tutturulsa bile sanayicinin çeşitli sebeplerle kestiği cezalar nedeniyle üretici sütü yine çok düşük fiyata vermek zorunda kalıyor. Bazı durumlarda ise üretici örgütleri tarafından bu fiyatlar gasp ediliyor. Yani zaten düşük olan bu fiyatı bile üretici tam anlamıyla alamıyor” dedi.
DIŞA BAĞIMLILIK HIZLA ARTACAK
Simav, yaşananların sonucunda Türkiye’nin hayvancılıkta dışa bağımlı hale geleceğine dikkat çekerek, “Zaten dışa bağımlıyız, ancak bu gidişle dışa bağımlılığımız daha da hızla artacak. Bunu hep birlikte görüyoruz ama önlem almıyoruz. Çünkü bu duruma birçok büyük çiftçi daha fazla dayanamayacak. Hayvansal ürünlerde ve hayvan varlığında dışa bağımlılığımız büyük bir hızla artacak” ifadeleri ile sözlerini sonlandırdı.
