Türkiye’de döviz kurlarındaki göreli durağanlık ve turizm sektörünün küresel rekabet baskısı nedeniyle fiyatlarını düşük tutma çabası, iç turizmi bir nebze canlı tutarken; vatandaşlar, yükselen enflasyon ve hayat pahalılığı nedeniyle geleneksel tatil tercihlerinden uzaklaşmak zorunda kalıyor.
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Batı Akdeniz Bölge Temsil Kurulu Eski Başkanı ve Antalya Spor Turizm Kültür Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Rıza Perçin, dövizin düşük kalmasının iç turizme olumlu etkileri olduğunu belirtirken, aynı zamanda yerli turistin artan konaklama ve yaşam maliyetleri karşısında zorlandığını ifade etti.

OTELDEN ÇADIRA GEÇİŞ
Perçin, "Vatandaş artık otel ya da apart tatilini bütçesine göre karşılamakta zorlanıyor. Özellikle yaz aylarında kısa süreli de olsa bir tatil yapmak isteyen pek çok aile, daha ekonomik alternatiflere yöneliyor. Bu noktada çadır tatili ciddi bir tercih haline geldi. Kamp alanlarına olan talep son iki yılda dikkat çekici biçimde arttı" dedi.
Çadır ve kamp ekipmanları satışlarındaki artış da bu yönelimi destekler nitelikte. Birçok kişi, kendi çadırını kurarak daha düşük maliyetlerle doğayla iç içe tatil yapmayı tercih ediyor. Tatil planlarını minimalize eden vatandaşlar, konaklama ve yeme-içme masraflarını en aza indirerek bütçelerini dengelemeye çalışıyor.
ALTERNATİF TATİL MODELLERİ
Ekonomik koşulların zorlayıcı etkisi, turizm sektörünü de alternatif tatil modelleri üretmeye yöneltiyor. Bazı seyahat acentaları ve belediyeler, uygun fiyatlı kamp alanları ya da karavan tatili seçeneklerini teşvik eden projeler üzerinde çalışıyor.
Rıza Perçin, “Türk vatandaşının tatil alışkanlıkları zorunlu olarak değişiyor. Ancak bu değişim aynı zamanda sektör için yeni fırsatlar da yaratıyor. Alternatif ve doğa dostu tatil anlayışının yaygınlaşması, sürdürülebilir turizme katkı sunabilir” şeklinde konuştu.




