ANTALYA Ekspres Gazetesi'nden Selim Çelik'in haberine göre, Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Muratpaşa Bölge Temsil Kurulu (BTK) Başkanı Onur Özer, Antalya’nın en büyük gelir kaynaklarından olan turizm sektörü ile alakalı değerlendirmelerde bulundu. Başkan Özer, Filistin-İsrail savaşındaki ateşkes anlaşmasının turizmi pek tabii olumlu yansıyacağını söylerken, döviz kurundaki tutumun turizmciye ciddi zararlar verdiğinin altını çizdi.
ATEŞKES OLUMLU YANSIYACAK
Başkan Onur Özer, “Savaş ortamının çözülmesinin en fazla turizme etki edeceğinden eminim. Negatif etkisi zaten malum. Bir şekilde çözülmesi ile daha iyi şartlarda turizm yapacağımızı düşünüyoruz. Bu iki kere iki dörttür. Bu olumlu fırsatın, Gazze’de devam eden Filistin’deki savaşın bitmesiyle bize yansıyacağına inanıyorum. Ancak unutulmamalı ki kuzeyimizde de bir Rusya-Ukrayna savaşı mevcut. Bu savaş ikliminin, bu gergin ortamın sonlanması elbette en çok turizme yansır” diye konuştu.
PAHALILIKLA MÜCADELE EDİYORLAR
Turizmcinin hayat pahalılığı ile mücadele ettiğini vurgulayan Başkan Onur Özer, “En az savaş kadar önemli bir diğer sorunumuz da pahalılık. Döviz kurunun maliyet artışları kadar yükselmemesi turizmcileri ciddi şekilde mağdur etti. Sezona döviz kurunun, maliyet artışlarına karşı zorlanan turizmciye biraz olsun yardımcı olacağı düşüncesiyle girmiştik. Ancak maalesef bu gerçekleşmedi” ifadelerini kullandı.
DÖVİZ KURU CİDDİ ZARAR VERDİ
‘Döviz kurunun baskılanmasının bir ekonomi politikası neticesinde yaşandığını düşünüyorum’ diyen Başkan Özer, “Ekonomi yönetimlerinin, devletimizi yönetenlerin bu noktada illa ki bir planları, bir tasarrufları vardır. Ancak maliyetlerin artmasının yanı sıra dövizin ilerlememesi turizmcilerin belini fena halde büktü. Döviz ile gelir elde edip TL ile harcama yapan sektör paydaşlarının ciddi şekilde zarar gördüğüne katılıyorum, görüyorum” diye konuştu.

ENFLASYONİST ORTAM GEREKLİ KILDI
Kurun daha yukarılarda yer alması gerektiğini ifade eden Başkan Onur Özer, “TL bazındaki bu maliyet artışları sebebiyle döviz kurunun bugün itibariyle bulunduğu konumdan daha yukarıda konumlanması gerektiğine inanıyorum. Böyle bir enflasyonist ortamda olmasaydık, TL bazında yaşanılan inanılmaz değer kaybı, Türkiye içindeki devasa fiyat artışlarına sebebiyet verdi. Bunlar olmasaydı tabii ki de dövizin yükselmesini hiçbirimiz istemeyiz. Ne var ki, geldiğimiz noktada, hayat pahalılığı çok üst düzeye çıkmışken, söz konusu döviz politikasının Türkiye’nin gerçeklerine uygun bir şekilde yapılandırılmadığını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
AÇIKLANANDAN DAHA YÜKSEK
Açıklanan enflasyon oranlarının, gerçek hayatta yaşanan enflasyondan daha düşük olmasının turizmciye ekstra bir yük daha getirdiğini ifade eden Onur Özer, sözlerini, “Bunun yanında gerçek hayatta yani hem turizmcilerin hem vatandaşın hissettiği enflasyon açıklanan rakamların çok üzerinde. Burada şöyle bir durum söz konusu oluyor ki turizmci için olayın vehameti daha artıyor; zaten açıklanan enflasyon yaşananın çok gerisinde. Biz döviz artışını açıklanan enflasyona göre talep ediyoruz. Ancak gerçek hayattaki enflasyon açıklananın da üzerinde olunca, kur politikası turizmciye beklenenden veya görülenden daha fazla zarar veriyor” ifadeleri ile sonlandırd




