- Tülin KORKUTELMALIOĞLU
Antalya'da yeni kurulan Alternatif Turizm Etkinlikleri ve İşletmeleri Birliği'nin (ATİB) tanıtımında, 2015'i pek sevmediklerini belirten turizmciler, Rus uçağının düşürülmesiyle yaşanan kriz nedeniyle 2016'nın çok zor bir yıl olacağını söyledi. ATİB yöneticileri, 'Birçok otel, işletme batacak, çok ağır darbeler alacağız" dedi.
ÇİN’DEN TÜRKİYE YASAĞI
Alternatif Turizm Etkinlikleri ve İşletmeleri Birliği’nin(ATİB) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Cem Karaca’da, önemli açıklamalar yaparak, Rusya’dan sonra Türkiye için umut kapısı olarak düşünülen Çin pazarının da umutlara gölge düşürdüğünü söyledi. Karaca, Çin hükümetinin aralarında Türkiye’nin de olduğu Suriye, Irak gibi ülkelere vatandaşlarının gidişini yasakladığını açıkladı.
“ÇİN PAZARIDA ELİMİZDEN GİTTİ”
Çin pazarının da kaybedildiğini bildiren ATİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Cem Karaca, “Çin son dönemde hızla büyüyen, yılda 100 milyon turistin yurt dışına çıktığı büyük bir pazar. Çin hükümetinin vatandaşlarına Türkiye’ye giriş yasağı koymasının ardından artık, Çin pazarından aktif bir beklentimiz kalmadı. Son yıllarda Türkiye’ye Çin’den gelen turist sayısı bakımından ciddi artışlar vardı. Bu artışlar her yıl katlanarak büyüyordu. Çin pazarını kaybetmiş gözüyle bakabiliriz. 2016 yılında turizm sektörü açısından bize faydası olmayacak. Bu pazarda elimizden gitti. Rusya’yla ilgili olarak verilmiş bir kararda olabilir. Çin, Rusya ile birçok konuda birlikte hareket ediyor” dedi.
“TURİZMİN SAÇ AYAKLARI”
Turizmin ciddi sıkıntılı bir döneme girdiğini belirten Cem Karaca, turizm sektörünü 3 saç ayağına benzetti. Turizmin geldiği bölgeye katma değer yaratması için turistin, otelden dışarı çıkması gerektiğine de değinen Karaca, sözlerini şöyle sürdürdü; “Virüs olarak tanımlayabileceğimiz ve son yıllarda özellikle Antalya’da almış başını gitmiş… Gelen turistin şehir içine girmesini ve farklı ortamlarda bulunmasını engelleyecek bir yapı oluşmuş. Burada ciddi anlamda bir sıkıntı var. Ve Antalya’da biz bunun sıkıntılarını yaşıyoruz. Antalya’ya gelen 3,5 milyon turistin geldiği işletmeleri burada birliğimiz ile temsil ediyoruz.
“TURİZMDE FARKLI ALTERNATİFLER”
Turizmde bir takım farklı etkinlikler ve organizasyonlar yaparak Antalya’ya gelen turiste kum, güneş, deniz üçgeninden çıkmış farklı alternatifler sunmalıyız. Sadece otel konaklamasına dayalı 3 değer arasında sıkışıp kalmış bir turizm, sürdürülebilir bir turizm değil bana göre… Bakanlığın, sivil toplum kuruluşlarının ve bizim gibi derneklerin ciddi anlamda bir araya gelerek orta ve uzun vadeli bir takım stratejik planlar programlar hazırlayarak, turizmin bunların dışına çıkmasını sağlamamız gerekiyor.
KAYIP; 3,5 MİLYONLUK PAZAR
Turizmde son dönemde yaşanan uçak krizi sonucu kaygılı günler geçiriyoruz. 2016 senesinin zor bir sene olduğunu söylemek sürpriz olmayacaktır. Zorlu bir dönemece giriyoruz. Bu dönemeçten yara alarak çıkacağımız kesin. 3,5 milyonluk bir pazarı kaybetmiş durumdayız. Bu pazarın 2-3 dönem içinde tekrar kazanılacağı görüşünü katılmıyorum. “KEMER 2016’DA SEZON AÇMAYACAK”
Rusya misliyle aldığı tedbirlerle burada Türkiye’yi zor duruma sokmaya çalışıyor. Türklerin Rusya’ya girişine vize getiriliyor. Rusya burada turizme darbe vuracak çalışmalara imza atıyor. 2015 yılı çok renkli geçmemişti zaten, bir çok otelin bazı bölümlerin açmadığını, biliyoruz. 2015 turizmciler olarak pek sevemedik zaten. Uçak krizinin ardından, pekte sevmediğimiz 2015’i mumla arar konuma geldik açıkçası… 11, 5 milyon turistin geldiği bir şehirde 3,5 milyon gibi bir eksideyiz. 2016 yılında Kemer bölgesi başta olmak üzere sezonu açmayacak, istihdamda ciddi anlamda bir düşme meydana gelecek. Antalya’da turizm 60 sektörün beslendiği bir sektör. Oteller açılmadığı zaman hizmet veren farklı sektörlerde bundan dolaylı olarak zarar görecektir.
“ACENTELER AÇISINDAN ZOR BİR DÖNEM”
2016 yılı Rus seyahat acenteleri açısından zor bir dönem olacak. Türkiye ve Rusya arasındaki pazarı sağlayan Türkiye merkezli seyahat acenteleriydi. Onlarda çok sayıda kişiye iş istihdamı sağlıyorlar. Bizler açısından da durum pek parlak değil. Bu gelişmeler kaçınılmaz sona doğru gidiyor. Fazla ağlamaya ve sızlanmaya gerek yok. Bunun yerine, hemen açığı nasıl kapatabileceğimizin planlamasını yapmamız gerekiyor. Eldeki bir kuş, havadaki 10 kuştan iyidir.
“TÜRK MÜŞTERİLERE OTEL KAPILARI AÇILMALI”
İç pazarı hareketlendirmemiz lazım. Türkler otellerden yabancılar gibi aynı fiyatlardan yararlanamıyorlar. Bunun için Türklerin, yurt dışını tercih ettiklerini biliyoruz. Turizmciler bu nedenlerden dolayı Türk müşterilere de kapılarını açmalıdır. Türklerin bu bölgedeki otellere gelmelerini sağlayacak önlemler almaları ve fiyatları Avrupa pazarı ile yakınlaştırmaları gerekiyor.
“EN ÇOK ZARAR ANTALYA’NIN”
Gelişmelerden en çok zarar gören şehir Antalya’dır. En büyük zarar görecek ve en büyük darbeyi alacak olan şehir de Antalya’dır. Antalyalı turizmciler kara kara düşünüyor. Kış döneminde 2 bin 500 tane futbol takımı geliyordu. Bunların bin tanesi rezervasyonunu iptal etti. Şimdiden etkilerini göstermeye başladı. Sezon ortasında bu sorunlar yaşansaydı turizm açısından vahim sonuçlar olabilirdi.
“TURİZMDE UMUT ONLİNE”
Online pazar alanı ciddi şekilde büyüyor. Rusyaların, bir Türkiye alışkanlığı var. 300-400 bin Rus’un online rezervasyon sistemi ile tarifeli uçaklarla Türkiye’ye geleceklerini tahmin ediyorum. Bu yaramıza biraz merhem olabilir. Sıkıntılı döneme giriyoruz. Herkesin elini taşın altına koyması gerekiyor. Yoksa bir çok otel ve işletme batacak. Tedbir almamız gerekiyor.”
CULFA, “ÖREN YERLERİNE ZAM YANLIŞ ADIM”
OLYMPOS Teleferik Satış ve Pazarlama Müdürü Haydar Culfa’da, ören yerlerine giriş fiyatlarının arttırılması konusuna tepki gösterdi. Bakanlıktan teşvikler beklenirken ören yerlerine giriş fiyatlarının arttırılmasını yanlış bir adım olarak değerlendiren Culfa, “Olympos girişi 5 liradan 20 liraya yükseldi. Bu beni etkileyecek bir durum. Misafirin gezmesini ve para harcamasını beklerken daha çok otele kitlemiş olacağız. Turist nereye ne harcadığını hesaplıyor. Bu sene ören yerlerine uygulanan zam bana göre yanlış bir adımdı. Acentelerde turist getirirken bunun maliyetini hesaplıyor. Bu şartlarda bunu da sunamayacaklar. “dedi.




